Yalnız Mesajı Göster

Batı Kaynaklarında Osmanlı Ordusu

Eski 08-02-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Batı Kaynaklarında Osmanlı Ordusu



Silâhlar ve teknik imkânlar
Osmanlı ordusu, kuruluşundan itibaren yeniliklere hep açık olmuştur Fatih döneminde savaş tekniği değişmiş ve hattâ Fatih'in kendisi de bazı topların projesini çizmiştir Kanunî Sultan Süleyman devrinde yıllarca İstanbul'da kalan ve yazmış olduğu eseri Hristiyan hükümdarı 2 Philip'e takdim eden İspanyol yazar Cristobol de Villalon, Osmanlı topçuluğu hakkında şunları söylüyor: "Dünyada hiçbir devletin, Türk topçusu ile mukayese edilebilecek topçusu yoktur İstanbul'da eski model olduğu için kullanılmayıp süs diye surlara konan topları inceledim Bunlar bile İspanya ordusundaki toplardan çok daha kaliteli idi Tophane sırtlarında çaptan düşmüş diye yığılan 40 kadar topu hayretle seyrettim Bunları alıp topçu kuvveti oluşturmak istemeyecek hiçbir Avrupa devleti bilmiyorum" Thevenot ise, Osmanlı askerlerinin giyim ve teçhizatları hakkında şunları yazmaktadır: "Bir şeyleri eksik olduğu zaman sadece sabrederler Giyimleri ve teçhizatları hafif, yorgunluğa mütehammildirler, sür'atleri hayret vericidir Cengiz Han'ın askerlerine benzerler" Onun yazılarını Grenard tasdikleyerek, Osmanlı ordusunu şöyle anlatır: "Muharebe meydanında Türk askeri ölür, teslim olmazdı İlk çağırma emrine dâima hazırdı Her nefer, yüzbaşısını tanırdı Her nefer kumandanının kendisinden önce yığınak yerinde bulunacağından emindi ve ona göre davranırdı Bu suretle en kısa zamanda sultanın emrinde çok tecrübeli, iyi silâhlandırılmış, iyi atlandırılmış, iyi kumanda edilen, sayı bakımından olduğu kadar kalite bakımından da üstün bir ordu âmade olurdu Topçuya çok hususî bir ihtimam gösterilirdi Top boldu, çeşitliydi, iyi îmâl edilmişti ve kullanılmasını fevkalâde iyi bilen ellerdeydi 17 asırda bile dünyanın en iyi topu ve topçusu Türk ordusundaydı"

Osmanlı ordusunda süvariler mühim yer tutmaktaydı Sir Adolphus Slade, Türk süvarileri hakkında şunları yazar: "Türk süvarileri atlarına çok hâkimler Onların günlerinin çoğu at üzerinde geçer Eğitimleri sert ve çok disiplinlidir Atlarını dâima muharebe sahasının icaplarına göre terbiye ederler Türk süvarisi eğitim sırasında atını alevlere bürünmüş fıçılara, silâh ateşlerine, domuz ayaklarına doğru sürer ve düz duvarlardan aşırır Onun için Türk atı, muharebe meydanına girince ürkmez Türk süvarisi atını sürmedeki mahareti kadar, dörtnala giderken nişan alması ve vurması ile de meşhurdur, çok keskin nişancıdır Cirit atmada Türk süvarisinin üzerine yoktur Hiçbir süvari, Türk süvarisi ile teke tek dövüşemez Türk atlıları kısa bir mesafede baskın tarzında taarruz eden nâdir dünya süvarilerinden biridir Bu kabiliyetin engebeli arazide ne derecede ehemmiyet taşıdığı aşikârdır Nitekim Kelefçe Muhaberesi'nden sonra Rus süvari subaylarıyla konuştum Niye Türk süvarileri karşısında âciz kaldıklarını sordum Arazinin Rusya'da bile alışmadıkları derecede arızalı olduğunu, atlarının böyle arazide hareket edemediklerini, meşhur Kazak süvarilerinin bile Türk atlarına yetişemediğini söylediler" 1789 tarihli bir Almanya imparatorluk askerî dergisinde: "Avrupa'nın en âlâ süvarisi olan Osmanlı süvarisi" denmektedir Bu suretle son zamanlara kadar Türk süvarisinin kesin şekilde Avrupa süvarisinden üstün olduğu anlaşılır

Cavid KASIMLI - Sızıntı - Ağustos - 2009
[Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız]

Alıntı Yaparak Cevapla