|
Prof. Dr. Sinsi
|
10.Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları
Sayfa 71 Ölçme ve Değerlendirme Cevapları
1)d
2)c
3)d
4)y,d,d,y,d,d,d,d,
5)hakaniye,kutadgu bilig,topgaç buğra,ahmet yesevi
6)d
7)divanı hikmet,ata betül hakayik,divanı lügatit türk,kutadgu bilig
Sayfa 72
13 14 YY da anadolu da meydana gelen sosyal ve siyasi olaylar
13 ve 14 Yüzyil Turk Edebiyati
13 ve 14 yüzyillarda Anadolu, siyasal bakimdan pek gok karga§amn yaÅŸandigi bir donemdi 13 yuzyilda Anadolu’da dort devlet vardi: Sel9uklular, ilhanlilar, Bizans ve
Trabzon Rum imparatorlugu Bunlann en güçlüsü Selçuklular idi
Selcuklulann Mogollar tarafmdan 1243 yilmda Kosedag sava§i ile yikilmasi sonucu Anadolu’da bir cok beylikler kuruldu Beyliklerin her biri kendi bagimsizlığını ilan etti Bu kez beylikler arasi savaÅŸlar baÅŸladi Osmanli Beyligi 1299 yilinda kuruldu ve diger beyliklerle yaptigi savaslar sonucu geli§ip gii9lendi
13 ve 14 yiizyilda Anadolu’da du§iince hareketlerinin merkezi Konya ve dolaylandir Mogol akinlanndan korunmak amaciyla Turkmenistan Horasan’dan pek cok alperen gelerek Anadoludaki beyliklerin saraylanna sigiiAlar ve tasawuf du§uncesini yaymaya ba§ladilar Bu ortamda tasavvuf edebiyati dogdu Daha sonraki yuzyillarda da gelisip yayildi
Tasawuf alamnda; Mevlana, Haci Bekta§ Veli, Yunus Emre, fieyyad Hamza, Ahmet Fakih, Nesimi, Giilflehri, Sultan Veled gibi pek 9ok sanat9i eserler verdi Aym yuzyillarda din di§i konularda, Hoca Dehhani, Ahmedi, Hoca Mes’ut eserler verdi Bir taraftan da Iran-Arap edebiyatlndan 9ok sayida 9eviriler yapildi 1360 yilmda Kul Mes’ut tarafmdan “Kelile ve Dimne” adli fabl kitabi Turk9eye 9evrildi
Bu yuzyillarda halk edebiyati alanmda “Battalname” ile “Dani§mend-name” adli eserler yazildi Bunlardan “Battahiame’de Seyit Battal Gazi’nin din ugruna Bizans’a kar§i giri§tigi mucadelelerden soz edilir ” “Dani§mend name’de ise Melik Ahmet ile oglu Gazi Bey’in kahramanliklan anlatihr Bu oykulerde dini inanclar ve ilahi yardimlar on plandadir Hz Muhammet, Hz Ali riiyada goruliir Hizir gazilerin yardimcisidir Bu eserlerde eski Turk destan geleneginin izleri islami karaktere burunmu§ niteUkte ya§atildi
Bu yuzyillarda gerek dini (tasawufi) gerekse din di§i konulan i§leyen fikirler tizerinde, iranli §airlerden Firdevsi, Nizami, Sadi, Feridtiddin Attar ile Fars9a eserler yazan Mevlana’nm etkisi gorulur Bilim ve edebiyat yoluyla Arap9adan, Fars9adan dilimize sozcukler yamnda bu dillere ait kurallar da girmeye ba§ladi Ancak 1277 yilmda Karamanoglu Mehmet Bey bir fermanla bunu onlemeye 9ali§ti “Bugiinden sonra, divanda, dergahta, barigahta, mecliste, meydanda “Tiirk9e den ba§ka dil kullanihnayacaktir ” Bu ferman dilimizi yabanci etkilerden korumaya yetmedi
Tasavvufun hızlı yayılması için 13 ve 14 yy ’lar Anadolu’su çok elveriÅŸli idi Bunun birçok sebepleri vardır:
