08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Çerkes Hasan
Rabb-i izzet Cennet etsin kabrini Çerkes Hasan
?rkes Hasan[/url]Kâmet-i Avni'ye ol esnâda biçmişti kefen
30 Mayıs 1876 günü Sultan Abdülazîz birkaç insafsız ve safdil devlet adamının şahsî çıkarları uğruna ve batılıların da kışkırtmalarıyle tahttan indirildi Bunların başında “Kinim dînimdir!” diyecek kadar kindâr olan Hüseyin Avni Paşa geliyordu Tarihçi Yılmaz Öztuna, Hüseyin Avni Paşa hakkındaki şu sözleri naklediyor:
Mareşal Nusret Paşa: “Avni Paşa, çaldığı paralarla çok mal mülk edindi Velinimeti olan Sultan Abdülaziz hakkında cesaret ettiği hıyanet ve cinayet umum milleti ondan nefret ettirdi ”
Devrin en büyük tarihçilerinden Süreyya Bey: “Avni Paşa, kelimenin bütün manasıyla ırz düşmanı bir canavardı ”
Mabeyn-i Hümayun başkatibi Atıf Bey: “Şehvetine çok mağluptu Irz düşmanı idi Bir takım fahişeleri konağına getirip içki sofraları kurardı Güzel hanımları olan zabitleri taşraya tayin eder, karılarının ırzlarına tasallut ederdi ”
Çerkes Hasan Beyin ablası Neşerek Kadınefendi, Sultan Abdülazîz Hanın hal’ edildiği gün, Dolmabahçe Sarayından Topkapı Sarayına nakledilmesi esnâsında mücevher sakladığı şüphesiyle omuzundaki şal, pâdişâhın gözleri önünde çekilip alınarak hakârete uğramıştı Kadınefendi, omuzları açık olarak boğazı geçmiş ve hastalanmış, Sultan Azîz’in ölümü üzerine de şok geçirerek 11 Haziran günü vefât etmiştir
Hüseyin Avni Paşa, hal’den sonra Çerkes Hasan’ın İstanbul’da Birinci Orduda bulunmasını tehlikeli görmüştü Bu sebeple kolağası (kıdemli yüzbaşı) rütbesiyle onu merkezi Bağdat’ta olan Altıncı Orduya tâyin etmişti Ancak Hasan Bey gelişen olaylar üzerine Bağdat’a gitmeyi reddetti Bilhassa ablasına karşı yapılan muâmele kendisini son derece sarsmış olup, Hüseyin Avni Paşaya haddini bildirmeye karar vermişti Bağdat’a gitmeyi reddeden Hasan Bey tutuklandı ise de, gideceğine söz verdiği için serbest bırakıldı Hasan Bey eniştesi olan Ateş Mehmed Paşanın Cibali’deki evinde halasının yanında oturuyordu Bekârdı Bu konağa gidip baştan aşağı silahlandı
Abdülazîz Hanı şehid ettiren paşalar, başarılarının zevki içinde Midhat Paşanın Bâyezîd’deki konağında 15 Haziran gecesi toplanmışlardı Bu sırada Çerkes Hasan Bey konaktan içeri daldı Üniformalı olduğu ve sarayla ilgisi bulunduğu için haber getirdi zannetmişlerdi Bu sebeple kolayca konağın üst katına çıktı ve elinde tabancalarından biri olduğu halde kabinenin toplandığı salona daldı: “Davranmayın!” diye bağıran Hasan Bey aynı zamanda tabancasını ateşleyerek Hüseyin Avni Paşayı göğüs ve karnından vurdu Paşalar korku içinde bitişik odaya sığınırlarken diktatör Hüseyin Avni can havliyle kendini sofaya attı Lâkin Hasan Bey onun işini bitirmeye azmetmişti Üzerine yürürken beline sarılan ve kendisini durdurmaya çalışan Bahriye Nâzırı Kayserili Ahmed Paşanın ellerini ve kulaklarını doğradı Aynı zamanda diktatör Avni Paşanın üzerine çökerek kamasını birkaç defâ karnına sapladı Avni Paşayı öldürdükten sonra salona dönen Hasan Bey Hariciye Nazırı Raşid Paşayı da öldürdü Bu sırada yetişen askerler tarafından yaralı olarak tevkif edildi Merdivenlerden inerken Bahriye Kolağası Şükrü Beyin hakâreti üzerine birkaç manga asker arasında çizmesine sakladığı küçük tabancasını çıkarıp onu da öldürdü Hâdiseyi işiten İngiliz Büyükelçisi Sir Henri Eliotte; “Midhat Paşaya bir şey oldu mu?” diye sormuştur Çünkü, Abdülazîz Hanın tahttan indirileceğini bilen dört kişiden biri de bu büyükelçiydi Midhat Paşa ve Hüseyin Avni’nin samîmi arkadaşıydı Yılmaz Öztuna, Büyükamiral Vesim Paşa’nın şu sözlerini naklediyor: “Hüseyin Avni Paşa biz askerlerin başına da, milletin başına da diktatör kesildi Neyse Çerkes Hasan geldi de, hepimizin askerî şerefini kurtardı ”
Yaralarını tedâvi ettirmeyen Hasan Bey, kısa süren duruşmasından sonra îdâma mahkum oldu ve ertesi gün Bâyezîd meydanında îdâm edildi Diktatör Hüseyin Avni Paşanın ölümü halk arasında sevinçle karşılandı Çerkes Hasan’a ise o nisbette acı duyuldu ve gönüllerde millî kahraman olarak yerleşti Adına şarkılar söylendi, ağıtlar yakıldı
Aksaray'dan kar geliyor,
Ben sandım ki yar geliyor
Çıktım baktım pencereye
Çerkes Hasan can veriyor
Beyazıt'tır meydan yeri,
Hanımların seyran yeri
Çerkes Hasan'ı astılar
Sol yanında ferman yeri
Edirnekapı’ya defnedilen Çerkes Hasan Beyin demir parmaklıklı mezârının büyük taşında "Ümerâ ve guzât-ı çerâkiseden İsmâil Beyin oğlu olup, Harb Okulunu bitirip, kıdemli yüzbaşı rütbesindeyken genç yaşında velînîmeti uğrunda fedâ-yı cân eden Çerkes Hasan Beyin kabridir" yazılıdır Eşref Paşa mersiyesinden bir bölüm:
Rabb-i izzet Cennet etsin kabrini Çerkes Hasan
Kâmet-i Avni'ye ol esnâda biçmişti kefen
Kaynaklar: Yılmaz Öztuna'nın makaleleri ve Türkiye Gazetesi'nin "Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi", c 2, s 166
|
|
|