Yalnız Mesajı Göster

Ardahan Gelenek Ve Görenekleri

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ardahan Gelenek Ve Görenekleri




Halk takvimine göre kotan ayının gelmesi ile birlikte herk etmek üzere kotana çıkılır Kotana çıkma günü perşembe ve cuma olarak seçilir Bu günün sabahında kotana gidecek öküz ve manda (camuşlar) gündüz öküzcüsüne teslim edilir Kotan sürmede gereken malzemeler arabaya yüklenir Hep birlikte tarlaya gidilir Genelde İlk olarak kotan sahibinin tarlasına gidilir Kotan sürmeye ´kuş ötümü´ ile başlanır Kuş ötümü imsaktan yarım saat önceye denk gelir ve bu da gece iki buçuk üç civarıdır Kotan sürme işi günde 16 ile 18 saat sürer ve akşam güneşi ile sona erer Aralarında moğdamlık kuran kişiler gün hesabı üzerinden anlaşırlar Kotan sürümünde tarla sahibi kim ise yemeği de o getirir Kotan sürme işini daha eğlenceli kılmak ve uyku gelmesini önlemek için değişik şakalar yapılır, mani ve türküler söylenir

Kotan sürerken söylenen şiirlere ise ´horavel´ denir Horeveller macgalın ´hey hey hey ´demesi ile başlar ve kıtanın sonunda hep birlikte ´hoo hoo hoo ´ denir Horeveller bazen ´güzelleme´ bazen ´atışma ve sataşma ´şeklinde olur Bazen de neşe verici, uyku dağıtıcı özellikte olur Kotan sürme işinin tamamlanıp bitirilmesine ´Kotan Açma´ denir İşler tamamlanınca o gece tarlada yatılır Sabah olunca kotan çalışanları çevreden çiçek, kımı ve yemlik gibi yenilen bitkilerden toplarlar Eşyalar toplanır ve arabaya yüklenir Öküzler kotana koşuldukları sıraya göre koşulurlar Macgal arabanın en iyi ve en rahat yerine oturur Öküzlerin boyundurukları çiçeklerle süslenir ve türküler söylenerek eve doğru yola çıkılır Kotan sahibinin evine gelinir, yemek yenilir Macgal, çocukların gözlerinden öperek gönüllerini alır Herkes malzemesini alarak evlerine döner

SAYILI GÜNLER :

Halk arasında, yıl içerisinde dönüm noktası olarak kabul edilen bazı sayılı günler vardır Bu günler ya uzun yıllar gözlemlenen hava olayları ya da bu dönemlerde önemli bir olayın yaşanması sonucunda ortaya çıkmıştır Halk arasında sayılı günler şunlardır:

Gün Dönümü:
Gün dönümü kiraz ayının 9 günüdür (22 Haziran) Bu tarihten sonra hava iyice ısınır Bu nedenle sebze ekimi bu tarihten sonra yapılır

Eyyam-Bahur:
Halk takvimine göre kotan ayının 18 günü başlayan (Ağustosun ilk haftası) haftada bunaltıcı sıcaklar yaşanır Bu günlerde çobanlar sürülerini gölgelik yerlerde tutmaya çalışır

Erbain:
Kasım mevsiminin ilk 44 gününde havalar pek sert olmaz ve bu döneme ´pastırma yazı´ denir Bu tarihten sonra başlayan ve 40 gün süren kuru ayaz ve şiddetli soğukların yaşandığı´ Erbain ´dönemi (Kara kışın 9 günü) başlar Ölümlerin en çok bu dönemde yaşandığına inanılır

Hamsin:
Erbainden sonra gelen 50 günlük dönemdir Havalar bu dönemde oldukça değişkendir Halk arasında ´Hamsin, kâh üşü,kah ısın ´sözü buradan doğmuştur Halk takvimine göre zemheri ayının 18 ´inde (31 Ocak) başlar, döl dökümünün başında (21 Mart) sona erer

Hıdrellez Tipisi:
Halk takvimine göre zemheri ayının 27´sinde (10 Şubat) başlayan ve yaklaşık 1 hafta süren tipilere ´Hıdrellez Tipisi´ denir

Cemreler:
ilkbaharda yaşanan; havada, suda ve toprakta meydana geldiğine inanılan sıcaklık yükselmelerine denir Birinci cemre gücük ayının 13´ünde (20 Şubat) havaya düşer Havada bir hafta kaldıktan sonra gece yarısı suya düşer Suda bir hafta kaldıktan sonra toprağa düşer ve bu tarihten sonra havalar ısınır