1- İslâmla muÅŸerref olan Türklerin Anadolu’ya yerleÅŸmesi Hıristiyan Avrupası’nda sert tepkiler doÄŸurmuÅŸtur Hıristiyanlar, ülkelerini teminat altına alabilmek ve kutsal kabul ettikleri Kudüs’ü almak için Türklere karşı Haçlı Seferleri düzenlemiÅŸlerdir Bu seferlerin önünde Hıristiyan din adamları bulunurdu İşte bunlara karşı Türkler’den de din ve tasavvuf önderleri savaÅŸlarda ön plana çıkmışlardır Gazaya giden İslâm cenkçilerine yardım eden, onları manen ve madden de destekleyen erenler ve alp erenler görüldü Ahilik gibi yarı mutasavvıf, yarı asker fakat bütün ülkeyi tutmuÅŸ bir esnaf ve zanaatçılar teÅŸkilatı bir yandan din savaÅŸlarını desteklerken öte yandan tasavvufun yayılmasına zemin hazırlıyordu
2- Türklerin kalabalık bulunduÄŸu Horasan’da 11 yy’dan beri yoÄŸun bir tasavvuf hayatı vardı Çünkü bu ülke eski din ve medeniyetlerin etkisi altındaydı Bilhassa 12 yy’da yetiÅŸen Ahmet Yesevi’nin derviÅŸ ve müritleri çok sayıda idiler İşte 13 yy başında Horasan ve diÄŸer Türk yurtları MoÄŸallar tarafından iÅŸgal edilmiÅŸti MoÄŸolların dayatmacı, yaÄŸmacı ve kötü yönetiminden kaçan aydınlar Anadolu’ya kaçtılar ÇoÄŸu Mutasavvıf olan ve Horasan Erenleri denilenlerin arasında, Belh’ten Konya’ya gelen Mevlâna ve babası da vardı
Mevlâna ve babası Anadolu’ya yepyeni bir fikir, ahlâk ve iman canlılığı getirdiler Büyük ÅŸehirlerde dergâhlar kurdular Kasaba ve köylere varıncaya kadar tekkeler inÅŸa ettirdiler
3- 13 ve 14 yy’larda Anadolu’nun siyasi yapısı karışıktır SaÄŸlam bir devlet otoritesi yoktur MoÄŸol akınları ile memleket yaÄŸmalanıyor, yakılıp yıkılıyordu Åžehirde, köyde güvenlik kalmamıştı Mal, mülk elden zorla alınıyor, ölmek ya da yaÅŸamak tesadüfe baÄŸlı bulunuyordu Bu huzursuzluk, insana dünyadan el etek çekmeyi va’z eden ve pırıl pırıl ilâhi bir alemin kapılarını açan tasavvufa raÄŸbeti saÄŸlamıştır Hayatları teminatsız insanlar, tarikatın mânevî havasında veya bazı ÅŸeyhlerin nüfuzu altında huzur arıyorlardı
Tasavvuf konaklarda, ÅŸiir ve sanat neÅŸesi olurken; halk arasında ahlâk öğütleri ÅŸeklinde yayılıyordu Fakat tasavvufun yayılmasında rehberlik eden asıl teÅŸkilat “Ahilik”ti BektaÅŸilik, Melâmilik, NakÅŸibendilik, Bayramilik gibi millî tarikatler hep ahilik teÅŸkilatından çıktı
Tekke ÅŸiirinin Türk Edebiyatında kaynakları 12 yy’da Horasan’da Ahmet Yesevî’nin hikmetlerinde görülmüştür Åžiir ve fikir tarihimizdeki yerleri, dil ve edebiyatımızı kurtarmak yolundaki hizmetleri için hiç bir ÅŸeyle kıyas edilmeyecek deÄŸerdedir Tekke ÅŸiirinin ilk ve en güzel örnekleri 13 yy’da görülmektedir Bu geleneÄŸin büyük ÅŸairi olan Yunus Emre, 13 yy’da yetiÅŸmiÅŸtir 13 - 14 ve 15 yy’larda parlak çağını yaÅŸayan Tekke ÅŸiiri, 20 yy’a kadar da eser vermeye devam etmiÅŸtir 9
Özellikle Yunus Emre, Anadolu sahasında halk diliyle halka islâm dininin bütün kurallarıyla anlatan Tekke edebiyatının en büyük ÅŸairidir Orta Asya’da Ahmet Yesevî ile baÅŸlayan Türk Tasavvuf Åžiiri, Türkistan, Horasan ve Anadolu’da en üstün seviyeye Yunus Emre’yle ulaÅŸmıştır
