08-02-2012
|
#3
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Geceyarısı Ekspresi---Midnight Express
Bizler ise söz konusu filmi değerlendirirken, Hayes'in can sıkıcı cezaevi anılarını bire bin katarak sinemaya uyarlayan bu kötü niyetli ekipten çok daha nesnel olmak durumundayız Kabul etmek gerekir ki “Geceyarısı Ekspresi, oyunculukları, kurgusu, çekimleri, müziği ve de yönetimiyle iyi bir yapıt Ancak, sanat yönetimi Türkiye'yi biçimsel olarak doğru yansıtmaktan çok uzak Bunun da en önemli nedeni filmin pek çok sahnesinin Türkiye'de değil, Malta adasında çekilmiş olması  “Türkiye'ye hiç benzemeyen bir Türkiye" atmosferi içinde akıp giden öykü, arada sırada devreye giren, belgesel amaçlı çekilmiş "dolgu İstanbul görüntüleri"yle durumu kurtarmaya çalışıyor Bunun gibi biçimsel eksiklikleri bir kenara bırakılırsa, Türkiye'yi hiç tanımayan bir yabancının, hele de biraz duygusal ise, bu rahatsız edici filmi izledikten sonra ülkemize alerji duymaması mümkün değil Yani, sonuç itibarıyla hedef tam 12'den vurulmakta 
Gerçek William Hayes, kaçışından iki hafta sonra, New York'ta basın toplantısı düzenlerken  
“Çivi çiviyi söker” düsturu içinde sinema yoluyla çok sıkı bir cevap hazırlayana kadar, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve kamuoyu bu filmin yol açtığı uluslararası hasarla daha uzun yıllar boyunca boğuşacağa benziyor Biz de böyle bir filmin daha fazla zaman yitirmeden, gerekirse devletin gücü ve imkânları da devreye sokularak çekilmesi dileğimizi burada bir kez daha yineliyoruz
ulusal bir gazetenin eski yıl küpürlerinden bir alıntı 
|
|
|