Yalnız Mesajı Göster

Deyimler Sözlüğü-K-

Eski 08-02-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Deyimler Sözlüğü-K-



Karnı zil çalmak: Çok acıkmış olmak"Bugün hiçbir şey yiyemedim karnım zil çalıyor!"
Karşı çıkmak: 1 Gelenleri karşılamak üzere yola ya da kapı önüne çıkmak 2 İleri sürülen fikrin tutulan yolun yanlış olduğunu söylemek"Her fikrime karşı çıkmak zorunda mısın?"
Karşı durmak: Bir güce boyun eğmemek direnmek"Düşmana karşı durmak boynumuzun borcudur"
Karşı koymak: Engel olmaya çalışmak direnmek güç kullanarak dayanmak boyun eğmemek"Hırsızlar polise silâhla karşı koymaya çalıştılar"
Kasıp kavurmak: 1 Bir afet çok zarar vermek mahvetmek 2 Baskı yaparak kıyıcı davranışlarda bulunarak bir topluluğu ezmek; zulmetmek ortalığı korku ve dehşet içinde bırakmak"Eşkıyalar ortalığı kasıp kavurmaya başladılar!"
Kaş göz etmek: Kaş ve göz hareketleriyle bir işaret vermeye istediğini bu yolla anlatmaya çalışmak"Kalabalıkta kaş göz ederek Hasan`ı çağırmayı düşündü"
Kaşıkla yedirip sapıyla göz çıkarmak: Bir iyilik yaptıktan sonra bu iyiliği hiçe indirecek bir kötülük yapmak
Kaşla göz arasında: Çok çabuk kimsenin sezmesine fırsat vermeyecek kadar az bir zaman içinde"Kaşla göz arasında kapıverdi mendili"
Kaşlarını çatmak: Kızgın öfkeli ve sinirli olduğunu kaşlarını birbirine yaklaştırarak göstermeye çalışmak"Bana öyle kaşlarını çatıp durma!"
Kaş yapayım derken göz çıkarmak: İşi düzelteyim bir iyilik yapayım derken büsbütün bozmak ve büyük bir zarar vermek
Katı yürekli: Acımasız merhametsiz acı veren şeylere aldırmayan"Onun gibi katı yürekli bir insan daha görmedim desem yeridir"
Kayıtsız kalmak: Umursamamak önem vermemek ilgi göstermemek"Onun bu kötülüklerine kayıtsız kalmak mümkün mü?"
Kazan kaldırmak: Yönetime karşı topluca karşı gelmek baş kaldırmak"Maden işçileri kazan kaldırmış diyorlar"
Kazık yutmuş gibi: Dimdik (duran oturan yürüyen)
Kazın ayağı öyle değil: "Durum mesele senin sandığın gibi değil" anlamında kullanılır
Keçileri kaçırmak: Düşünme yeteneğini kaybetmek aklını oynatmak delirmek bunalım içinde olmak"Doktor keçileri kaçırmış diyorlar!"
Kedi ciğere bakar gibi (bakmak): İmrenerek iştahla ele geçirme isteği ile bakmak
Kedi gibi dört ayak üstüne düşmek: En zor en tehlikeli durumdan zarar görmeden kurtulmak
Kedi olalı bir fare tuttu: İlk defa neden sonra kendisinden beklenen bir iş yapabildi"Temsilcimiz nihayet kedi olalı bir fare tuttu yüklü bir iş yakaladı"
Kefeni yırtmak: Ağır bir hasta ölüm tehlikesini atlamak"Üzülmeyin kefeni yırttı büyük anneniz"
Kel başa şimşir tarak: Pek çok ihtiyaç giderilmeyi beklerken gereksiz özenti ve gösterişi belirtmek için kullanılır
Keli görünmek: Bir kabahati kusuru ortaya çıkmak"Kelinin görünmeyeceğini sanıyordu şapşal!"
Kel kâhya: Bilgisi olsun olmasın her işe karışan burnunu sokan
Kelle götürür gibi: Gerekli olmayan bir acelecilikle bir şey ulaştıracakmış gibi çok hızlı koşarak
Kelleyi koltuğuna almak: Ölümü göze alarak bir işe kalkışmak"Kelleyi koltuğuna alıp düşman karşısına çıkmak her babayiğidin harcı değil"
Kemerleri sıkmak: Tutumlu davranmak açlığa ve susuzluğa katlanmak"Kemerleri sıktıra sıktıra millette hâl bırakmadılar"

Alıntı Yaparak Cevapla