14 yüzyılda Anadolu’da Tekke edebiyatı, 13 yüzyıldaki kadar bahtiyar bir devir yaÅŸamamıştır
O kadar ki bu asırların Tekke ÅŸairleri, ÅŸiiri Yunus gibi söylemeÄŸe çalışmakla kalmamış, bazen Yunus’un ya “ Emre”liÄŸini ya da bizzat Yunus adını unvan olarak kullanmışlardır
Sayfa 72
1 a Kafiye-Redif
… benden beni a -i / -ü: redif
… gerek seni a -n: yarım kafiye
… dün ü günü a
… gerek seni a
… sevinirim b
… yerinirim b
… avunurum b
… gerek seni a
 öldürür
…daldırır
…doldurur
…seni
dürür,dırır, durur REDİF
…üzem
…düşem
…endiÅŸem
…seni
em:TAM KAFİYE
…sohbet gerek
…ahret gerek
…gerek
… seni
gerekker:REDİF
et:TAM KAFİYE
Sayfa 74
6 Siirde ask;atese,denize,zincire benzetilmistir Askın bunlara benzetilmesinde ne kadar cileli ve zor bir yol oldugunu anlatmak amacı vardır
7 Siirde gecen isimler;Leyla-Mecnun,Hz Yusuf ‘tur Leyla-Mecnun Allah askını anlatmak icin kullanılmıstır Yusuf Peygamber de Kuran’da kıssası olan güzelligiyle ünlü bir peygamberdir Yine Allah’ın güzelligini,askının büyüklügünü vurgulamak icin kullanılmıstır
8
-Mutasavvıf bir sairdir
-Dini-Tasavvufi halk sairidir
-Siirlerinde sade bir dil kullanmıstır
-Siirlerinde tasavvufi konuları islemistir
9 1 ve 2 dörtlükler icin Yunus Emre’yi en iyi yansıtan dörtlüklerdir
Türk İslam Toplumlarında, kültürel hayat, islam kültür çevresinin etkisi altında geliÅŸti Türklerin bu çevreye girmeleri onların her alanda ilerlemesine ve yükselmesine sebep oldu Türk düşüncesi, bir yandan tarihi geliÅŸimini devam ettirirken diÄŸer yandan İslam düşüncesi ve felsefesiyle bütünleÅŸti Bu toplumların hayat tarzlarında islamın yüce ve ebedi ilkelerine, esaslarına ve kurallarına uyum saÄŸlayacak deÄŸiÅŸmeler meydana geldi Hukuk düzenleri “Åžerri” esaslara ve “Törelere” göre yeniden kuruldu, düzenlendi Arap ve Fars dil ve kültürlerinin baskısına raÄŸmen, Türk dili korundu KaramanoÄŸullarının baÅŸlattıkları resmi dilin türkçe olması hareketi, bazı olumsuz dönemler dışında devam etti İslamın koruyuculuÄŸunu üstlenen Türkler, Türk tasavvuf düşünce ve eylemleriyle müslümanlığın çaÄŸlar boyu geliÅŸmesini ve yönlendiriciliÄŸini saÄŸladılar Anadolu Türk toplumu oluÅŸturduÄŸu kültür çevresinde, manevi ve maddi kültür hayatını sürekli ÅŸekilde güçlendirdi KurduÄŸu imparatorluklar o çaÄŸların siyasette, sosyal düzen ve sosyal adalette, iktisadi alanda, özellikle bilimde, eÄŸitim ve öğretimde, hukuk hayatında, en medeni ve en ileri devletleri oldular Osmanlı imparatorluÄŸu kuruluÅŸundan baÅŸlayarak, tarihi varlık alanından çekiliÅŸine kadar altıyüz yıl boyunca İslam Dünyasının, Türk İslam kültür çevresinin tek temsilcisi oldu Bir dünya devleti niteliÄŸini koruyarak, kültür hayatını inançlarda, adalette, dilde, musikide, sanat ve estetikte, mimaride, folklörde, eÄŸitim ve öğretimde, sosyal iliÅŸkilerde, diplomasi de özenle güçlendirdi