Berd´ül Acüz- Kocakarı Soğukları- Nenenin Gıdikleri- Harç-Borç:
Bu dönem gücükün son dört günü ile döldökümünün (mart) ilk üç gününü kapsar Normalde havaların ısınmaya başlamasına rağmen bu haftada hava çok soğuk olur Bunun da bir hikayesi vardır:

-Çok eski tarihlerde, bir köyde oğlakları (Gıdik) çok sevdiği için koyun yerine keçi besleyen bir nine yaşarmış Her yaz yaylaya çıkan nine, bir sene zamanı gelmediği halde havaların ısınmasına aldanarak gücük ayının sonunda yaylaya çıkar Bir iki gün yaylada kalır ve havaların sıcak olması hoşuna gider Bunun üzerine kış ayı ile alay eder ve kış ayı 4 gün 4 gece kar yağdırıp tipi estirir (gücükün son dört günü) Ancak nine ve oğlakları (Gıdik) ölmeyince kış, döl dökümü ayından (mart) üç gün borç alır, 7 gün 7 gece fırtına estirir, nine ve gıdikleri ölür

Mart´ın Dokuzu- Leylek Fırtınası:
Halk takvimine göre döl dökümü (mart) ayının sekizini dokuzuna bağlayan gece Hacı Leylek gelir Gelirken de beraberinde kar ve tipi getirir Bir gün önce iyi olan havalar o gün soğuk olur

Abril´in Beşi :
Yağmur ayının beşi (18 Nisan) hava çok soğur Bu gece genç hayvanlar hariç, bütün hayvanlar ahırlarda beslenir Zira bu soğukta kıştan yeni çıkan ve bünyeleri zayıf olan hayvanların dayanamayacağına inanılır Bu günün diğer bir ismi de Camuş (Manda Kıran) dır

Sitte-İ Sevr:
Yağmur ayının 9´unda (21 Nisan) başlayan ve 6 gün süren soğuk ve fırtınalı günlere denir Bu günlerle ilgili olarak ´Sitte-i Sevür, kapıyı çevür ´diye bir cümle bulunmaktadır

YAĞMUR YAĞDIRMA GELENEKLERİ:

Ekonomisi tamamen tarım ve hayvancılığa dayanan yörede, hava koşulları büyük önem taşımaktadır İlkbahar ve yaz aylarında havaların yağışlı olması tarımsal üretimde verimi arttırırken hayvan hastalıklarının azalmasına ve hayvansal ürünlerin artmasına neden olur Bu yüzden kurak geçen dönemlerde insanlar yağmur yağması için çeşitli çarelere başvurmuştur Bunların arasında; yağmur duasına çıkma, garip mezarından bir taş alarak suya bırakma, godi godi gezdirme, siyah bir eşek bularak suda yıkamayı sayabiliriz

Yağmur Duası :
Yağmur yağmadığı zaman insanlar perşembe veya cuma günleri yağmur duasına çıkarlar Yağmur duası için şehitlik, türbe veya o yörede kutsal olduğuna inanılan yerlere gidilir Yağmur duasına gitmeden bir gün önce koyunlar ve inekler yavrularından ayrılır Herkesten ekonomik durumuna göre yiyecek malzemesi alınır ve bunlar duanın yapılacağı gün kadınlar tarafından dua yerinde pişirilerek yemekler hazırlanır Dua perşembe günü yapılacaksa öğle namazından sonra, cuma günü yapılacaksa cuma namazından sonra camiden çıkan cemaatle birlikte dua yerine gidilir Dua okunur ve çobanlar tarafından getirilen hayvanlar yavruları ile buluşturulur Sofralar kurulur, yemekler yenir, sahipsiz kedi ve köpeklerin payları ayrılır Kuraklığın durumuna göre bu olay birkaç defa tekrar edilir

Godi Godi Gezme :
Yağmurun yağması için başvurulan çarelerden biri de ´Godi Godi Gezme´dir Bu olay kuraklığın durumuna göre çocuklar veya büyükler tarafından yapılmaktadır Süpürge veya kepçeden bir bebek yapılır, kapı kapı dolaşılarak yiyecek toplanır Toplanan yiyecekler pişirilip bir kısmı fakirlere dağıtılır, bir kısmı da hep birlikte yenir ve dualar edilir

