Yalnız Mesajı Göster

Deyimler Sözlüğü-K-

Eski 08-02-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Deyimler Sözlüğü-K-



Kendini kaptırmak: Bir şeyin etkisinden kendini kurtaramamak"Bu yaştan sonra kendimi sigaraya kaptıracağım hiç aklıma gelmezdi doğrusu"
Kendini kaybetmek: 1 Düşüp bayılmak 2 Kızgınlık öfke yüzünden ne yaptığını bilmeyecek hâle gelmek"Bir iki söz söyledikten sonra kendini kaybetti oraya yığılıverdi"
Kendini toplamak: 1 Kötü bozuk olan durumunu düzeltmek 2 Bir konu üzerinde dikkatini yoğunlaştırmak 3 Şişmanlamak"Bizim oğlan kendini iyice toparladı şimdi ev almayı düşünüyor"
Kendini tutamamak: Bir durum karşısında sessiz ve heyecana kapılmadan durmayı başaramamak kendine hâkim olamamak"Kendimi tutamadım ben de ağlamaya başladım"
Kendini vermek: Bir şeye bütün varlığıyla bağlanmak başka şeylerle ilgisini kesip yalnızca onunla ilgilenmek bir şeyi tüm gücüyle yapmaya çalışmak"İşe henüz kendini vermiş sayılmaz"
Kendi payıma: "Bana gelince bana kalırsa fikrime göre bana sorarsanız" anlamlarında kullanılır
Kendi yağıyla kavrulmak: Elindekiyle yetinmeye kimseye muhtaç olmadan yaşamaya çalışmak; ihtiyaçlarını kendi karşılayarak kimseden yardım istememek"Nasıl olalım kendi yağımızla kavrulup gidiyoruz işte"
Kene gibi yapışmak: Yakasını bir türlü bırakmamak; istenmediği hâlde çıkar sağladığı için birinin peşini bırakmamak"Kene gibi yapışmıştı adamın yakasına peşini bir türlü bırakmıyordu"
Kesenin ağzını açmak: Bol para harcamaya başlamak"Babam kesenin ağzını açtı nihayet"
Keyfinin kâhyası (olmamak): Birisine karışmaya hakkı olmamak istediği gibi yaşamasına engel olmamak"O benim keyfimin kâhyası olamaz ben dilediğim gibi yaşarım karışamaz bana!"
Keyif çatmak: Neşeli olmak hoş ve eğlenceli zaman geçirmek"İşi nihayet bitirmiştik sıra şimdi keyif çatmaya gelmişti"
Keyif ehli: Rahatına düşkün kimse zevkinden bol bol yararlanan"Oldukça rahat keyif ehli bir insandı"
Kılı kırk yarmak: Titizlenmek çok dikkat ederek en ince ayrıntılarına kadar incelemek önemle üstünde durmak"Bir malı almadan önce kılı kırk yararcasına evirir çevirir ve öyle alırdı"
Kılına dokunmamak: Bir kimseye zarar verebilecek en ufak davranıştan bile kaçınmak"İnan anne kılına bile dokunmadım kardeşimin!"
Kılını bile kıpırdatmamak (veya oynatmamak): Bir durum karşısında en küçük bir tepki bile göstermemek ilgisiz kalmak harekete geçmemek"Onca insan üstüme yürüdü ama o kılını bile kıpırdatmadı"
Kıl payı (kalmak): Çok az az bir fark (kalmak)"Araba o hızla virajı alamadı uçuruma yuvarlanmasına kıl payı kalmıştı"
Kıran girmek: 1 Daha önce bulunan şey bulunmaz olmak 2 Hayvanlar ya da insanlar arasında öldürücü bir hastalık yayılmak"Kıran girdi bütün koyunlar telef oldu"
Kırık dökük: 1 Eski çürük sağlam olmayan değersiz (şey) 2 Düzgün olmayan parça parça dağınık (söz)"Şu kırık dökük eşyaları ortadan kaldırın hemen!"
Kırıp geçirmek: 1 Yakıp yıkarak baskı yaparak öldürerek büyük zarar vermek 2 Çok sert davranarak darıltmak 3 Garip olan söz ve davranışlarıyla herkesi güldürmekten katıltmak
Kırk dereden su getirmek: Birini kandırmak için çok dolambaçlı gerekçeler ileri sürmek ikna edebilmek için çok uğraşmak"Ne inatçı adammış bir evet demek için kırk dereden su getirtti bana"
Kırklara kırışmak: Bir kimse artık ortalıkta görünmez olmak
Kırk tarakta bezi bulunmak: Birbirinden farklı birçok işle uğraşmak birçok ilişkisi bulunmak gizli ilişkileri olmak"Ne iş yaptığı belli değil kırk tarakta bezi var adamın"
Kısmeti açılmak: 1 Kazancı artıp bolluğa erişmek 2 Bir kızı isteyenlerin çoğalması"Bu miras kızın kısmetini de açtı hani!"
Kısmetini (nimetini) ayağıyla tepmek: Kavuşacağı iyi bir durumu kıymetini bilmeyerek reddetmek; istememek değerlendirememek
Kıssadan hisse almak: Bir olaydan anlatılan bir hikâyeden ders almak
Kıt kanaat (geçinmek): Yoksulluk içinde zar zor ve güçlükle (geçinmek)"Bir zamanlar biz de kıt kanaat geçiniyorduk"

Alıntı Yaparak Cevapla