İnsanlık tarihine sayısız örnekler verdi Kültür varlığımızın zenginleşmesini sağladı ,
islamiyetin kabulü ile türk toplumunda görülen kültürel değişimleri araştırınız
Türk İslam Toplumlarında, kültürel hayat, islam kültür çevresinin etkisi altında geliÅŸti Türklerin bu çevreye girmeleri onların her alanda ilerlemesine ve yükselmesine sebep oldu Türk düşüncesi, bir yandan tarihi geliÅŸimini devam ettirirken diÄŸer yandan İslam düşüncesi ve felsefesiyle bütünleÅŸti Bu toplumların hayat tarzlarında islamın yüce ve ebedi ilkelerine, esaslarına ve kurallarına uyum saÄŸlayacak deÄŸiÅŸmeler meydana geldi Hukuk düzenleri “Åžerri” esaslara ve “Törelere” göre yeniden kuruldu, düzenlendi Arap ve Fars dil ve kültürlerinin baskısına raÄŸmen, Türk dili korundu KaramanoÄŸullarının baÅŸlattıkları resmi dilin türkçe olması hareketi, bazı olumsuz dönemler dışında devam etti İslamın koruyuculuÄŸunu üstlenen Türkler, Türk tasavvuf düşünce ve eylemleriyle müslümanlığın çaÄŸlar boyu geliÅŸmesini ve yönlendiriciliÄŸini saÄŸladılar Anadolu Türk toplumu oluÅŸturduÄŸu kültür çevresinde, manevi ve maddi kültür hayatını sürekli ÅŸekilde güçlendirdi KurduÄŸu imparatorluklar o çaÄŸların siyasette, sosyal düzen ve sosyal adalette, iktisadi alanda, özellikle bilimde, eÄŸitim ve öğretimde, hukuk hayatında, en medeni ve en ileri devletleri oldular Osmanlı imparatorluÄŸu kuruluÅŸundan baÅŸlayarak, tarihi varlık alanından çekiliÅŸine kadar altıyüz yıl boyunca İslam Dünyasının, Türk İslam kültür çevresinin tek temsilcisi oldu Bir dünya devleti niteliÄŸini koruyarak, kültür hayatını inançlarda, adalette, dilde, musikide, sanat ve estetikte, mimaride, folklörde, eÄŸitim ve öğretimde, sosyal iliÅŸkilerde, diplomasi de özenle güçlendirdi İnsanlık tarihine sayısız örnekler verdi Kültür varlığımızın zenginleÅŸmesini saÄŸladı
Sayfa 75 - 76 - 77
-Bu sözcükler ve eklerin belirli bir ilişki içerisinde verilmesi şiire nasıl bir katkı sağlar?
Bunlar birbirleriyle kafiyeli sözcükler Şiire ahenk açısından bir katkı sağlar Şiirin kulağa hoşgelmesini, akılda kolay kalmasını sağlar
-Sözcükler ve ekler arasında kafiye,redif ilişkisini belirleyiniz
ne:redif i:yarım kafiye
gelür ÅŸahum Abdal Musa’ya:redif lar:redif ag:tunç kafiye
eyü: zengin kafiye gelür ÅŸahum Abdal Musa’ya:redif lar:redif
ınur:redif y:yarım kafiye gelür ÅŸahum Abdal Musa’ya:redif
ler:redif
lar(ler):redif k:yarım kafiye gelür ÅŸahum Abdal Musa’ya:redif
lar:redif
den:redif gelür ÅŸahum Abdal Musa’ya:redif lar:redif ag:tunç kafiye
-Şiirin birim değerini ve sayısını belirleyiniz
Dörtlük
-Birimlerde anlatılanları ve şiirin temasını belirleyiniz
Şair, şahının (Adbal Musa) üstün özelliklerinden bahsediyor
-Åžiirde geçen”ÅŸah,abdal,aba,hırka,post,aşık,evliya,pÄ ±r”k avramları hangi düşünce sisteminin etkisini gösterir?