Hazırlıklar tamamlandıktan sonra kafile başkanı, taşıyıcılar, arap ve diğer görevlilerden oluşan kafile ´Godi Godi´ gezmeye başlar Önder kafilenin başkanıdır ve idare onun elindedir Toplanan yiyecekleri muhafaza eder, pişirilmelerini sağlar ´Çömçe Gelin´ yapılmışsa tek başına taşır Taşıyıcılar; ellerinde taşıdıkları kaplara topladıkları yiyecekleri koyar ve dolaşırlar

Arap; kafilenin en ilgi çekici üyesidir Arap rolünü alan kişi elini yüzünü kömür ile karalar, üzerine uzun bir entari giyerek Araplara benzer Bunların dışında Süpürge Gelin´i taşımak için görevliler bulunur Kafile önde, taşıyıcılar arkada yola çıkılır Dolaşmaya en mert evden başlanır ve sırasıyla tüm köy dolaşılır Kafile bir kapıya geldiğinde kapı çalınarak, hep bir ağızdan tekerleme söylenir: YÖRESEL YEMEKLER:

ÇorbalarYemeklerTatlılarHamur İşi
  • Un çorbası
  • Kesma Aşı
  • Höre Aşı
  • Keleçoş
  • Cinar çorbası
  • Kelemkeşir çorbası
  • Puşruk Aşı
  • Ayran Çorbası
  • Süt Çorbası
  • Evelik Çorbası
  • Pışırık Aşıİşkembe Çorbası
  • Kaygana
  • Peynir Eritme
  • Mısır Papası
  • Haşil
  • Gaşo
  • Könbe
  • Sinor
  • Bozbaş
  • Lalanga
  • Evelik Sarması
  • Buglama
  • Kelle paça
  • Kuymak
  • Hasuda
  • Kurut
  • Lokma
  • Un helvası
  • Sütlaç Şekerleme








  • Etli Hengel
  • Kayıtma
  • Gevrek
  • Lokum
  • Bişi
  • Feselli
  • Kete
  • Mafiş
  • Kül pağaça
  • Karnı çırık
  • Pileki ekmek
  • Gaçabur
  • Erişte
  • Kesme makarna
YÖRESEL GİYİM:

ERKEK GİYİMBAYAN GİYİM
  • Akalık
  • Mugay papak
  • Körüklü Çizme
  • Kilot pantolon
  • Deri Papak
  • Sallama Kemer
  • Arkalık - Mahmud
  • Bezment
  • Badış Çorap
  • Çalçuha
  • Karabağ Çarık
  • Arkalık
  • Dinge
  • Poturlu Entari
  • Yelek
  • Gümüş Kemer
  • Abbası Kemer Kundra Ayakkabı

HALK OYUNLARI VE FOLKLOR:

Ardahan'ın bütün yörelerinde hemen hemen aynı oyunlar oynanır Enstrüman olarak genellikle davul ve zurna, Kafkas oyunlarında ise Akordeon ve Nagara adı verilen davul kullanılır Ardahan yöresi genelde halay ve bar şekli oyunlar oynar Bu oyunların oynandığı toplumsal olaylar ise şöyle sıralanabilir; düğün, nişan, asker uğurlama, üzüntü, sevinç gibi duyguların ifade edildiği durumlar Yöremizde oynanan belli başlı oyunlar ise şunlardır
BAR OYUNLARI TEK OYUNLAR
  • Ağır Bar
  • Sallama
  • Temur Ağa
  • Nare
  • Lorke
  • Şeker Oğlan
  • Kaçıke
  • Tavuk Barı
  • Gazelo
  • Hoş Bilezik
  • Haran
  • Döne
  • Kıskanç
  • Kürdün Kızı
  • Ardahan'ın Yolları
  • Hafif Bar
  • Paşa Göçtü
  • Sarı Seyran
  • Ondört
  • Şeyh Şamil
  • Ay Gizli Bir Mezara Doldurur
  • Beş Açılan
  • KarabatHanım Yaylada










NELERİ İLE ÜNLÜ:

Kaşar Peyniri, Çıldır Gölü


İL İSMİ NEREDEN GELİYOR?

Ardahan İli yaklaşık 3000 yıllık bir geçmişe sahip olup, MS628 yılında Hazar Türklerinin bir kolu olan Arda Türklerinin eline geçerek Ardahan adını almıştır

Alıntı Yaparak Cevapla