Prof. Dr. Sinsi
|
Elazığ Gelenek Ve Görenekleri
Fıkralar
Tadım Gavuru Müslüman Oluyor
Tadım’lı bir ermeni, dindaşlarından zulüm görmüş olacak ki, Göl Köyünde oturan sevdiği bir ağaya gelir:
-Ahmet Ağa! Ben batıldan döndüm, Hak dinine gireceğim İslamın şartını öğrenmek için sana geldim Adımı da doğrult, itikadımı da  
-Hoş geldin, sefa geldin Agop Adın Yakup olsun, evvela İmamı da çağıralım, İslamın şartlarını o sana öğretsin
Köyün imamını çağırır, meseleyi anlatırlar
İmam, mal bulmuş mağribi gibi yola gelen Ermeni’ye başlar anlatmaya:
-Gece yarısından kalkarsın, temiz bir abdest alırsın, iki rekat hacet namazı kıldıktan sonra, Kıbleye doğru diz çöküp, üç defa tespih çeker, dua edersin Uyku zorlayınca, yarım saat uyuduktan sonra, tekrar kalkar, abdest tazeler, sabah namazına hazırlanırsın Sabah namazında, gerek sünneti kılarken, gerek farzı eda ederken, en uzun sureleri okursun, sevabı daha çoktur Sonra tekrar  
İmamın uzun boylu akait talimine karşı, Ermeni’nin yüzü sarardığı gibi, ağanın da kaşları çatıldığı görülür ve İmamın sözünü keserek:
-İmam! Çok uzun etme, Agop, Tadım’dan Göl’e geldi, Yakup oldu, neredeyse beni Tadım’a gönderip Agop edeceksin
Diye, imama çıkıştıktan sonra henüz, yeni Yakup olan Agop’a dönerek:
-Yakup! Sen imama bakma, İslamda zorluk yoktur, kolaylık vardır İslamın şartı, esasında birdir Kelime-i Şahadet getiren Müslüman olur Diğerleri dinin destekleridir Zekatla hac; zenginler için, geriye kaldı oruçla namaz Oruç, senede bir defadır; gelir geçer Namaza gelince farzları vaktinde kılmaya gayret et İmkan bulamazsan kazası da vardır Sünnetleri kılarsan, peygamberin gönlünü kazanmış olursun Artık o senin bileceğin iş Bundan gayrısı nafiledir Boş vaktinde, efkar etmemek için, ibadet iyidir, derler İster kıl ister kılma; senden soran olmaz
Ağanın sözlerini dinleyerek ferahlayan Yakup, Ağaya dönerek:
-Kurban sana; beni dardan kurtardın, Allah’ta seni dardan kurtarsın diye yakardıktan sonra, Agop, dinine sikke batmaz bir Müslüman olmuştur
Zorla güzellik olur mu hiç  
Ninniler
Nenni dedim nennisi gele
Yata yuhusu gele
Allaha yalvarırım
Esger babası gele
Anneannesi hanım
Bi top altın
Dıngı da dıng
Babaannesi yılan
Boynuna dolanOda dolu kestane
Devşirdim tane tane
Akranları içinde
Benim oğlum bi taneDıngı da dıng
Ezesi güzel
Dünyayı gezer
Dıngı da dıng
Bibisi katırBahar gelir, yaz gelir
Turna gelir, kaz gelir
Küpler dolusu altın
Bir kızıma az gelir
Bilmez hiç hatır
Dıngı da dıng
Dayısı dohtor
Bilmediği yohtur
Dıngı da dıng
Emisi keçi
Gırıla gıçı
Dıngı da dıng
Babası deve
Hiç girmez eve
Yıhıla kahve
Dıngı da dıng
Kalıplaşmış Sözler
Atasözleri
Aç gorsan hırhız olur, çok sölersen arsuz olur
Akılsız başın cezasını ayahlar çeker
Alışmış gudurmuştan beterdür
Arlı arından gorhar; arsuz neyinden gorhar
Bekle bite çağala, hasde yiye sağala
Böyük lokma ye, böyük söz söleme
Boşboğazı cehenneme atmışlar, odun yaş demiş
Can çıhmadan huy çıkmaz
Cücüğü martta sayarlar
Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme
Dam doymadan çortundan su ahmaz
Dertli sölegen, aşık yırlıgan olur
Düğün evinde deve, acıhdınsa goş eve
El, elin eşşeğini yırlıya yırlıya; gendi eşşeğini terleye terleye arar
Eşşeğin canına yeterse attan yügürük olur
Galan işe gar yağar
Garganan oturanın, burnu pislikten çıkmaz
Garpuz kesmeknen ürek savumaz
Gomşum beni var sever; gişim beni sağ sever
