08-01-2012
|
#4
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İmam-İ Malik Hazretleri
İmam-ı Malik hazretlerinin Medine-i münevverede hayvana bindiği görülmemiştir
“Resulullah efendimizin toprak altında bulunduğu bir yerde hayvan üzerinde nasıl gezebilirim " buyururdu
İmam-ı Malik hazretleri insanlara hadis-i şerif okuttuğu sırada bir hadis-i şerifi rivayet edeceği zaman abdest alır, sarığını ve elbisesini giyer, sakalını tarar, iki rekat namaz kılar, güzel kokular sürünür, her haliyle bedenini süsler, sonra meclisin baş tarafına vakarlı bir şekilde otururdu Başını önüne eğerdi ve hadis-i şerifi okurdu Ona böyle yapmasının sebebi sorulunca; "Resulullah'ın hadis-i şerifine saygı göstermek için böyle yapıyorum Eğer âlimler ilme karşı böyle saygı gösterirlerse, Allahü teâlâ da insanlar yanında onların derecesini yükseltir ve devlet adamlarının kalbinde heybetli ve vakarlı kılar Ey ilim taleb etmek isteyen kimse! Sen de ilme saygı göster Kim ilme tevazu gösterirse, Allahü teâlâ onu yükseltir Çünkü kim Allahü teâlâ için tevazu ederse, Allahü teâlâ onun derecesini yükseltir " buyurdu
Malik bin Enes hazretleri, kendisinden nasihat isteyen zeki ve anlayışlı bir kimseye; "Allahü teâlâdan kork Allahü teâlânın sana lutfettiği nuru günah işlemek suretiyle söndürme " buyurdu
Bir kimse gelip İmam-ı Malik hazretlerinden batın (kalp) ilimleriyle ilgili bilgi sordu İmam-ı Malik hazretleri bu kimsenin sualini hoş karşılamadı ve ona; "Batın ilmi zahir ilmini öğrendikten sonra öğrenilir Zahiri ilimleri öğrenip onunla amel eden kimseye Allahü teâlâ batın ilmini açar Batın ilmi ancak kalbin açık olup nurlanması ile elde edilir " buyurup, suali soran şahsa dönüp; "Sen açık ve zahir olan şeylere sarıl Bilinmeyen yollara girmekten sakın Bildiklerinle amel et Bilmediklerini, anlayamadığın şeyleri bırak " buyurdu
İmam-ı Malik hazretleri devlet adamlarına gerekli nasihatte bulunur, hatalarını söylemekten çekinmezdi Ancak hiçbir suretle kimseyi devlete karşı ayaklanmaya teşvik etmezdi Fitne ve fesada asla razı olmazdı Derslerinde fitne ve fesadın karşısında olduğunu her vesileyle anlattı İmam-ı Malik hazretleri halifelerle, idarecilerle münasebetini kesmedi Onlara vaaz ve nasihatlarda bulunup, hayır tavsiye etti Âlimleri de halifeleri ve idarecileri doğru yolu anlatmaları için teşvik etti Onlara buyurdu ki: "Allahü teâlânın, kalbine ilim ve fıkıh koyduğu her müslümana ve her kişiye, elinde kuvvet olan idarecilerin yanına gelip onlara hayrı tavsiye etmesi, onları kötülükten sakındırması borçtur Çünkü onlara bu vazifenin yapılmasıyla dünyanın yüzü değişir ve faziletli bir dünya doğar "
Talebelerinden biri ona; "İnsanlar sizin devlet adamlarıyla çok sık görüştüğünüzü söylüyorlar, size yakıştıramıyorlar " deyince, İmam-ı Malik hazretleri; "Bunu bilerek yapıyorum Çünkü bunu yapmasam layık olmayan biriyle görüşür, işleri danışırlar Eğer onlarla gidip görüşmesem, bu şehirde Peygamberimizin sünnetlerinden işlenip, tutulan kalmaz " buyurdu
Medine-i münevveredeki Mescid-i Nebide hadis-i şerif rivayet ediyordu Bu mecliste halife Harunü'r-Reşid de vardı İmam-ı Malik hazretleri; "Âlim ilmini umumdan başkasına tahsis eylese, o ilimden umum ve havas (seçilmişler) istifade edemez " hadis-i şerifini rivayet etti Harunü'r-Reşid insanlar arasında bu hadis-i şerifi yüksek sesle söyledi Bunun üzerine hadis-i şerif okumak ve öğrenmek isteyenler, mescide koştular Mescid tamamen doldu İmam-ı Malik hazretleri; "Allah için tevazu edeni, Allahü teâlâ yükseltir " hadis-i şerifini rivayet etti Harunü'r-Reşid oturduğu yüksek yerden indi Hadis-i şerif dinleyen talebe ile beraber oturdu, sonra kitabı okudu
Buyurdu ki
"İnsan kendisi için hayır işlemez, kendisine iyilik yapmazsa, insanlar da ona hayır ve iyilik yapmaz "
"Mescide giren münafıklar, kafesteki serçe kuşlarına benzer Kafesin kapısı açılır açılmaz uçarlar, kaçarlar "
"Kendisine hayrı olmayan kimsenin, başkasına hayrı olmaz "
İmam-ı Malik hazretleri ömrünü ilim öğrenmek, öğretmek ve insanlara İslamiyeti anlatmakla geçirdi 795 (H 179) senesinde Medine-i münevverede vefat etti Kabr-i şerifi, Cennet-ül baki'dedir
Eserleri:
"Muvatta" adındaki hadis kitabı çok kıymetlidir Muvatta'yı kırk senede meydana getirmiştir Başlangıçta içinde dörtbin hadis-i şerif varken, sonuna doğru bine indirmiştir Çok âlimler bunu şerh etmiştir Bu şerhlerinin en meşhuru "el-Müdevvene" adlı eserdir Bu kitap, hadis-i şerifleri fıkıh konularına göre içine almış olup, yazılan ilk hadis kitabıdır Bu kitapda ayrıca İmam-ı Malik'in ictihad ettiği fıkhi mevzular da bulunmaktadır Çeşitli tarihlerde basılmıştır Biri, Yahya bin el-Leysi'nin rivayeti; diğeri de İmam-ı a'zamın talebesi Muhammed Şeybani tarafından yapılan iki rivayeti vardır Bu eserinden başka Abdullah bin Abdülhakim Mısri tarafından rivayet edilen "Kitab-üs-sünen" adlı fıkha dair bir eseri, kadere, kazai hükümlere dair ve fetvalarını bildiren "Risale fil fetva" gibi eserleri vardır
|
|
|