08-02-2012
|
#3
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Burdur Gelenek Ve Görenekleri
Düğün
Düğünleri Perşembe'den başlayarak Pazar günü ikindiye kadar sürer Perşembe gün köy meydanındaki oyuk taştan ibaret "Dibek" tabir edilen yapının içine yerleştirilen keşkeklik buğdaylar başta damat adayı ve diğer akraba ve arkadaşları tarafından davul-zurna eşliğinde dövülür Bazen tek kişi, bazen de 4'e kadar yiğit ellerinde tokmak sırayla buğdaylara vurarak keşkeklik hale getirirler Aynı zamanda eli boşta kalan yiğitler de çalgı eşliğinde yöresel oyunlardan oynarlar Düğünde ise birçok ilginç adet vardır Akla gelenlerden "Efe" ziyareti ilgi çekicidir Özellikle Cumartesi gün oğlan evinde organize edilen ve aslen kadın-kız, görüntüde ise erkek giyimli efeler kız evine baskın yaparlar Kiminin elinde sopa, kiminin elinde başka materyaller ile o gün halkın arasında oynarlar, kısa tiyatro oynarlar ve herkesi eğlendirirler Daha nice ilginç adetlerle düğünler neşeli şekilde bitirilir
Bayram Tebriği
Bayram namazlarından sonra tüm köy erkeklerinin cami çıkışından ta köy kahvehanelerine kadar uzayan tokalaşma ve bayramlaşma kuyruğu enteresandır Köyde genelde 30-40 yaş altı erkekler babalarının yanında sigara içmeye çekinirler
Yardım
Arazisi çok olan kişilere şayet amele tutmamışsa akrabaları sırayla imece usulü hasat zamanı yardım ederler Burada sayılamayacak kadar unutulmaya yüz tutan adetler vardı, lakin zamanın ve teknolojinin törpüsüne herşey gibi o gelenekler de dayanamamıştır
Yemek Kültürü
Yemek kültürü de kendine has özellikler içerir Mesela çocukluğumda özellikle davetlerde ve düğünlerde çok yediğim "Gölle" isimli sulu yemeği unutmak mümkün değildir Sanki aşurenin sulu yemek halini andıran bir tadı vardır  Keşkek de kendine has lezzetler içerir Hele yöremiğe has "Höşmerim" rakibi bulunmaz bir katıktır Sütün kaymağının kavrularak belli kıvama getirilmesiyle yapılan bu lezzetli katık gerçekten çok lezzetlidir Haşhaşlı ekmekler de benzerine rastlanmayacak güzelliktedir
Tarihi Yerleri
İnsuyu mağarasının şifalı suyu içilir ziyaretçilerce, Sagalassos Antik Kenti, Burdur Müzesi ve il merkezindeki Osmanlı Dönemi sivil mimari örneklerinden Taşoda ve Çelikbaş Konakları, il merkezi, Ulu cami, Pirkulzade medresesi, saat kulesi, İncir ve Susuz kervansarayları, Rum Kilisesi görülmeye değer tarihi yerleridir
Hangi Yemeği İle Ünlüdür?
