08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Çanakkale Harbinin Unutulmaz Kahramanı Koca Seyid
Çanakkale Harbinin unutulmaz kahramanı KOCA SEYİD
---------------------------------------------------------------------------
-----
Çanakkale önlerinde tarihte ender görülen bir muharebe cereyan etmekteydi Bir yanda dünyanın en gelişmiş askeri vasıtalarına sahip ve sayıca çok kalabalık Batı ülkeleri, diğer tarafta vatanlarını müdafaa için cepheye koşup; düşmanın topuna, tüfeğine iman dolu göğsünü siper eden Mehmedcik 
Anadolunun cihangir ruhlu yiğitleri, şanlı fakat talihsiz devletlerinin elde kalan kısmını müdafaa için cansiperane vuruşmakta Düşman zırhlılarının yağdırdığı güllelere, yaylım ateşe karşılık vermekte, düşmana adım attırmamaktadır
Her hususu gözönünde bulundurduklarını zanneden ve hesaplarına göre en geç üç günde Çanakkale'yi aşacaklarını hesap eden düşmanlar yanıldıklarını acı bir şekilde görecek ve zelil bir halde kaçacaklardır Çanakkale önlerinden Onlar kaçarken, geride Mehmetçiklerin kanları, canlan pahasına kazanıp evlatlarına ithaf ettikleri şanlı bir hatıra kalacaktır
Çanakkale harbinde tarihlere şanla geçen kahramanlık tabloları çizilmiştir İşte böyle tablolan çizenlerden birisi de Koca Seyyit'tir
1889'da Balıkesir'e bağlı Havran ilçesinin Çamlık köyünde dünyaya gelen Seyit, çocukluğundan itibaren gürbüz yapısı ve pehlivanlığıyla dikkatleri çekmiştir Bu vasfından dolayıdır ki asker ocağında kendisine pehlivanlığına izafeten "Koca" lakabı verilmiş ve "Koca Seyyid" diye tanınmıştır
1909'da vatani vazifesine yapmak üzere askere giden Koca Seyit üç senelik asker iken 1912'de Balkan harbi patlak vermiş, Seyit de birliğiyle birlikte savaşa katılmıştır 1913'te Balkan savaşının sona ermiş olmasına rağmen Seyit terhis edilmemiştir
1914'te Birinci dünya savaşı patlak verince Seyit de Çanakkale'de topçu eri olarak vazife almıştı
Çanakkale Boğazı'nın Rumeli yakasında, Kilitbahir denilen mevkide 28 lik Mecidiye bataryasında Şeyit'le birlikte kırk kişi vazifeliydi
17 Mart 1915'te Çanakkale'deki bütün birliklerde yoğun bir faaliyet görülmekteydi Ertesi gün, düşmanın büyük bir hücuma geçeceği haber alınmıştı
Seyit Onbaşının bataryasında da hazırlıklar tamamlanmış ve düşmanın taarruzu beklenmeye başlanmıştı
18 Mart 1918'de ilk önce Fransız daha sonra İngiliz zırhlıları Çanakkale boğazında görülmüşlerdi Kıyılan yoğun top ateşine tutan düşman zırhlıları aynı şiddette karşı ateşle karşılaşınca duraklamışlar, fakat ateşlerini kesmemişlerdi
Anadolu ve Rumeli kıyılarından ateş ve dumanlar göklere yükselmekteydi, düşman ateşi aralıksız devam ediyordu
İngilizlerin en büyük savaş gemilerinden Queen Elizabeth ve Ocean zırhlıları Koca Seyit'in bataryasının bulunduğu Kilitbahir önlerine gelmiş, kıyıyı top ateşine tutmuştu
Ateş çemberi genişleye genişleye Koca Seyit'in bataryasına ulaşmıştı Bataryanın sağına soluna mermiler peşpeşe düşmeye başlamıştı Durumun kritik oluşunu gören batarya komutanı "sığınağa!" emrini vermişti Fakat batarya erleri sığınağa ulaşmadan müthiş bir gürültü kopmuş, sanki yer yerinden oynamıştı Koca Seyit de o gürültüden sonrasını hatırlamıyordu Düşman gemilerinden atılan bir mermi cephaneliğe isabet etmiş, cephanelik havaya uçmuştu
Bataryadaki erlerden on dördü şehit olmuş, yirmi dördü ise yaralanmıştı Sadece Seyit ile Ali isimli arkadaşı yara almadan kurtulmuşlardı
Sağlık erlerinin müdahelesiyle kendine gelen Seyit gözlerini açınca etrafta şehit olan arkadaşlarının cesetlerim görmüş ve arkadaşlarından durumu öğrenmişti Bataryada ikisinden başka kimse kalmamıştı
Bataryanın toplarından ikisi toprağa gömülmüş ve kullanılmaz hale gelmişti Sadece bir tanesi kullanılabilir haldeydi Onun da vinci kırılmıştı
Koca Seyit, bir denizde hâlâ ateş püsküren düşman zırhlısına bir yerde yatan şehitlere bir de topa bakmış ve büyük bir hırsla her biri 215 okka (276 kilo) ağırlığındaki mermilere yönelmişti Arkadaşı Niğdeli Ali şaşırmıştı, Koca Seyit ne yapmak istiyordu Seyit, şaşkın şaşkın kendisine bakan arkadaşına "yardım et de mermiyi neyim" demiş, ardından da "Ya Allah" diyerek koca mermiyi kavramış ve Ali'nin yardımıyla sırtlamıştı 276 kiloluk yüküyle 28'lik topun altı basamağını çıkan Koca Seyit mermiyi topun ağzına yerleştirmeyi başarmıştı İmanın hem nur hem de kuvvet olduğunu göstermişti Koca Seyyit Bu hakikati bütün dünyaya ilan edecekti Şimdi bütün dikkatini vermiş önünde canavar gibi duran Ocean'ın üzerine çevirmişti topun namlusunu Hedefi iyice tesbit edip nişanının doğru olduğuna kanaat getirdikten sonra "Ya Allah, bismillah!" diyerek topu ateşlemişti Topun gürlemesiyle birlikte karşıdaki düşman gemisinden yoğun siyah bir duman yükselmişti Anında yalpalamaya başlamıştı Koca gemi isabet almıştı Gemi personelinin sesleri kıyıdan duyuluyordu Vurmuştu Koca Seyit, koca kefere gemisini Ve mağrur düşmanın koca gemisi batacaktı
Düşmanlar Mecidiye bataryasının safdışı edildiğini zannetmekteydiler Kilitbahir cephesindeki komutanlar da aynı kanaate varmışlardı Fakat Mecidiye bataryasından ateşlenen bir top düşman gemisini batırmıştı işte
|
|
|