Prof. Dr. Sinsi
|
İki Dua İki Amin...
İslam bütün muazzamlığıyle büyümeye devam ediyor,kutlu davet dalga dalga yayılıyordu
Bedir de kazanılan muhteşem zafer,müşriklerin çok zoruna gitmiş,bütün Mekke bu yenilginin acısını yaşıyordu
Bu yenilgiye en kısa zamanda bir karşılık verilmeli,Müslümanlar mutlaka ağır bir yenilgiye uğratılmalı,
Bedirde ölen müşriklerin intikamı alınmalıydı
Mekke müşriklerinin uluları bunları konuşuyordu İntikam hırsıyle her biri köpürerek dolanıyordu
Uhud savaşına zemin hazırdı V e savaş günü geldi çattı
Rasulullah(sav),Ashabıyle oturup konuştu uzun uzun Savunmamı saldırımı diye…
İstişarenin sonucunda cephe savaşı yapmak çıktı Ve bir avuç ümmet bütün gücüyle savaş için hazırlığa başladı
Bir var olma savaşının ciddi bir sınavıydı bu
Her iki orduda Uhud dağına geldiler Rasulullah(sav) yanında
güzide ashabı pervane gibi
Biri daha var ki içlerinde,çok cesur şehadet için çırpınıyor Bu sahabe daha öncede verilen görevleri çok ideal bir şekilde yapmış,
Rasullah(sav)ın taktirini kazanmıştı
Bu sahabe Abdullah ibi caşh(ra) idi
Savaş başlamadan önce,Saad bin Ebi Vakkas(ra)ı gördü
-Ya Vakkas savaş başlayacak,savaştan önce dua etmek istemezmisin diye sordu
Saad
-Edelim Abdullah dedi kendisine Ve Uhud dağının eteklerinde bir kayanın dibine gittiler
Abdullah Saad’a
-Hadi önce sen dua et ben amin diyeyim,sonra ben dua edeyim sen amin de
Saad bin Ebi Vakkas(ra) ellerini kaldırdı
-Ya Rabbim,savaşta beni düşmanla karşılaştır Ben o düşmanımla savaşayım,bana cihat sevabını nasip et,
sonra ben düşmanımı yeneyim bana zafer ver,daha sonra ben savaş ganimetlerinden hak alayım ve zaferle evime döneyim
Saad bin Ebi Vakkas duasını böylece bitirdi
Abdullah ibin Caşh elleri semada
-Aminnnn dedi
Dua sırası Abdullah(ra) gelmişti Ellerini tüm teslimiyetiyle semaya açtı Duasına başladı
-ım,bana düşmanımla karşılaşmayı nasip et,bir süre ben düşmanımla cenk edeyim,bana cihat sevabını ver
Sonra düşmanım bana galip gelsin,beni yere yatırsın,yensin,
kılıcıyle kolumu kessin,sonra diğer kolumu,sonra ayaklarımı kessin,sonra kulaklarımı,sonra burnumu,
sonra başımı,vücudumdaki bütün azalarımı kessin ben hiç tanınmayacak hale geleyim Kesilmiş kütük gibi olayım
Ben mahşer günü senin huzuruna böyle geldiğimde,Sen bana;
-Ey kulum Abdullah bu ne hal dediğinde,ben Sana
-Ey ım,bütün bedenimi bende olan ne varsa senin yoluna feda ettim
Azlarım şehadet etsin diye de hepsini senin rızan için düşmanla savaşırken kaybettim
Diyeyim…
Abdulla(ra)ın duası burada bitiyor
Saad bin Ebi Vakkas(ra)bu dua karşısında şaşırmış halde
-Ben bu duaya amin demem,
-Diyeceksin diyor Abdullah,seninle böyle anlaştık,Amin de amin de…
Saad verdiği sözün üzerine amin diyor,ve beraberce kalkıp savaş meydanına geliyorlar
Tarih sayfalarının dünya tarihinde bir daha eşine rastlamayacağı benzersiz bir iman küfür savaşı başlıyor
Her yerden feryatlar yükseliyor her yer kan gölü Abdullah(ra)Peygamberimiz(sav)in yanında bütün gayretiyle
Alemlerin rasulünü müdafaa ediyor Bir ara Abdullah’ın elindeki kılıç kırılıyor ve silahsız kalıyor güzide sahabe
Ve mucizeler Peygamberi bir hurma dalını Abdullah’a uzatarak
-Al bunu kullan ya Abdullah diyor Abdullah’ın elinde hurma dalı keskin bir kılıç olup düşmana ölüm saçıyor
Savaş şiddetlendikçe iki tarafında kayıpları artıyor,mücadele bütün can havliyle sürüyor
Kim önüne gelirse karşı taraftan diğerini yok etmek için olan bir mücadele veriyor
İslam ordusu Rasullah(sav)’ın emrini dinlemeyenler tarafından çok zor anlar yaşıyor Buna rağmen
ın verdiği güç ve yardımla bir avuç Müslüman Peygamberlerini koruyor
………………
V e savaş sona eriyor
Müşrikler ölülerini Müslümanlarsa şehitlerini toplamaya çıkıyor
Rasulullah(sav) savaş meydanında geziyor
Aman Alahım…Yerde hurma kütüğünü andıran başsız kolsuz bacaksız kulaksın sadece vucudun olduğu bir naaş var,
ve Saad ağlamaya başlıyor
Rasulullah(sav),yerde yatana bakıp gülümseyerek başını çeviriyor
Sahabe şaşkın,sahabe anlamıyor Soruyorlar Nebiye,gazi olmuş O’nunda mübarek dişleri kırılmıştı Uhudda
-Ne oldu Ya Rasullah,neden gülümsediniz_
Rasulullah(sav) asahabına dönerek,
-Ben Abdullah’ı cennette pınar başında yıkanırken gördüm,yanında huriler vardı,
rahatsız etmek istemedim o yüzden başımı çevirdim diyor
Ashab içten içe imrenerek bu kutlu şehide ağlamaya başlıyor
Saad bin Ebi Vakkas gözyaşlarına hakim olamıyor…
Arkadaşının bu şehadetine imrenerek,gıpta ederek bakıyor ve şöyle diyor :
-Abdullah’(ra)ın duası benimkinden hayırlı çıktı ona rahmet etsin
Bütün evrene adaleti ve saadeti getirmek için vaaz olunan
İslam böyle bir teslimiyetle kendisine teslim olan bir ümmet ortaya çıkarmıştır
Ne onlardan önce nede onlardan sonra böyle bir örnek nesli dünya görmedi,bir dahada göremeyecektir
Bunlar ki;
-Peygamber(sav) dediyse doğrudur demiş ve sorgusuz iman etmiş bir nesildi
Onlardan bazıları ’a verdiği sözü yerine getirdi,bazıları da getirmek için beklemektedir
İnsanlık adına örnek bir nesil arayanlara Abdullah bin Caşh(ra) dan aha iyi örnek kim olabilir
Sadece bu sahabe bile iman edenlere yetecek bir ideale sahipti
Yakup Döğer
|