Konu
:
Deyimler Sözlüğü-S-
Yalnız Mesajı Göster
Deyimler Sözlüğü-S-
08-02-2012
#
2
Prof. Dr. Sinsi
Deyimler Sözlüğü-S-
Senli benli olmak: Çok samimi
içten
teklifsiz biçimde olmak
"O kadar senli benli olma yabancılarla
"
Sen sağ ben selâmet: İş sonuçlandı
artık yapacak bir şey kalmadı
"Nihayet bütün mallar satıldı
bundan sonra sen sağ ben selâmet
"
Sepet havası çalmak: Birini işten çıkarmak
yol vermek
yanından uzaklaştırmak
"Demek bize de sepet havası çalacakmış
görürüz bakalım!"
Sere serpe: Rahatça
sıkışık olmayarak
açılıp saçılarak
çekinmeden
serbestçe
"Yolda sere serpe yürürken korkunç bir ses duydum
"
Sermayeyi kediye yüklemek: Parasını yiyip bitirmek
işini ve parasını kaybetmek
batırmak
"Desene sermayeyi kediye yüklemişsin sen!"
Ser verip sır vermemek: Dürüst
güvenilir
ağzı sıkı olmak; ne kadar zorlanırsa zorlansın kimseye sırrını söylememek
"Bu ordunun ser verip sır vermeyen yiğitlere ihtiyacı vardır
"
Ses çıkarmamak: 1
İtiraz etmemek
hoş görerek karşı çıkmamak
2
Hiç konuşmamak
susmak
"Kendisine söylenen o kötü sözlere nasıl ses çıkarmadı şaşıyorum
"
Sesini kesmek: 1
Söylemekte iken susmak
bir şey söylemez olmak
2
Bir kişiyi söylerken susturmak
artık söyletmemek
"Şunun sesini kesin
yoksa çıldıracağım!"
Ses seda çıkmamak: 1
Hiçbir tepki görülmemek
2
Haber çıkmamak
"Ses seda çıkmadı hiçbir komşudan
"
Ses vermemek: 1
Herhangi bir sesi çıkarmamak
2
Bir çağrıya kulak vermemek
"Adam evdeydi ama hiç ses vermedi
"
Seyirci kalmak: Bir olay karşısında hiç tepki göstermemek
işe karışmamak
"Öğrencilerin birbirine girmesine polis seyirci kalamazdı
"
Sıcağı sıcağına: Hemen
olayın üzerinden fazla zaman geçmeden
unutulmadan
"Sıcağı sıcağına gidip onları barıştırmayı düşündü
"
Sıcak kanlı: Sevimli
cana yakın
sempatik
"Ne kadar sıcak kanlı bir çocuk
"
Sıcak yüz göstermek: Yakınlık göstererek karşılamak
"Biraz sıcak yüz gösterseydin günaha mı girerdin?"
Sıdkı sıyrılmak: Birinden soğumuş olmak
tiksinmek
"Bir kez sıdkım sıyrıldı o adamdan
"
Sıfıra sıfır
elde var sıfır: "Hiçbir şey elde edemedik
bütün çalışmalar boşa gitti" anlamında kullanılır
Sıfırı tüketmek: 1
Elinde avucunda bir şey kalmamak
malı ve parayı bitirmek
2
Gücü kalmamak
"Bu kadar düşüncesiz davranmasaydı sıfırı tüketmezdi
"
Sık boğaz etmek: Bir şey yaptırmak için birini zorlamak
baskı altına almak
"Tamam yapacağız
sık boğaz edip durmayın
"
Sıkı durmak: Güçlü
dayanıklı olmak; güçlü görünerek dikkatli bulunmak
"Sıkı dur
şut çekeceğim
"
Sıkı fıkı: Çok samimi
birbirine çok bağlı
içten ve teklifsiz
"Onlar kadar sıkı fıkı insan görmedim
"
Sıkıntı basmak: Çok daralmak
sıkılmak
can sıkıntısı duymak
ruhen boşlukta olmak
"Otobüste beni bir sıkıntı bastı
dokunsalar patlayacaktım hani!"
