08-02-2012
|
#35
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı Padişahlarının Son Anları

SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD
Hâl heyeti karşısında sultanın vakur ve soğukkanlı tutumunu hadisenin canlı şahidi kızı Ayşe Sultandan dinleyelim:
'Cevat Bey içeri girerek Millî Meclis'ten heyet geldiğini haber verdi Babam 'Buyursunlar' dedi Başkâtip önde olarak gelen heyet içeri girdi Dört kişi idiler Babamın karşısına sıra ile durup kısa birer selâm verdiler Babam mukabele etti Gelenler Arnavut Esat Toptanî, Laz Arif Hikmet Paşa, Ermeni Aram Efendi ve Yahudi Karaso Efendi idi
Başta duran Esat Toptanî yekten,
- Millet seni azletti, dedi
Babam metin ve gür bir sesle,
- Zannedersem hâl'etti demek istiyorsunuz Pek âlâ! Buna gösterilen sebep nedir, diye cevap verdi
O zaman ikinci askerî şahıs ki bunun da Arif Hikmet Paşa olduğunu sonradan öğrendik, fetva suretini okumaya başladı Fetva şöyle başlıyordu:
- 'İmam-Müslimin olan Zeyd bazı mesail-i mühimme-i şer'iyyeyi Kütüb-i şeriyyeden tayy ü ihraç ve kütüb-i mezkûreyi men ü hark ü ihrak  '
Bu 'Kütüb-i şerr'iyeyi hark ü ihrak' yani şerî kitapları yırtıp yakma sözleri geçince babam yüksek sesle,
- Ben hangi kütüb-i şeri'yyeyi yakmışım Hasbunallah derim, dedi ve fetvayı sonuna kadar dinledi
Fetvanın okunması bitince:
- Bu kararı hangi makam verdi, diye Arif Hikmet Paşa'ya sordu
Arif Hikmet:
- Meclis-i Millî, diye cevap verdi
Bunun üzerine babam:
- Ya  öyle mi, dedikten sonra şu sözleri söyledi:
- Otuzüç sene millet ve devletim için, memleketimin selâmeti için çalıştım Elimden geldiği kadar hizmet ettim Hâkimim Allah ve beni muhakeme edecek De Resulullahtır Bu memleketi nasıl buldumsa öyle teslim ediyorum Hiç kimseye bir karış toprak vermedim Hizmetimi ancak Cenab-ı Hakk'ın takdirine bırakıyorum Ne çare ki düşmanlarım bütün hizmetlerime kara bir çarşaf çekmek istediler ve muvaffak oldular (111)
Neticede Meclis’i toplayan İttihâdcı Tal’at Bey, 27 Nisan 1909 tarihinde, silah tehdidi altında Meclis’den hal’ kararını çıkardı ve içinde hiç Müslüman Türk bulunmayan dört kişilik heyetle (Yahudi Emanuel Karaso, Ermeni Komitecisi Aram Efendi, Arnavud Es’ad Toptani Paşa ve Gürci Ârif Hikmet Paşa) hal’ kararını II Abdülhamid’e tebliğ ettirdi Böylece Osmanlı Devleti’nin yıkılış trendi, maalesef hız kazanmıştı (112)
13 Nisan 1909’da Selânik’ten toplanan Bulgar, Sırp ve Yunan yağmacılar İttihat ve Terakkî tarafından İstanbul’a gönderildi Kumandanlar padişaha gelerek, Hareket Ordusu denilen bu derme çatma kuvveti kolayca dağıtabileceklerini beyan ettiler Ama o, Müslümanı Müslümana kırdıramayacağını söyledi Bu çapulcu sürüsü, 11 gün boyunca İstanbul’da terör estirdi Sonuçta, İttihat ve Terakki’nin başı Talât Bey, Meclisi tehdit ederek “tahttan indirme” kararı aldırdı Padişah 27 Nisan 1909’da ailesiyle birlikte trenle Selanik’e götürüldü 1912’de Beylerbeyi Sarayı’na getirildi (113) )
Bunu İttihâdcıların zayıf siyâsetleri ve en önemlisi de dindeki zaafları sebebiyle, Arabistan’da Şerif Hüseyin Paşa’nın başlattığı Arab İsyanı takip etti (Haziran 1916) 1913’de İttihâdcıların takip ettiği Türkçülük siyâseti, Suriye’de Azımzâdelerin başını çektiği Fransızlarla ittifak hareketini doğurdu Neticede Osmanlı Devleti bütün cephelerde mağlup oldu Bu acıya dayanamayan II Abdülhamid, (114) 10 Şubat 1918’de vefat etti Ertesi gün kılınan namazdan sonra, devrindeki mutlu günlerin özlemiyle yanan İstanbul halkının gözyaşları arasında, dedesi Sultan İkinci Mahmud’un Çemberlitaş’taki türbesine defnedildi (115)
111- [Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız  ]
112-http://www osmanli org tr/yazi-5-243 html
113-http://iktibas net/metin php?seri=1484&gonder=tasnif*8*hepsi*0*ta rih
114- [Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız  ]
115-http://iktibas net/metin php?seri=1484&gonder=tasnif*8*hepsi*0*ta rih
|
|
|