08-02-2012
|
#3
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlilarda Peygamber Sevgisi
O’nun hatırasına hürmet
Hz Peygamber (A S )’a sınırsız sevgi ve saygı duyan, padişahlık kavuğunun altına Hz Peygamber’in ayakizinin resmini yaptıran Sultan Üçüncü Ahmed bir natında;
“Zat’ı pak-i Mustafa’ya aşıkım
Can ile fahrü’l veraya aşıkım
Muksim-i feyz-i nevadır ol şerif
Menba-i cud ü ataye aşıkım ”
derken kendinden önceki cedlerinin duygularına da tercüman oluyordu Sultan Abdülaziz, Medine-i Münevvere’den gelen bir dilekçe kendisine uzatıldığında hasta yatağından ayağa fırlamış ve: “Haremeynden, Allah Rasulü’nün komşularından gelen talepler yatarak, edebe aykırı halde dinlenmez!” diyerek, Hz Peygamber’e olan muhabbetinin ve hürmetinin büyüklüğünü göstermişti
Abdülhamid Han, Haremeyn’e karşı gönülden duyduğu bağlılığı, demir yollarıyla maddeten de gerçekleştirip, İstanbul-Hicaz demiryolunu yaptırdığında, raylar Medine’ye yaklaşınca: “Mümkün olan bütün aletlerin üzerine keçeler sarınız ki, fazla gürültü olmasın ve Ehl-i Beyt’in ve burada yatanların ruhları rahatsız olmasın ” diye emir vermişti Bu emir üzerine raylara keçeler döşenmiş, Ravza-i Tahire’nin azametine gölge düşmesin diye trenler şehre çok düşük bir hızla giriş yapmışlardı
Son padişah Sultan Vahidüddin Han tarafından “Devlet-i Aliyye-i Muhammediyye” olarak da zikredilen Osmanlı Cihan Devleti, Hz Peygamber (A S )’ın dua ve övgüsüne; Hak dostlarının, Semerkand ve Buhara ehlullahlarının teveccühüne işte bu aşk, vecd ve manevi terbiye sayesinde ulaştı
Ne dersiniz, onu dünya tarihinde çok özel bir yere ulaştıran da bu ruh değil miydi?
Muzaffer Taşyürek
|
|
|