Yalnız Mesajı Göster

Deyimler Sözlüğü-O-Ö-

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Deyimler Sözlüğü-O-Ö-



Öbür (öteki) dünya: Ahiret insanların öldükten sonra gidecekleri ve ebedî olarak kalacakları âlem"Öteki dünyada inşallah yüzümüz güler"
Öç almak: Yapılan bir kötülüğün acısını aynı derecede bir kötülük yaparak çıkarmak"Öç alma fikrinden vazgeçirmeliyiz onu"
Ödü patlamak: Ani bir olay sebebiyle çok korkmak"Fareden ödüm kopar"
Öküzün altında buzağı aramak: Kimi sebepler bahaneler uydurarak suç ve suçlu bulma çabasında olmak
Öküz öldü ortaklık bozuldu: Aradaki yakınlık dayanağı kalktı yakınlık da kalmadı
Ölçüyü kaçırmak: Uygun derecenin üstüne çıkmak aşırı gitmek"Sofraya her oturuşunda ölçüyü kaçırırdı"
Ölme eşeğim ölme (yaza yonca bitecek): Umutsuz bir bekleyişi anlatmak için kullanılır
Ölmek var dönmek yok: "Neye mal olursa olsun iş sonuna kadar götürülecektir yapılmasından kaçınılmayacaktır" anlamında kullanılır"Özgürlük yolunda ölmek var dönmek yok bize"
Ölü fiyatına: Yok pahasına değerinden çok ucuza az bir para ile"Arsaları ölü fiyatına satmak zorunda kaldık"
Ölü mevsim: İşin veya alışverişin az olduğu durgun geçtiği zaman dilimi"Bizim iş en ölü mevsimini yaşıyor"
Ölüm ölüm mukadderdir 2 Kesin karar verme durumunda kullanılır
Ölümü göze almak: Yaptığı iş uğruna ölmekten korkmamak yürekli davranmak" yolunda ölümü göze aldı yiğitler"
Ölümüne susamak: Yapmakta olduğu tehlikeli işte ölümü kendi üzerine çekecek davranışta bulunmak"Ölümüne mi susadın çekil şu arabanın önünden!"
Ölüp ölüp dirilmek: 1 Çok ağır bir hastalıktan kurtulmak 2 Ard arda gelen sıkıntılı acı veren durumlara düşmek
Ölür müsün öldürür müsün?: "Öyle ters bir iş yaptı ki ona mı ceza vermeliyim kendime mi?" anlamında kullanılır
Ömrü billah: Hiçbir zaman ya da şimdiye kadar"Ömrü billah yalan söylememiştir o"
Ömrüne bereket: "Var ol sağ ol ömrün uzun olsun" anlamında kullanılır
Ömrü vefa etmemek: Bir şeye kavuşamadan bir sonuca ulaşamadan ölmek"Okulunu bitirip doktor olacaktı ama ömrü vefa etmedi"
Ömür adam: Beğenilen çok hoşa giden değişik düşünceleri olan adam
Ömür çürütmek: Uzun süre bir şey için emek vermiş olmak ya da boşuna zaman harcamış olmak"Bu ev için bir ömür çürüttüm ben"
Ömür sürmek: İyi ve rahat yaşamış olmak"Uzun bir ömür sürdü dedem"
Ömür törpüsü: İnsanı yıpratan yoran sıkıntıya sokan uzun ve yorucu iş
Ön ayak olmak: Bir işin yapılmasında ilk başlayan olup herkesi arkasından sürüklemek"Haydi ön ayak olda koşsunlar biraz"
Öne düşmek: 1 Önderlik ya da kılavuzluk etmek 2 En önde yürümek
Önüne gelen: Olur olmaz kimse herkes karşısına çıkan"Önüne gelene sordu ama bulamadı"
Öpüp başına koymak: Bir şeyi minnetle karşılamak seve seve kabul etmek"Adam sana iş verecekmiş daha ne istiyorsun öpüp başına koy"
Örtbas etmek: Kötü bir durumu gizlemek yayılmasını önlemek"Dairede yapılan yolsuzlukları örtbas edeceklerini sandılar"
Örümcek kafalı: Geri düşünceli yenilikleri kolay kabul etmeyen (kimse)
Öteden beri: Oldukça uzun zamandan beri eskiden beri"Öteden beri sevmem ben onu"
Ötesi çıkmaz sokak: "Takip edilen yol yanlıştır bu yolla bir yere gidilemez sonuç alınamaz bir yere kadar gidilir ama daha fazla gidilemez" anlamında kullanılır
Özenip bezenmek: Çok özen gösterip titizlikle ayrıntılarına varıncaya değin ele almak
Özrü kabahatinden büyük: Bir kabahat için özür dilerken daha büyük bir kabahat işleyen kimse için söylenir
Özür dilemek: 1 Yaptığı bir yanlıştan ötürü affedilmesini istemek 2 Özrünü ileri sürerek yapılması kendinden istenen işi yapmamak bundan bağışlanmasını istemek"Özür dilerim ben o kovayı taşıyamayacağım"
Özü sözü bir: Düşünceleri söyledikleri ve yaptıkları bir olan ne düşünüyorsa onu söyleyen içi dışı bir olan kimse"Özü sözü bir olan insanlara rastlamak gittikçe zorlaşıyor"

Alıntı Yaparak Cevapla