Konu
:
Mimar Sinan İstanbulu Susuzluktan Nasıl Kurtarmıştı
Yalnız Mesajı Göster
Mimar Sinan İstanbulu Susuzluktan Nasıl Kurtarmıştı
08-02-2012
#
3
Prof. Dr. Sinsi
Mimar Sinan İstanbulu Susuzluktan Nasıl Kurtarmıştı
Bahsetmiş olduğum yazıyı buldum,bilgilerinize sunuyorum
Biraz uzun gelebilir ama su gibi akıp gidiyor
Sultan sorar:
Mimarbaşı İstanbula su getirmek mümkün müdür?
Mimarbaşının cevabı:
Belki sultanım mümkündür
Ancak çok ağır bir şartı var
Nedir o mimarbaşı?
Sultanım altın dolu keseleri uç uca dizmek şartıyla ancak İstanbula su
gelebilir
Kanuninin cevabı şu olur:
Mimarbaşı sen İstanbula su getirmenin mümkün olup olmadığını söyle
Eğer
mümkünse ben keseleri uç uca değil yan yana dizmeye razıyım
Bunun üzerine Mimar Sinan kolları sıvar ve İstanbulun dışındaki suları
Kağıthane civarında belli yerlerde toplar oradan da dere içlerine büyük geçitler yaparak İstanbula getirir ve şehrin belli meydanlarında umumi çeşmeler yaparak suyu akıtır
Bu çeşmelerin tamamı da kırkı bulur
Ve Kırk çeşme suları akmaya başlar
O güne gelinceye kadar musluk gibi bir adet olmadığı için sular boşa akıp
gitmektedir
O gün çok pahalıya mal olan suyu artık bostanlara yollara akıtmak istemezler ve ilk defa İstanbulda lüle dedikleri musluğu
çeşmelere koyuyorlar
Su böylesine pahalıya geldiği ve kıymet kazanmaya başladığı için Kanuni bir ferman çıkarır der ki: İstanbul meydanlarındaki umumi çeşmeler halkın malıdır
Hiç kimse bu çeşmelerden gizlice yeraltından evine su alamayacaktır
Bu umumi kaidenin bir istisnasını da koyar Kanuni
Oda özel olarak Sinana iletilir
Denir ki: Sen İstanbula böylesine güzel bir çalışma sonunda kırk çeşme sularını
getirdin
Sen evine özel olarak bir lüle su alabilirsin
Ve Süleymaniye civarındaki meydan çeşmesinden Sinanın evine özel olarak yol yapılır ve su akıtılır
Böylece Mimar Sinan evinde özel suyu olan tek kişi olur
Mimar Sinan Åz(ehzadebaşı Camiini Süleymaniye Camiini ve Edirnedeki Selimiye Camiini yaptıktan -sonra yaşlanır
Devir hep öyle geçmemiştir
İtibarının yüksekte olduğu devirde kendisinin kıymetini takdir edenler bir bir bu dünyadan göçmüşlerdir
Kanuni vefat etmiştir yerine başka padişahlar geçmiştir
Ve Sinan 99 yaşına gelmiştir
çevresindeki dostları göçtüğü için de kendisi İstanbulda adeta yapayalnız kalmıştır
Ve yeni bir nesil yetişmiştir
Bir gün Sinanın kapısına birisi gelip dayanır
Kapıyı çalar
Sinan bastonuna dayanarak kapıyı açar Buyurun der
Gelen meçhul insan Ben Topkapı Sarayı postacısıyım
Sizi divana çağırıyorlar
Herhalde bir soruşturmaya tabi tutulacaksınız der
Sinan Ağa bu ihtiyar halinde dostlarının tümünün göçüp gittiği kendisini eserleri inşaat halindeyken görenlerin kalmadığı bu ihtiyar dünyada Acaba Topkapı Sarayına niye çağırılıyorum? diye bastonuna dayana dayana gider
Saraya girer orada bir soruşturma heyeti kurulmuştur: Kadılar ulemalar müftüler o günün vükelası
Sinana şöyle derler:Sinan Ağa hakkında şikayet var
Eve su almak yasak olduğu hiç kimse evine özel olarak su almasın diye padişah fermanı olduğu halde sizin evinizde özel su varmış
Evet der Cihan Padişahı bana öyle özel olarak müsaade etmişti
İstanbula yaptığım su hizmetinden dolayı sadece benim şahsıma su müsaade etmişti de almıştım
O zaman şu müsaadenizi fermanı görelim de ses çıkarmayalım
Kimseye verilmemesine rağmen sizinki devam etsin
Sinanın cevabı şu olur: Ben o zaman Cihan Padişahından ferman istemekten hicap etmiştim
Fermanım falan yok ama su benim evimde akıyor
Divan müşkül durumda kalır konuşmalar olur: Sinan büyük hizmetler etmiştir evinde suyu aksın
Oradan başkaları cevap verir: Bu Ã?l-i Osmana hizmet eden sadece Sinan mı? Sinan gibi daha nice hizmet edenler vardır
Ya onların da evine özel su verilsin ya da Sinana da bu ayrıcalık tanınmasın
Divanda uzun münakaşalar olur son olarak verilen karar şudur: Sinan gibi diğer hizmet edenlerin de evine su bağlanamayacağına göre Sinana verilen
su kesilmeli fakat şimdiye kadar kullandığı suyu fermansız kullandığı için bir cezaya mucip olmamalıdır
Ve bu karardan sonra Sinan evine gelir
Üzgün bezgin fakat fazla müteessir değil
çünkü Sinan hizmetini Allah için yapmıştır
Kendisine bir ayrıcalık tanınsın özel bir mükafat verilsin diye değil
Ve Sinan 100 yaşına girerken hastalanır yatağa düşer
Vefat sırasında bir bezi suya batırıp da dudağına çalmak isterlerken bakarlar ki evindeki musluktan su akmıyor
İstanbula su getiren Sinan susuz evde vefat eder
Vefat sırasında bu olayı başında konuşanlara verdiği cevap enteresandır:
Biz hizmetimizi dünyada bir bardak suya satacak kadar menfaat düşkünü değiliz
Biz hizmetimizi Allah için yaptık ve mükafatını da ahirette ekliyoruz
Dünyada evimize su verilmediği için müteessir değiliz
Alıntıdır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul