08-02-2012
|
#32
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı Padişahlarının Son Anları

SULTAN BİRİNCİ ABDÜLMECİD
22 yıllık saltanatı süresince çok büyük iç ve dış gailelerle uğraştı Devlet kademelerini ele geçiren, İngiliz, Fransız ve Rus yanlısı sözde devlet adamlarının verdiği zararları en aza indirmek için çok çalıştı Sadrazamlık makamına kadar çıkan bu işbirlikçilerin dayatması sonucu çıkarılan kanunlarla, Avrupa’daki şer odaklarınca plânlanan pek çok değişiklik yürürlüğe konuldu Bunlarla gözleri boyadılar Bu senelerde Avrupa’da, fizik, kimya üzerinde dev adımlar atılıyor, yeni buluşlar, ilerlemeler oluyor, büyük fabrikalar, teknik üniversiteler kuruluyordu Osmanlılarda bunların hiçbiri yapılmadı Hatta, Fatih devrinden beri medreselerde okutulmakta olan fen, matematik derslerini büsbütün kaldırdılar Din adamlarına fen bilgisi lâzım değildir diyerek, kültürlü, bilgili âlimlerin yetişmelerine engel oldular Düşmanların yaldızlı reklamlar ve sahte dostluklarla örtmeğe çalıştıkları imha hareketlerini, herkesten önce anlayan sultan, çok zaman sarayında hüngür hüngür ağlardı Memleketi, milleti kemiren düşmanlara karşı koymak için tedbirler arardı (96)
Ricâlinin devlet şuurundan yoksunlukları, yabancı müdâheleleri, halkın hükûmetine duyduğu nefret onu hûzursuz etmiş; devrinde vücûd verilen tasarrufların yanlışlığı, ecdadının yolundan sapmalar, rakik vicdanında derin bir acı tevlîd etmiş; saraya üşüşen Avrupalı sefirlerin tazyikiyle iş başına getirdiği devlet adamlarının, devletin temelini dinamitleyen icraatlarına engel olamamanın verdiği üzüntüsiyle, nefsini kahredici bir yola girmesine ve genç yaşta ölümüne sebep olmuştur (97) Lübnan hâdiselerinin netîceye bağlanmasından kısa bir müddet sonra 21,5 senedir saltanatta bulunan, henüz 39 yaşındaki sultan, yakalandığı ince hastalıktan kurtulamayarak vefât etmiştir (25 Hazîran 1861/16 Zilhicce 1277, Salı, Saat 3) (98) Sultan Abdülmecid, Yavuz Sultan Selim'in türbesi yanındaki mezarına defnedildi Ecdâd-ı îzâm içinde en ziyâde Yavuz Sultan Selîm’i severdi ve ona pek ziyâde hürmet ederdi Binâenaleyh türbesini anın türbesi yanında binâ ettirmiş idi Fakat bunun daha yüksek bina edilmiş olduğunu görecek “Yavuz Sultan Selîm gibi bir pâdişâh-ı zişânın türbesinden yüksek kubbe yaptırmak hilâf-ı edebdir ” Diyerek, daha alçak olarak tekrar binâ etdirmiş idi Bahtı kavî, tâlii yâver, kadirşinâs, bendeperver bir pâdişah-ı merâhim-güster idi (99)
96-Ziya Nur Aksun, Osmanlı Tarihi, Ötüken Neşriyat, c 3, s 411
97-Ziya Nur Aksun, Osmanlı Tarihi, Ötüken Neşriyat, c 3, s 414
98-[Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız  ]
99-[Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız  ]
|
|
|