Bu terimler tasavvuf edebiyatında kullanılır
-Åžiirde geçen ”dara durmak”hangi anlamda kullanılmıştır?
Diz üstü duruÅŸuyla temsil edilir Nesimi gibi yol uÄŸruna postu (deriyi) vermeye, asılmaya hazır olma anlamına gelir Bunlar “Enel Hak diyen” Hallac-ı Mansur’un anısına tekkeye baÄŸlanmanın yol uÄŸruna canını feda etmenin bir simgesi olarak algılanır Bir hizmetin konusu olan ya da bir hizmeti yerine getirmek isteyen her can, önce buraya çıkar ve teslim olur Bu dara durmak, dara çekilmek, dara çıkmak, dara kalkmak terimleriyle ifade edilir Pir, mürÅŸit ve rehberin oluÅŸturduÄŸu cem mahkemesinde yargılanmak için durulan yeri anlatmak için de kullanılan bir deyimdir Suç iÅŸleyen, hatalı görülen Yol eri, meydan yada meydan odasının ortasına çağırılarak sorgulanır, yargılanır, gerekirse hakkında durumuna uygun bir ceza verilir Böylece bu uygulama sırasında cemaatin ve dedenin huzurunda yargılanan kimsenin bulunacağı ÅŸekil ve durumlar gösterilmeye çalışılmaktadır Yargılanan meydan odasının ortasına gelir, ayaklarını mühürler, kollarını göğsünde çapraza alır, başı öne eÄŸik durur Sonraki aÅŸamalarda uygun olan dar durumlarından birisi aldırılır Dardan indirme töreni Hakk’a yürüyen hak yolcusu için göçüşünün üçüncü, yedinci ya da kırkıncı günü yapılan törene verilen addır
-Nefeste geçen kişi adlarını bulunuz Kişi adları şiirde hangi amaçla kullanılmıştır?
Şiirde kullanılma amacı şahının üstünlüklerini açık açık belirtmek
Metinden yola çıkarak Kaygusuz Abdal’ın fikri ve edebi yönü hakkında çıkarımlarda bulununuz
Fikri yönünden incelediÄŸimizde Kaygusuz Abdal’ın Alevi olduÄŸunu görmekteyiz Edebi yönüne baktığımızda tipik bir halk ÅŸairidir Hece ölçüsü, anlaşılması kolay bir dil, halkın ilgisini çekebilecek güncel bir konu
-Nefeste Kaygusuz Abdal’ın en güzel ifade eden dize ve sözcük sizce hangisidir?Neden?
Bence son dörtlüğün üçüncü dizesi Çünkü pirinden ayrı kalmanın acısıyla yazdığı şiiri bu dizede özetlemiştir
Sayfa 77
1- acep derdime derman bulunamamış
sabır ettikçe devamı qelmiyor
2-mum gibi baştan aşğıya yanıyorum
bu yanmanın sebebi yokmu
3-düşmanlar ben ağlıyorum diye gülüyor
şu kafirlerin imanı yokmu
4-gamzenin oku deler yüreğimi
snin gönlünde bana yer yokmu
5-kanımı su gibi toprağa attın
ne zannettin garibin kanı yokmu
6-yüzünün güzelliğiyle gururlanıyorsun
kusurun hiç yokmu
7-seni sevmenin imkanı yokmu
1 kıt a;çektiğim bu aşk acısının dermanı yokmu?
2 kıt a;benim aşk acısıyla yanmamın bir sonu yokmu?
3 kıt a;düştüğüm bu duruma düşmanım gülmekten vazgeçsin
4 kıt a;bakışların yüreğimi deliyor
5 kıt a;ben senin için kanımı akıttım sen benim için akıtacak kanın olmadıgını sanıyorsun
6 kıt a;yüzünün güzelliği ile övünüyorsun ama kişiliğin beş para etmez
7 kıt a;sen bana yüz vermiyorsun ama seni elde etmenin bir yolu yokmu?
Devam…
-Bu sözcükler ve eklerin belirli bir ilişki içerisinde verilmesi şiire nasıl bir katkı sağlar?
