Yalnız Mesajı Göster

Arapçada Dua Üslûbu

Eski 08-02-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arapçada Dua Üslûbu




II ARAPÇADA YAYGIN OLARAK KULLANILAN DUA İFADELERİ

Klâsik Arapçada, lugat kitaplarını CDlerin de yardımıyla tarayarak yaptığımız incelemede tespit edebildiğimiz ve özellikle dua ya da beddua anla*mında kullanılan çok sayıda kalıp ifade bulunmaktadır Bunların başlıcalarını Arapçadaki dua üslûbu konusunda genel bir bakış açısı edin*meye yardımcı olabilir düşüncesiyle aşağıda serdetmekte fayda mülahaza ediyo*ruz
(أباد اللهُ خضراءَهم): “Allah nimetlerini, hayırlarını daim etsin!” anlamında kullanılmaktadır
(آبه الله): (أبعده الله) “Allah onu uzaklaştırsın!” anlamında bir duadır Bir kimse diğer bir kimseye bir şey tavsiye edip de o kişi tavsiyeyi tutmayıp sonra da kötü bir duruma düşüp de tekrar tavsiyeyi yapan kişiye geri döndü*ğünde söylenilen bir sözdür
(أبيتَ اللعنَ): Cahiliye döneminde krallara söylenen bir selamlama ve dua ifadesidir “Lanete uğrayacağın veya yerileceğin işlerin başına gelmesin*den/yapmaktan uzak olasın” anlamında kullanılmıştır
(الإثلبَ لك والترابَ): “Toprak olasın” gibi tercüme edilebilecek bir beddua ifadesidir Her ne kadar masdar olmasa da kendisiyle dua kastedilen masdarlar gibi nasbedilmiştir
(أذكرتْ وأيسرتْ): Hamile kadınlara yapılan ve “Erkek çocuk dünyaya getirsin ve kolay olsun” anlamına gelen dua ifadesidir
(أزال الله زواله): “Allah helak etsin” anlamında beddua ifadesidir
(استأصل اللهُ عرْقاته): (عرقاة) bir şeyin kökü demektir Buna göre bu ifade “Allah kökünü söküp atsın” ya da Türkçedeki benzer bir ifadeye uygun şekilde “Al*lah kökünü kurutsun” şeklinde tercüme edilebilir Aynı anlama gelmek üzere, (استأصل الله شأفتهم) da denilmektedir
(أصم الله صداه): Kelime manası itibariyle “Allah sesini kessin” gibi bir anlama gelen bu ifade “Allah onu helak etsin” anlamında kullanılan bir bed*dua cümlesidir
(أللهم حبّب بين نسائنا وبغض بين رعائنا): Arapların dua sadedinde kullandıkları ifadelerdendir “Allahım! Kadınlarımız arasına sevgi, çobanlarımız arasına buğz koy” manasındadır Bu şekilde dua edilmesinin sebebi şudur: Kadınlar ara*sında sevgi ve anlaşma olduğunda bu, işleri yardımlaşma ile yapmaları için daha uygundur Çobanlar arasında buğz olduğunda ise değişik yerlere dağı*lırlar ve bu, otlatılan hayvanlar için daha iyi olur Arapların buna benzer bir duası da (اللهم ضبعا وذئبا) şeklindedir “Allahım! Hem kurt hem de sırtlan gön*der” anlamındadır Bu şekilde dua etmelerinin sebebi, bu iki hayvanın aynı anda sürüye geldiklerinde birbirlerinin avlanmasına engel olmalarıdır
(أمْتٌ في الحجارة لا فيك) (الأمت) :kelimesi (العوج) yani eksiklik, noksanlık anlamına gelmektedir Buna göre cümlenin kelimeler itibariyle anlamı “Eksiklik taşta ol*sun sende değil” şeklindedir Dua olarak ise “Allah seni kayaların yok olmasın*dan sonra bile baki bıraksın” anlamındadır
(إنّ الليل لطويل فلا أُسْبَ له): Lihyânî bu sözün dua anlamında kullanıldığını söylemektedir Ona göre bu sözün manası “Gece uzundur Belasının esiri olmaya*yım” şeklindedir İbnu’l-A‘râbî, dua olmasından dolayı cezm edildi*ğini söylemiştir
(إنّ الليل لطويل ولا أشِ شِيَتَه): Bir öncekine çok benzeyen bir dua ifadesidir “Gece uzundur Yapmak istediğim şeyleri düşünmekten dolayı uykusuz kalmaya*yım/kalmasam bari” anlamında kullanılmaktadır Arapçada bu iki ifa*deye çok yakın başka dua ifadeleri de vardır
(إنه لكريمٌ لا يُباغَهْ): Dua sadedinde, ve “O kerim (değerli) bir kimsedir, buğzedilmesin/buğzedilmekten uzak olsun” anlamında kullanılmaktadır (إنهما لكريمان لا يُباغَيا) şeklinde tesniye ve (إنهم لكرام لا يُباغوْا) şeklinde cemi sigalarıyla da kulla*nılmaktadır
(أوّل الله عليك أمرك): Bazı Araplar tarafından kullanılan bir dua ifadesidir “Allah işlerini bir araya getirsin/toparlasın/çekip çevirsin” anlamındadır Bed*dua kastedildiğinde ise, (لا أول الله عليك شملك) denir Yine malını kaybeden ki*şiye “Allah geri getirsin” manasında (أول الله عليك) denilmektedir
