Yalnız Mesajı Göster

Yassıada Arşivinden Bediüzzaman'ın Mektupları Da Çıktı

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yassıada Arşivinden Bediüzzaman'ın Mektupları Da Çıktı




Alıntı:






Üstad, Dost'a vuslat anının yaklaştığı o son demlerinde, yanındaki en sadık talebelerine: "Beni anlayamadılar" der, inler




Evet Anlayamadılar Bugün şarktaki yangının reçetesini o zamandan yazmıştı


Alıntı:






Bazı mebuslar dediler:
“Yalnız sen medrese usulüyle sırf İslâmiyet noktasında gidiyorsun Halbuki şimdi garplılara benzemek lâzım

Dedim: “O vilâyat-ı şarkiye âlem-i İslâmın bir nevi merkezi hükmünde, fünun-u cedide yanında ulûm-u diniye de lâzım ve elzemdir Çünkü, ekser enbiya şarkta ve ekser hükema garpta gelmesi gösteriyor ki, Şarkın terakkiyatı din ile kaimdir (HAŞİYE 1) (HAŞİYE 2) Başka vilâyetlerde sırf fünun-u cedide okutturursanız da, Şarkta herhalde millet, vatan maslahatı namına, ulûm-u diniye esas olmalıdır Yoksa Türk olmayan Müslümanlar, Türke hakikî kardeşliği hissedemeyecek Şimdi bu kadar düşmanlara karşı teavün ve tesanüde mecburuz






Alıntı:






"Ben 65 sene evvel Camiü'l-Ezher'e gitmek istiyordum Madem Camiü'l-Ezher âlem-i İslam'ın medresesidir Öyle ise, ben de o mübarek medresede bir ders almalıyım, diye niyet etmiştim; fakat kısmet olmadı Cenab-ı Hak rahmeti ile bir fikri ruhuma verdi ki, Camiü'l-Ezher'e Afrika'dan bir medrese-i umumiye olduğu gibi Asya, Afrika'dan ne kadar büyükse daha büyük bir darü'l-fünun da ve bir İslam üniversitesi de Asya'da lazımdır, dedim Ve felsefe-i fünun ile ulum-ı diniye birbiri ile barışsın ve Avrupa medeniyeti İslamiyet hakaiki ile tam müsellah etsin Ve Anadolu'daki ehl-i mektep ve ehl-i medrese tam birbirine yardımcı olarak ittifak etsin diye Velayet-i Şarki'nin merkezinde hem Hindistan'ın hem Arabistan'ın hem İran'ın hem Kafkasya'nın hem Türkistan ortasında Medresetü'z-Zehra manasında Camiü'l-Ezher üslubunda bir darü'l-fünun hem mektep hem medrese olarak vücuda gelmesi için tam 55 senedir Risale-i Nur'un hakikatine çalıştığım gibi ona da çalışmışım En evvel bunun kıymetini Allah rahmet etsin Sultan Reşat takdir etmiştir Yalnız binasını yapmak için 20 bin altın lira vermişti Sonra ben eski Harb-i Umumi'deki esaretimden döndüğüm vakit Ankara'da mevcut 200 mebustan 163 mebus, 150 bin lira o zaman paranın kıymetli vaktinde aynı o üniversite için vermeyi kabul ve imza ettiler Mustafa Kemal de içinde idi Şarkta 5 milyona yakın Kürt var 100 milyona yakın İranlı ve Hintliler var 70 milyon Arap var 40 milyon Kafkas var Acaba birbirine komşu ve kardeş ve birbirine muhtaç olan bu kardeşlere bu talebenin Van'daki medreseden aldığı ders-i dini mi daha lazımdır, yoksa o milletleri kaçıracak ve arkadaşlarından başkalarını düşünmeyen ve uhuvvet-i İslamiye'yi tanımayan ve sırf ulum-ı felsefeyi okuyup İslamî ilimleri nazara almamanın neticesi olan o merhum talebenin ikinci hali mi daha iyidir?"





Alıntı:






"Risale-i Nur bin tane emniyet müdürünün sağlayacağı asayişi temin etmezse Allah beni kahretsin"





Alıntı:






“Mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alil bir uzvun reçetesi ittiba-ı Kur’an’dır








Alıntı:






Azametli, bahtsız bir kıt'anın; şanlı, talihsiz bir devletin; değerli, sahipsiz bir kavmin reçetesi, ittihad-ı İslâmdır







Affet bizi Üstadım seni anlayamadık

Zaman ihtiyarladıkça Kur'an gençleşiyor

Alıntı Yaparak Cevapla