Güveç gıldırlanmış kapağını bulmuş
Hayın hoflu olur, kıçı pohlu olur
Hortut çirpisinden ataş olmaz
İti söle, değeneği elen al
Yiyen bilmez, doğrayan bilir
Kör Allah’a nasıl bah’arsa , Allah’da köre ele bah’ar
Kör sıçan ne gadar torpah atsa da kendi üstüne yığar
Lalın dilinden sahabı annar
Nerde gakgılmışsan orda guzla
Ossurgan göte töbe olmaz
Pisiğe pohun derman demişler, eşmiş gömmüş
Selin ağzı tutulur, elin ağzı tutulmaz
Sevilmeyen gelinin selamı ergü gelür
Soğan yemedim ki ağzım goha
Suyun aharından, insanın yere bahanından gorh
Tandur sıcahken ekmek tutar
Utanmayanın sefası çoh olur
Yağ yiyen pisiğin gözünden belli olur
Yazın yaşa, gışın daşa oturma
Ziyareti bi çüt mumnan sınarlar
Dua ve Beddualar
Allah elden ayağa düşürmeye
Elin atasun, altun tutasun
Kesene bereket
Allah muhannete muhtaç etmeye
El öpenin çoh ola
Muhannete muhtaç olmayasın
Allah sahlıya
Ellerin yeşil ola
Uzun ömürlü olasın
Bi yasduhda gacıyasız
Gadan alam
Rızgın bol ola
Başın dişin ağrımıya
Gadan belan bahan gele
Sahan gelen bahan gele
Cedden rahmet
Hayırlı gudümlü ola
Tutuğun altın ola
Dırnağın daşa değmiye
Huri, gılman yoldaşın ola
Yüzün ağ ola
Dolu sanduhlar öğüne oturasın
İşin gücün, rast gele
Yüzün güle
Beddualar (Garışlar)
Adın bata
Elin, golun çekile
O Boyda galasın
Ağzından burnundan gele
Ezilesin, erpiyesin
Ellün körü
Baba çıha
Farş malamat olasın
Parça tike olasın
Başın, bağrın yiye
Garnagassi gızılgurt
Rızgın kesile
Boyun bosun devrile
Gotdik
Sesin Sal altından gele
Can evin yıhıla
Hışdige gelesin
Tatarhamıya gelesin
Devrün döne
İsotlanasın
Yüz üstü sürünesin
Dünya ışığına hasret galasın
Muradın gözünde gala
Zukgumun kökü
Deyimler-Tabirlerden Örnekler
Aç gezip guyruğu tik gezmek: Kimseye minnet etmemek
Ağzı acıh ayran delisi: Aklı başında olmayan aptal
Ali gıran baş kesen: Kabadayı
Aşuh atmak: Kumar oynarcasına bir işe girişmek
Bahar mayısı gibi sıvaşmak: Yakasını bırakmamak
Bal eski petekte: Tecrübe önemlidir
Beli burhu gırılmak: Çok yorulmak
Ci deyip gaşmah: Ziyaret edilen yerde çok kısa kalmak
Cin çali, çingen oyni: Bir kalabalıkta kimin ne yaptığı belli değil
Daha ne nenni ne ciş: Henüz daha ortada hiç bir şey yok
Durup durup duz kavurmah: Aynı şeyleri tekrar etmek
Enükken gulagını mı kesmişim: Onu yeterince tanımıyorum
Eşşeğin böyüğü ahurda: İşin önemli bölümü geride
Fıstik atıp gezmek: Yiyip içip eğlenmek, keyfi yerinde olmak
Gaşına gaşına gahtı ocah başına: Layık olmadığı yere yükseldi
Gıçı gırıh it gibi dolaşmah: Bir işe yaramamak
Gursağı geniş: Hakaret ve rezalete ses çıkarmayan
Hıriğini sürütmek: Peşinden başka misafirleri de getirmek
İki lafın belini gırah: Sohbet etmek
İt otarmah: Boş boş gezmek
Kimin zibilini dağıdidin: Neredeydin, niçin geciktin
Kortikoğlu işi: Baştan savma yapılan iş
Medine fukarası gibi yalvarmah: El ayak öperek bir şeyi istemek
Nerde dıngıltı orda buluntu: Her eğlenceye koşan
Osuruğu tırısmana çıhmah: korku ile kaçışmak
Ögüne demir atmah: Çok az ziyaret edenler için söylenir
Pipirim mi yedin: Çok güçsüzsün
Poçiğinden gögermek: Gençliğe özenmek (Yaşlılar için söylenir)
Sevindirik olmah: Çok sevinmek
Tene tene olmah: Çalım satmak
Toprah basan: Yazıklar olsun
Üreğine tökmek: Çok üzülmek
Üstüne gök gürlememiş: Kaba ve görgüsüz davranmak
Ya sırtı ya partı: Ne olacaksa olsun
Yel gelecek delügü bilmek: Çıkarını gözetmek
|