Burdur il merkezi Yukarı Pazar Semtinde üretilen "ceviz ezmesi" olarak adlandırılan ceviz tatlısı ve Burdur'a has "Burdur şiş" tadılmaya değerdir Sagalassos Antik Kenti yolu üzerinde bulunan alabalık tesislerinde dinlenerek, yöreye has yoğurt ile alabalık yenebilir
Tarihi Zenginlikleri
Sagalassos (Ağlasun)
Burdur'a 30 km uzaklıkta bulunan Ağlasun İlçesinin 7 km kuzeyindeki Akdağı'nın güneye bakan yamacında kurulmuştur Klasik Grek Çağında Psidia'nın başkentidir Bugün şehir Roma Çağı şehri olmakla birlikte Grek Çağına ait yapılarının bir kısmının bu çağda korunmuş ve kullanılmış olduğu anlaşılmaktadır Ayakta kalan mimari yapılar; Anıtsal Giriş Kapısı, Antonius Pius tapınağı, Aşağı ve Yukarı Agora, Sütunlu Cadde, Küçük Tapınak, Bazilika ve Tiyatro'dur
Cremna (Bucak)
Burdur'a 45 km uzaklıkta bulunan Bucak İlçesinin 25 km doğusundaki Çamlık Köyü'ndedir Aksu Vadisine hakim tepe üzerine kurulmuştur Şehirde mevcut kalıntılar Roma Çağı'na aittir Şehrin etrafı sur ile çevrilidir Ayakta kalan mimari yapılar; Forum, Bazilika, Kemerli Yapı, Kütüphane yapısı, Tiyatro, Anıtsal Giriş, Anıtsal Çeşme Binası, Dükkan'dır Cremna'da kütüphane Yapısı'nda bulunan 9 adet mermer tanrı ve tanrıça heykeli Burdur Müzesi'de sergilenmektedir
Tymbrianassos (Düğer)
Burdur'a 30 km uzaklıkta Düğer Köyünde, Yarışlı Gölü kenarındadır Burdur'da Klasik çağa ait bilinen en eski yerleşim yeri Düğer Köyü'ndedir Frig Kültürü özelliklerini gösteren bu yer, Yunan arkakik dönemine rastlamaktadır Düğer'de bilimsel kazı yapılmamış, kaçak kazılarda ortaya çıkan buluntuların büyük bir kısmı Burdur Arkeoloji Müzesi'nde toplanmıştır
Cibyra (Gölhisar)
Burdur İli'ne 108 km uzaklıkta bulunan Gölhisar İlçesinin batısında orman içinde üç tepecik üzerine kurulmuştur Cibyra Oineanda, Balbura, Bubon (ibecik) Antik Şehirlerinin birleşerek meydana getirdikleri Tetrapolis'in başkentidir Kale surlarında kullanılan çeşitli mermer ve taş bloklardan anlaşıldığına göre Klasik Grek Çağında da burada bir şehrin mevcut olduğu ve bugünkü kalıntıları görülen Roma Şehrinin bu yerleşim alanı üzerinde kurulduğudur
Susuzhan
Burdur'a 45 km uzaklıkta bulunan Bucak İlçesinin 5 km güney-doğusundaki Susuz Köyündedir Burdur Antalya Karayolu'na 1 km uzaklıktadır Anadolu Selçuklu Dönemi 13 yy kervansaraylarındadır
Kuruçay Höyüğü
Burdur'a 15 km uzaklıkta, karayoluna 600 metre güney-doğudadır 1978 yılından bu yana İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden Prof Dr Refik Duru tarafından kazısı devam etmektedir 11 metre yüksekliğindeki höyükte şimdiye kadar sekiz kat ortaya çıkarılmıştır Halen sürdürülen kazılar sonunda her çağın kendine özgü yapı ve buluntuları ortaya çıkarılmıştır
Hacılar Höyüğü
Burdur'a 24 km uzaklıkta, Hacılar Köyündedir 1957-1960 yılları arasında İngiliz Arkeolog James Mellart tarafından kazı yapılmıştır Kalkolotik ve Neolitik Dönemlere ait dokuz yapı katı ortaya çıkarılmıştır I ve IV yapı katları Kalkolotik Çağı kapsamaktadır
İncirhan
Burdur'a 45 km uzaklıkta bulunan Bucak İlçesi'nin 7 km batısındadır Büyük bir kısmı tahrip olmasına rağmen hala ayaktadır Selçuklu Sultanı Keyhüsrev tarafından yaptırılmıştır
İl İsmi Nereden Gelmektedir?
Burdur, Akdeniz Bölgesinin batı kesiminde, Göller Bölgesinde yer almaktadır Burdur adının nereden geldiği hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür Birinci görüş, Burdur adının “Polydorion” kelimesinin daha sonra, “Polydor” şekline dönüştüğü, oradan da Burdur şekline dönüştüğüdür İkinci görüş ise Burdur yöresinin eski adı Limobrama “Göl Kenti” anlamına gelen Limobria kelimesinden türemiştir Sonradan da değişerek Burdur olmuştur Fakat Antik Çağlarda Burdur’un yerinde herhangi bir şehir bulunup bulunmadığı bilinmemektedir Bunun için bu iki adın kesin olarak ne zaman kullanıldığı bilinmemektedir
Üçüncü görüş ve en akla yatkın olanı da; Burdur şehrini kuran Türkmen boylarından Kınalı Oymağı mensupları, konaklama yeri ararken, burayı buluyorlar ve bölgenin güzelliği karşısında “Cennet Buradadır” demişler ve “Burada Dur” sözü zamanla hece düşmesine uğramış ve Burdur’a dönüşmüştür
|
|
|