Sıkıntı çekmek: 1
Zorluk
darlık ya da yoksulluk içinde yaşamak
2
Ruhen tedirginlik duymak
"Hiç sıkıntı çekmedim desem yalan olur
"
Sıkıntıya gelememek: Kendini dara düşürücü işlere dayanıklı olamamak
bu işleri yapma yeteneği bulunmamak
Sıkı tutmak: Önem vermek
"İşleri sıkı tutmazsan böyle olur işte
"
Sır küpü: Çok şey bilen
çok şey bildiği hâlde kimseye söylemeyen
Sır olmak: Aklın eremeyeceği biçimde ortadan kaybolmak
Sırra kadem basmak: Bir kimse ortalıktan yok olmak
"Sırra kadem bastı adam!"
Sırım gibi: İnce yapılı olmasına mukabil güçlü
dayanıklı
"Sırım gibi delikanlı olmuş
"
Sırtı kaşınmak: Söz ve davranışları ile dayak yemeyi hak etmiş bulunmak
Sırtından geçinmek: Asalak yaşamak
birinin kesesinden sağlamak
"Yeter artık onun bunun sırtından geçindiğin
biraz da sen çalış çabala!"
Sırtını dayamak: 1
Güçlü bir yere veya birine güvenmek
2
Bir yere dayanmak ya da yaslanmak
"Sırtını babasına dayamış atıp tutuyor
her dilediğini yapıyor
"
Sırtını yere getirmek: 1
Üstün gelmek
2
Güreşte rakibi sırt üstü yere yatırarak yenmek
"Onun sırtını kimse kolay kolay yere getiremez
"
Sıygaya çekmek: Sorgulamak
yapıp ettiklerinin hesabını sormak
Sil baştan: Yapılan işi beğenmeyerek yeniden yapmak
Silip süpürmek: 1
Ortada ne varsa hepsini yemek
2
Hepsini alıp götürmek
yok etmek
3
Ortalığı temizlemek
"Evi çarçabuk silip süpürdüm
"
Sinek avlamak: Satış yapamamak
iş ve müşteri olmadığından boş oturmak
iş yapamaz olmak
"Sabahtan beri sinek avlayıp duruyoruz
"
Sinekten yağ çıkarmak: Hemen her şeyden
olmayacak şeyden bile çıkar sağlamaya çalışmak; yarar ummak
"Öyle açıkgözdü ki sinekten bile yağ çıkarırdı
"
Sineye çekmek: Bir zarara
hoş olmayan bir duruma
bir kötü söz veya davranışa ister istemez katlanmak
"Uzun yıllar kocasının geçimsizliğini
kabalığını sineye çekti; durdu
"
Sinirleri alt üst olmak: Haddinden fazla sinirlenmek; ne yapacağını şaşırmak
bilememek
Sinirleri boşanmak: Kendini tutamayarak gülmek
ağlamak ya da bağırmak
Sinirleri yatışmak: Öfkesi veya kızgınlığı geçmek
sakinleşmek
"Çok şükür öfkesi yatıştı
şimdi konuşabilirsiniz
"
Sinirlerini bozmak: Kızdırmak
öfkelendirmek
Sinirleri gergin olmak: En ufak bir olay çıktığı anda tepki gösterecek kadar sinirleri bozuk olmak
"Sinirleri çok gergin
üstüne varmayın
"
Sipsivri kalmak: Tek başına
çaresiz ortada kalmak
"Sipsivri kalakalmıştım
ne yapacağımı bilmiyordum
"
Sivri akıllı: Kimsenin aklını beğenmeyen
düşünceleri kimseninkine benzemeyen
acayip fikirleri olan
"Hangi sivri akıllıya uydunuz da böyle yaptınız!"
Soğuk almak: Üşüyüp hastalanmak
"Soğuk almışım
öksürüp duruyorum
"
Soğuk duş etkisi yapmak: Ansızın bildirilen tatsız bir haber karşısında olumsuz bir tepki göstermek
Soğuk kanlı: Serin kanlı
kolayca kızmayan
heyecana kapılmayan
telâş etmeyen
"Helâl olsun
ne soğuk kanlı davrandı
"
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul