Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu’Nun Çanakkale Kahramanları
Kastamonu’nun Çanakkale Kahramanları
astamonu’nun Çanakkale Kahramanları[/url]
İsimlere baktığımız zaman, Taşköprü ilçesi, Çanakkale’de 11 Ahmet’ini, 20 Ali’sini, 23 Hasan’ını, 32 Hüseyin’ini, 19 İsmail’ini, 31 Mehmet’ini, 22 Mustafa’sını, 16 Osman’ını, 12 Süleyman’ını bırakmış
İbrahim Tenekeci'nin kitap yorumları
Ecel kumaşları gelmiş satılır
Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı devletine tam teçhizatlı altı milyon (6 000 000) düşman askerinin saldırdığını öğrendiğim an, derin bir ürperti hissetmiştim
Nüfusumuzun yirmi milyon civarında olduğunu düşünürseniz, neredeyse her üç kişiye (çocuklar, kadınlar, yaşlılar, sakatlar dâhil) bir düşman askeri düşüyor
İngiliz Savaş Bakanı Lord Kitchener, “Türkiye’yi mahvedinceye kadar savaşa devam edeceğiz” diyordu
Buna rağmen, mütarekenin ilan tarihinde, Osmanlı’nın cephelerde ve kışlalarda bir milyon askeri vardı (Kaynak: Birinci Dünya Savaşında Osmanlı Ordusu, Edward J Erickson)
Nasıl bir şeydi bu?
Bu gerçeği öğrendikten sonra, Birinci Dünya Savaşı’nı anlatan kitapları başka bir gözle okumaya başladım
Artık, İstiklâl Harbi’ni Birinci Dünya Savaşı’nın devamı olarak görüyorum Asıl kırılma, Cumhuriyetin ilanıyla ya da inkılâpların başlamasıyla değil, her iki savaşa da katılan muhafazakâr ve nüfuzlu subayların tasfiye edilmesinden sonra başlamıştır
Peki, Balkan Savaşı ile başlayıp Birinci Dünya Savaşı ve İstiklâl Harbi ile devam eden bu büyük mücadele ve yıkımın illere, ilçelere, köylere yansıması nasıl olmuştur? Sözgelimi Çanakkale’de çeyrek milyon askerimizin şehit olduğunu biliyoruz Ortalama bir Anadolu kasabasında iki bin kişinin yaşadığını düşünürsek, çeyrek milyon şehidin anlamı, iki yüzden fazla kasabanın nüfusuyla birlikte tamamen haritadan silinmesi demek
Olaya böyle bakınca, insana bir titreme geliyor
Bu uzun girizgâhtan sonra, masamızın üstünde duran kitabı elimize alalım
Şair Hüseyin Akın, farklı alanlarda eser vermeye devam ediyor
Son eseri, Kastamonu’nun Çanakkale Kahramanları adını taşıyor (Yarımada Yayıncılık)
Çanakkale Savaşı’nı anlatan ya da orada şehit düşenler için yakılan türküleri araştırırken, karşıma şu üç dize çıkmıştı:
“Akşam oldu, yine toplar atılır
Topun şiddetinden ay gün tutulur
Ecel kumaşları gelmiş satılır ”
Evet, Çanakkale’nin bendeki, bizdeki karşılığı bu  
Öncelikle şu bilginin altını çizelim: Kastamonu’nun tarihimizde özel bir yeri var Kayıtlara göre; İstiklal Harbi’nde olduğu gibi, Birinci Dünya Savaşı’nda da en çok şehidi Kastamonu vermiş İlçelerinden de Cide ve Taşköprü  (Hiç işgal görmemiş bir vilayetin bu kadar şehit vermesi, ancak tek kelimeyle açıklanabilir: Vatanseverlik  )
Mesela bölücü terörü lanetlemek için yurt çapında düzenlenen “şehitler ölmez, vatan bölünmez” mitinglerinin en büyüğü de yine Kastamonu’da gerçekleştirildi
Kitaba dönelim
Hüseyin Akın, gerçekten de esaslı bir iş çıkarmış Önce Çanakkale Savaşı ile ilgili genel bilgiler, sonra da Kastamonu bahsi
Kitapta o kadar çok ayrıntı, daha doğrusu ince bilgi var ki, bütün bunları bulup bir araya getirmek, hakikaten maharet istiyor
Mesela Kerevizdere mevkiinde 186 Kastamonulu asker şehit düşmüş Bu rakam Arıburnu’nda 280’e, Seddülbahir’de ise 330’a yükseliyor
Sadece Araç ilçesine bağlı Güzlük köyü, Çanakkale’de 25 şehit vermiş Çatalzeytin’in Hamidiye köyü de 18 Yine Küre ilçesinin Dere köyü, Çanakkale’den sonra Ersizler köyü adını almış Köyün bütün erkekleri cepheye gitmiş ve hiç dönen olmamış
Denir ki, “bin kişinin ölümü istatistiktir, bir kişinin ölümü ise trajiktir ” Hüseyin Akın, genel bilgilerden sonra, işte bu “bir kişilere” eğilmiş Mesela Demirci oğlu Ali’nin, Ahmet oğlu Ahmet’in, Cideli Mehmet Çavuş’un, Hacıoğullarından Gazi Molla Mehmet’in, Şehri ile İshak’ın hikâyelerine  Her biri, oldukça dokunaklı  
Yine, Kastamonu’nun sembollerinden olan Nasrullah Camii ve Abdurrahman Paşa Lisesi de kitapta yerini almış Akın, Nasrullah Camii için “şehrin görünmeyen surları” diyor Mehmet Akif de “kalp karargâhının komutanı  ”
Bir de ‘Cuma Talimleri’ bahsi var Kastamonu halkı, Cuma namazından sonra, topluca eğitime çıkıyor “Asker millet” dedikleri bu olsa gerek  
Kitabın üçte birini, Çanakkale’de şehit düşen Kastamonuluların listesi oluşturuyor Liste, alfabetik sıraya göre hazırlanmış
Bir Taşköprülü olarak, hemen ilçemizin olduğu bölümü buluyorum
İsimlerin hepsi tanıdık gibi: Mesela Tepedelik köyündeki Sülekoğullarından Mehmet oğlu Kadir, Seddülbahir muharebesinde şehit olmuş Karacakaya köyünden Nuri oğlu Mustafa da aynı yerde şehit olanlardan  
Büyük hikâye işte bu: Aynı köyden savaşa katılan gençler, aynı siperde şehit düşüyor
İsimlere baktığımız zaman, Taşköprü ilçesi, Çanakkale’de 11 Ahmet’ini, 20 Ali’sini, 23 Hasan’ını, 32 Hüseyin’ini, 19 İsmail’ini, 31 Mehmet’ini, 22 Mustafa’sını, 16 Osman’ını, 12 Süleyman’ını bırakmıştı  
Toparlayacak olursak;
Yenilgiyle sonuçlanan Türk-Rus Savaşına katılan bir askerimiz, “onurumuzdan başka her şeyimizi kaybettik” demiş
Kastamonu’nun Çanakkale Kahramanları isimli kitabı okuyunca, onurun da gerçek anlamda ne olduğunu öğreniyoruz
ÇANAKKALE DESTANI
Ancak beş kıtasını yayınlayabildiğimiz bu destan, 24/25 Mayıs gecesi Arıburnu’nda şehit düşen Boyabatlı Ömer oğlu Mustafa’nın kanlı elbisesinin cebinden çıkmıştır Şiirin ilk dizesinde geçen “üç yüz otuz”, miladi 1914 yılına denk düşüyor Boyabat, Sinop’un bir ilçesi olup Kastamonu’nun Taşköprü ilçesiyle komşudur
(Kaynak: Asıl Bezirci, Halkımızın Diliyle Barış Şiirleri, Su yayınevi, 1986)
Üç yüz otuz sözüm Hakk’ın kelâmı
Padişahın geldi büyük selamı
Enver Bey’in düşman kırmak meramı
Bugün bizden vatan razı olacak
Nefer şehit ordu gazi olacak
Euzubesmele çektim çıkarken
Köye baktım şöyle yüksek bir yerden
Karargâha koştum üç günde erken
Bugün bizden vatan razı olacak
Nefer şehit ordu gazi olacak
Düşmanın gür sesli büyük topları
Delik deşik etti toprağı yarı
Korkak Frenklerin yokmuş hiç arı
Bugün bizden vatan razı olacak
Nefer şehit ordu gazi olacak
Ben yorgun değilim içim bir tufan
Müslüman’dan var mı savaştan kaçan
Türk’tür dünyaya al bayrak açan
Bugün bizden vatan razı olacak
Nefer şehit ordu gazi olacak
Boyabatlı Ömer oğlu Mustafa
Yazdı bu destanı girerken safa
Muradı gitmektir Arş’ı tavafa
Bugün bizden vatan razı olacak
Nefer şehit ordu gazi olacak
alıntıdır
|