Bunlar birbirleriyle kafiyeli sözcükler Şiire ahenk açısından bir katkı sağlar Şiirin kulağa hoşgelmesini, akılda kolay kalmasını sağlar
-Sözcükler ve ekler arasında kafiye,redif ilişkisini belirleyiniz
ne:redif i:yarım kafiye
gelür ÅŸahum Abdal Musa’ya:redif lar:redif ag:tunç kafiye
eyü: zengin kafiye gelür ÅŸahum Abdal Musa’ya:redif lar:redif
ınur:redif y:yarım kafiye gelür ÅŸahum Abdal Musa’ya:redif
ler:redif
lar(ler):redif k:yarım kafiye gelür ÅŸahum Abdal Musa’ya:redif
lar:redif
den:redif gelür ÅŸahum Abdal Musa’ya:redif lar:redif ag:tunç kafiye
-Şiirin birim değerini ve sayısını belirleyiniz
Dörtlük
-Birimlerde anlatılanları ve şiirin temasını belirleyiniz
Şair, şahının (Adbal Musa) üstün özelliklerinden bahsediyor
-Åžiirde geçen”ÅŸah,abdal,aba,hırka,post,aşık,evliya,pÄ ±r”k avramları hangi düşünce sisteminin etkisini gösterir?
Bu terimler tasavvuf edebiyatında kullanılır
-Åžiirde geçen ”dara durmak”hangi anlamda kullanılmıştır?
Diz üstü duruÅŸuyla temsil edilir Nesimi gibi yol uÄŸruna postu (deriyi) vermeye, asılmaya hazır olma anlamına gelir Bunlar “Enel Hak diyen” Hallac-ı Mansur’un anısına tekkeye baÄŸlanmanın yol uÄŸruna canını feda etmenin bir simgesi olarak algılanır Bir hizmetin konusu olan ya da bir hizmeti yerine getirmek isteyen her can, önce buraya çıkar ve teslim olur Bu dara durmak, dara çekilmek, dara çıkmak, dara kalkmak terimleriyle ifade edilir Pir, mürÅŸit ve rehberin oluÅŸturduÄŸu cem mahkemesinde yargılanmak için durulan yeri anlatmak için de kullanılan bir deyimdir Suç iÅŸleyen, hatalı görülen Yol eri, meydan yada meydan odasının ortasına çağırılarak sorgulanır, yargılanır, gerekirse hakkında durumuna uygun bir ceza verilir Böylece bu uygulama sırasında cemaatin ve dedenin huzurunda yargılanan kimsenin bulunacağı ÅŸekil ve durumlar gösterilmeye çalışılmaktadır Yargılanan meydan odasının ortasına gelir, ayaklarını mühürler, kollarını göğsünde çapraza alır, başı öne eÄŸik durur Sonraki aÅŸamalarda uygun olan dar durumlarından birisi aldırılır Dardan indirme töreni Hakk’a yürüyen hak yolcusu için göçüşünün üçüncü, yedinci ya da kırkıncı günü yapılan törene verilen addır
-Nefeste geçen kişi adlarını bulunuz Kişi adları şiirde hangi amaçla kullanılmıştır?
Şiirde kullanılma amacı şahının üstünlüklerini açık açık belirtmek
-Metinden yola çıkarak Kaygusuz Abdal’ın fikri ve edebi yönü hakkında çıkarımlarda bulununuz
Fikri yönünden incelediÄŸimizde Kaygusuz Abdal’ın Alevi olduÄŸunu görmekteyiz Edebi yönüne baktığımızda tipik bir halk ÅŸairidir Hece ölçüsü, anlaşılması kolay bir dil, halkın ilgisini çekebilecek güncel bir konu
-Nefeste Kaygusuz Abdal’ın en güzel ifade eden dize ve sözcük sizce hangisidir?Neden?
Bence son dörtlüğün üçüncü dizesi Çünkü pirinden ayrı kalmanın acısıyla yazdığı şiiri bu dizede özetlemiştir
KAYGUSUZ ABDAL
Edebi yönüne baktığımızda tipik bir halk şairidir
Dili sadedir
Hece ölçüsü kullanmıştır
Konusu halkın ilgisini çekebilecek güncel konulardır
|