Yalnız Mesajı Göster

Deyimler Sözlüğü-Z-

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Deyimler Sözlüğü-Z-



Zıddına gitmek: Karşısındakini sinirlendirmek sinirini bozmak; bir şeyin tersine hareket etmek"Niçin devamlı benim zıddıma gidiyorsun"
Zılgıt yemek: Azarlanmak paylanmak"Senin yüzünden öğretmenden zılgıt yedik"
Zınk diye durmak: Birdenbire aniden durmak"Önümdeki adam zınk diye durunca ne yapacağımı şaşırdım"
Zırnık (bile) vermemek: Az da olsa en ufak bir şey de olsa vermemek"Ona bu mirastan zırnık bile koklatmayacağım"
Zıvanadan çıkmak: 1 Çok sinirlenip öfkelenmek taşkınca hareketlerde bulunmak 2 Delirmek aklını oynatmak"Biraz daha konuşup da beni zıvanadan çıkarmayın!"
Zihin açıklığı: İyi sağlıklı düşünebilme gücü"Sana `tan zihin açıklığı dilerim"
Zifiri karanlık: Çok karanlık"Zifiri karanlıkta yola çıktık"
Zihni bulanmak (karışmak): Sağlıklı düşünemez olmak olaylar arasındaki bağlantıyı kaybetmek ne yapacağını şaşırmak"Bir anda zihnim bulandı saçmalamaktan korkup konuşmayı yarıda kestim"
Zihnini bulandırmak: 1 Kuşkulandırmak 2 Düşünemez hâle getirmek
Zihnini çelmek: 1 Bir kimseyi yanıltmak 2 Kandırıp baştan çıkarmak
Zihnini kurcalamak: Aklına takılan bir şeyi anlamaya kavramaya çalışmak"Akşamki mesele zihnimi kurcalayıp duruyor"
Zihnini oynatmak: Çıldırmak aklını yitirip delirmek"Sen zihnini mi oynattın?"
Zil takıp oynamak: Çok sevinmek
Zimmetine geçirmek: 1 Kendine mal etmek 2 Bir hesabı birinin borcuna eklemek"Devletin onca malını zimmetine geçirmiş"
Zincire vurmak: Prangaya vurmak (mahkûmu)"Bütün esirleri zincire vurup zindana atmışlardı"
Zindan kesilmek: 1 Çok karanlık duruma gelmek 2 Yaşanılan yer çok sıkıntı verici yaşanılamayacak derecede kötü hâle gelmek
Ziyafet çekmek: Konukları yemek vererek ağırlamak"Düğünümde bir ziyafet bile çekemedim"
Ziyan etmek: Yersiz boş yere harcamak"O kadar ekmeği ziyan etmeye utanmıyor musun?"
Ziyanı yok: "Önemli değil önemi yok!" anlamında kullanılır
Ziyaret etmek: Birini görmeye biriyle görüşmeye bir yeri görmeye gitmek"Hastaları ziyaret etmek görevlerimiz arasındadır"
Zokayı yutmak: Aldatılıp zarara sokulmak
Zora binmek: İş güçleşmek ancak zor kullanarak halledilecek hâle gelmek"Bir yolunu bulun sakın işi zora bindirmeyin"
Zora gelmemek: Sıkıntıya ve baskıya katlanamamak güçlüğe sabredememek"Zora gelemem ben lütfen ısrar etmeyin!"
Zorun ne?: "Ne istiyorsun amacın ne?" anlamında kullanılır
Zoru olmak: Kendisini zorlayan bir sıkıntısı derdi olmak"Adamın bir zoru olduğu yüzünden belliydi"
Zurnanın zırt dediği yer: Yapılmakta olan işin en hassas en önemli en can alıcı noktası
Züğürt tesellisi: Kötü bir işte en önemli şeyi kaybettiği zaman bazı önemsiz iyi olmayan bir yan bularak sevinmek ve kendini avutma
Zülfüyâre dokunmak: İşle ilgili olanı hatırlı ve güçlü kimseyi veya yüksek bir makamı kimi söz ve davranışlarla gücendirmek darılmasına yol açmak"Hayır geri duramam zülfüyâre dokunsa da söyleyeceğim"

Alıntı Yaparak Cevapla