Yalnız Mesajı Göster

Deyimler Sözlüğü-Y-

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Deyimler Sözlüğü-Y-



Yakayı sıyırmak: Kurtulmak kaçmak"Çok şükür şu adamdan yakayı sıyırdık"
Yaka silkmek: Bıkıp usanmak; bir iş durum yer ya da kimsenin olumsuz yanlarından tedirginlik duyduğunu belirtmek"Doğrusu yaka silkinecek bir iş seninki de"
Yakayı ele vermek: Yakalanmak kaçamayarak ele geçmek"Mahallenin hırsızı sonunda yakayı ele verdi"
Yakayı kurtarmak: Umulmazken bir işten ya da kimseden kurtulmak kaçmak"Bu pis işten yakayı nasıl kurtardık hâlâ anlayabilmiş değilim"
Yakınlık duymak: Birine karşı sevgi ve ilgi duymak yabancılık hissetmemek"Hayatta yakınlık duyduğum tek insandı"
Yakışık almamak: Yerinde olmamak uygun düşmemek yaraşmamak"Çocuğu herkesin içinde azarlaman hiç de yakışık almadı"
Yalancı pehlivan: Yapamayacağı bir işi yapabilecekmiş gibi görünen kimse palavracı"Yalancı pehlivanın biridir o ona güvenmeyin"
Yalancısı olmak: Doğruluğu bilinmeyen inanılmayacak sözleri bir başkasından işiterek söylemiş olmak"Ben şefin yalancısıyım müdür ihalelerde insiyatifini kullanıyor ve rüşvet yiyormuş"
Yalan dolan: Hile düzen dalavere yolsuz davranış"Yalan dolanla iş görmeye kalkanların başına işte bunlar gelir"
Yalan yere: Gerçeğe uygun olmayarak"Yalan yere adamı şikâyet ettiler"
Yalayıp yutmak: 1 İştahla hiçbir şey bırakmadan yiyip bitirmek 2 Kötü bir söz ya da davranış karşısında sessiz kalıp kabullenmek"Sofradaki bütün yemekleri yalayıp yuttu"
Yalpa vurmak: İki yana sağa sola; bir o yana bir bu yana sallanarak yürümek"Nedendir bilmem yalpa vurarak yürüyordu"
Yalvar yakar olmak: Çok yalvarıp yakarmak
Yan bakmak: Beğenmeyerek kötü niyetle düşmanca bakmak"Bu adamın her gün yan bakması artık canıma yetti!"
Yan basmak: 1 Aldanmak 2 Kaypaklık edip dürüst davranmamak"Sana tanınan bu fırsatı iyi değerlendir sakın yan basayım deme"
Yan çizmek: Kendisine yüklenen bir görevden kaçmak"Üç kişi yan çizdi demek ki ikimiz taşıyacağız bu bidonları"
Yandan çarklı: 1 Şekeri yanına konmuş olan kahve veya çay"Usta iki yandan çarklı yap!" 2 Bir omuzu düşük olarak yürüyen 3 Çarkı yanda olan gemi
Yan gelip yatmak: Yapacak işleri olduğu hâlde yapmamak rahatına bakmak keyfince yaşamak"Hiç çalışmıyor yan gelip yatıyor akşama kadar"
Yangına körükle gitmek: Anlaşmazlığı gerginliği kargaşalığı artırıcı her iki tarafı kışkırtıcı söz ve davranışlarda bulunmak"Sen karışma çekil aralarından yangına körükle mi gitmek istiyorsun?"
Yan gözle bakmak: 1 Kötü niyetle düşmanca bakmak 2 Göz ucuyla bakmak"Tezgâhtaki mallara yan gözle bakıp geçti"
Yanık ses: Hüzünlü çok dertli içindeki acıyı dile getiren ses
Yanına bırakmamak: Kendisine yapılan kötülüklerin öcünü almak cezasını sert karşılıklarla vermek"Bunu onun yanına bırakmayacağım"
Yanına (kâr) kalmak: Kendisinden öç alınmamak yaptığı kötülük sert karşılık görmemek cezasız kalmak"Adamın yaptığı yanına kâr kaldı nasıl adalet bu?"
Yanına salâvatla varılır: Çok öfkeli kızgın ve kibirlidir
Yanından bile geçmemiş: Hiç ilgisi yok en ufak benzerliği bile yok"Sen kardeşini bir görsen bu onun yanından bile geçmemiş"
Yanıp tutuşmak: 1 Elde etmek için güçlü bir istek duymak elde edemediği için de büyük üzüntü içinde olmak 2 Kuvvetli bir aşkla sevmek"Bakan olmak isteğiyle yanıp tutuşuyordu"
Yanıp yakılmak: Sızlanıp şikâyet etmek derdini döküp durmak"Çoluk çocuk açtı kimse yardım elini de uzatmıyordu birine de yanıp yakılmayı bir türlü kendine yediremiyordu"
Yanlış ata oynamak: Kazanmak için giriştiği işte tuttuğu yol dayandığı kimse dayanıksız ve çürük çıkmak dolayısıyla aldanmış olmak
Yanlış kapı çalmak: İsteğinin yapılamayacağı bir yere başvurmak"Meğer biz yanlış kapı çalmışız"
Yan tutmak: Taraflardan birini desteklemek onun söz ve davranışlarını benimsemek yansız olmamak"Yan tutmayıp tarafsız kalırsan senin için daha iyi olur"
Yan yan bakmak: Düşmanca kötü niyetle bakmak
Yapmadığını bırakmamak: Bütün kötülükleri yapmak eziyet etmek

Alıntı Yaparak Cevapla