(بارك الله الشيء/في شيئ/ على شيء): Her hangi bir şey için yapılan, “İçine bereket koysun/bereket versin/mübarek kılsın” anlamında dua ifadesidir
بَرْحٌ بارِحٌ “kötülük” ve “şiddetli azap” demektir İfade bu şekilde merfu okunduğu gibi tercihen mansûb olarak da söylenmektedir Bazen bu iki kelime, aralarına kötülüğün üzerine vuku bulması dilenen şey getirilerek kulla*nılır Mesela şairin (برْح لعينه بارح) sözü, göz için yapılan bedduayı ifade eder
(بسلا له): (ويلا له) “Yazıklar olsun!” anlamında beddua ifadesidir
بعدا له) (أبعده الله) “Allah onu uzaklaştırsın” anlamında dua ifadesidir Mahzûf bir fiilin mef’ûlü olmak üzere mansûbdur (بعد) Helak anlamına da gel*mektedir Kur’an-ı Kerim’de de Hûd sûresinde (ألا بعدا لعاد قوم هود), (ألا بعدا لثمود), (ألا بعدا لمدين كما بعدت ثمود) ayetlerinde (بعدا) kelimesi helak manasında bed*dua olarak kullanılmıştır
(بفيه البَرى): “Ağzına toprak dolsun” anlamında beddua ifadesidir Aynı anlamı ifade etmek üzere (بفيه التراب) ve (بفيه الكِلْحِم) ifadeleri de kullanılmakta*dır
(بهرا له): Bu ifade hakkında Sibeveyhi, mahzûf bir fiil düşünüldüğünden dolayı nasb edilmiştir, bilgisini vermektedir “Helak olsun!” anlamında bed*dua olarak kullanılmaktadır
(تبا له): (التب) kelimesi hasar, kayıp anlamına gelmektedir Dua amacıyla nasb edilmiş masdardır “Allah ona hüsran ve helak versin” anlamındadır Kur’an-ı Kerim’de Mesed sûresinde geçen (تبت يداه) ifadesi de (خسرتا) yani “kay*betsin, hüsrana düşsün” manasındadır
(تربت يداك): Bu ifade yerine (تربا لك) de denilmektedir Bir kimsenin malı azalınca Arapçada bu durumu ifade etmek için (قد ترب) yani “toprağa düşüp yapı*şacak kadar fakirleşti” denir (تربت يداك) zahiri itibariyle “hayır isabet etme*sin” anlamında beddua ifadesidir Hz Peygamber, kadının hangi özellik*leri göz önünde bulundurularak nikahlanacağını ifade ettiği bir hadi*sinde ve başka bazı hadislerinde bu ifadeyi kullanmıştır Hz Peygamber’in bu*nunla neyi kastettiği hakkında çeşitli yorumlar bulunmaktadır En yaygın ola*nına göre; Hz Peygamber bununla muhatabına beddua kastetmemiştir Zira, (تربت يداك) sözü Arap dilinde yer alan ve beddua veya işin muhatab için ger*çekleşmesi dileği kastedilmeyen sözlerdendir Bu sözün anlamı (لله درك) “Aşk olsun sana!” dır da denilmiştir Bir diğer yorum, Hz Peygamber bu*nunla muhataba emrine muhalefet etmesi halinde düşeceği kötü durumu me*sel olarak söylemek istemiştir, şeklindedir Bu söz hakikat olarak duadır da denil*miştir Bu görüş sahiplerinin izahına göre; Hz Peygamber, Hz Âişe’ye (تربت يمينك) demiştir zira onun için fakru zaruret içerisinde olmayı daha hayırlı gör*müştür Ebû ‘Ubeyd birinci yorumun daha tercihe şayan olduğu görüşünde*dir Zira Hz Peygamber, Huzeyme’ye (أنعمْ صباحا ترِبتْ يداك) demiştir ki, bunun beddua değil, dua ve teşvik anlamında olduğu açıktır Araplar za*hiri yergi olup övgü kastedilen bu ve (لا أبا لك، لا أم لك، هوت أمه) gibi sözleri sıkça kul*lanırlar Bu ifadenin elin müstağni olsun anlamına geldiği şeklindeki gö*rüş de isabetli değildir
(تعِس فلا انتعشَ): “Helak olsun yükselemesin” anlamında beddua ifadesidir
(تعِس فلانٌ): (التعس) Kelimesi helak anlamındadır Fiil olarak dua yerinde “helak olsun” anlamında kullanılmaktadır Muhatab için dua anlamında kullanıl*dığında (تعَستَ) denirken gâib için kullanıldığında (تعِسَ) denir Nitekim ifk hadisesinden sonra Hz Âişe, müfterilerden biri olan Mıstah için (تعِسَ مِسطحٌ) ifa*desini kullanmıştır Cezerî, ( يتْعَس- تعِسَ) yüz üstü düşmek anlamındadır ve dua olarak “helak olsun” demektir, (تعس عبد الدينار وعبد الدرهم) “Paranın kulu kö*lesi olan helak olsun!” hadisinde de aynı anlamda kullanılmıştır bilgisini ver*mektedir (تعْسا له) şeklinde de kullanılmaktadır Nitekim Kur’an-ı Kerim’de (فتعسا لهم وأضل أعمالهم) “Yüz üstü sürünsün onlar! Allah onların amellerini de boşa çıkarmıştır” şeklinde geçmektedir


Alıntı Yaparak Cevapla