Yalnız Mesajı Göster

Deyimler Sözlüğü-K-

Eski 08-02-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Deyimler Sözlüğü-K-



Karaborsa: Piyasada olmayan malın gizlice el altından yüksek fiyatla alınıp satılması"Karaborsacılar toplumun kanını emiyorlar"
Kara cahil: Hiçbir şey bilmeyen çok bilgisiz"Onun kara cahil birisi olduğunu ilk konuşmamızda fark etmiştim"
Kara çalı: İki kişi iki dost arasına girerek arayı bozan kimse
Kara çalmak: Birine iftira etmek leke sürmek haksız yere suçlamak"Kadıncağıza yok yere kara çaldılar"
Kara gün: Sıkıntılı üzüntülü büyük bir yasa düşülen gün" kimseye kara gün göstermesin"
Kara gün dostu: Yalnız iyi günlerde değil sıkıntılı üzücü düşkünlük günlerinde de insanın yardımına koşan dostunu yalnız bırakmayan kimse
Kara haber: Ölüm veya felâket haberi çok üzücü haber"Fatma kadına bu kara haberi vermeye kimse yanaşmadı"
Karalar bağlamak (giymek): Bir felâket dolayısıyla yas tutmak siyah elbise giymek ya da siyah örtü bağlamak
Kara liste: Zararlı görülüp cezalandırılmaları öldürülmeleri düşünülen kimseler hakkında tutulan liste"Köy muhtarını da kara listeye almışlar"
Karaman`ın koyunu sonra çıkar oyunu: "Dış görünüşe aldanmamalı bir kişi ya da iş olağan görünebilir ancak altından neler çıkabileceği hiç belli olmaz o sonra görünür" anlamında kullanılır
Karar kılmak: Dönüp dolaşıp o şeyin üstünde durmak onu tercih etmek birçok şeyi deneyip onu seçmek"Ben bu elbisede karar kıldım"
Karda gezip izini belli etmemek: Kimsenin sezemeyeceği biçimde gizli bir iş çevirmek uygunsuz işler yapmak"Onun ne biçim bir insan olduğunu bana sorun; o karda gezer izini belli etmez biridir"
Kargacık burgacık: Eğri büğrü kötü okunması güç çarpık düzensiz (yazı)
Kardeş payı yapmak: Eşit oranlarda bölmek taksim etmek paylaştırmak"Çok açtılar buldukları ekmeği oracıkta kardeş payı yaptılar"
Karga tulumba etmek: Birkaç kişi birini kollarından bacaklarından tutup havaya kaldırmak"Hep birlikte babalarını karga tulumba edip havuzun başına getirdiler"
Karınca duası gibi: Çok küçük sık ve okunaksız birbirine girmiş (yazı)
Karınca yuvası gibi kaynamak: Çok kalabalık ve hareketli olmak (bir yer)"Pasajın girişi âdeta karınca yuvası gibi kaynıyordu"
Karınca kararınca: Az önemsiz ve küçük de olsa gücü yettiği kadar elinden geldiğince"Caminin yapımına karınca kararınca o da katkıda bulunmaya karar verdi"
Karman çorman: Karmakarışık çok karışık düzensiz alt üst olup birbirine girmiş"Ortalık karman çormandı nereden işe başlayacağını bilemiyordu"
Karnı geniş: Hiçbir şeyi tasa etmeyen titizlenmeyen gamsız umarsız
Karnı karnına geçmek: Çok acıkmak çok zayıflamış olmak"Günlerdir ağzına bir lokma koymamıştı karnı karnına geçmiş ve bitap düşmüştü"
Karnım tok: "O sözlerine kanmıyorum önem vermiyorum" anlamında kullanılır"Geç babam geç bu sözleri karnımız tok bu sözlere paradan söz et sen verecek misin vermeyecek misin?"
Karnı tok sırtı pek: Geçimi iyi hâli vakti yerinde para sıkıntısı olmayan birinin yardımına ihtiyaç duymayan (kimse)"Herkesin karnı tok sırtı pek olacaktır bize güvenin!"

Alıntı Yaparak Cevapla