Yalnız Mesajı Göster

Hacı Bektaş Veli

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hacı Bektaş Veli




Hacı Bektaş Veli Külliyesi (Dergah)

Hacıbektaş ilçesinin orta yerinde, büyük bir bahçenin çevirdiği, batıdan doğuya doğru uzanan, üç avlu içerisindeki türbeler ve diğer hizmet yapıları, Hacı Bektaş Veli Külliyesi'ni oluşturmaktadır İlk yapı olan 'Çile Damı' Hacı Bektaş Veli'nin sağlığında inşa edilmiş, çeşitli zamanlarda yapılan eklentiler ve yenilemelerle Külliye bugünkü şeklini almıştır Hacı Bektaş Veli'nin türbesi, Orhan Gazi zamanında, 1338 yıllarında, nisbeten basit bir yapı olarak Çile Damı'na eklenmiştir Türbe bugünkü şekliyle, sekizgen bir zemin üzerinde, Murat (Hüdavendigar) hayatta bulunduğu sırada, Hacı-Bektaş Veli'nin oğlu Seyyid Ali Sultan tarafından, 1385 yılında yeniden yaptırılmıştır 1485-86 yıllarında 2 Beyazıt tarafından türbenin çevresi tanzim edilmiş ve kubbesi kurşunla kaplanmıştır Osmanlı Sultanı 2 Mahmut 1827 yılında, türbeler dışında kalan tüm külliye binalarını yıktırmış, Dergah Avlusu'nun doğu köşesindeki camiyi yaptırmıştır Külliye, 1869-70 yıllarında Osmanlı hükümdarı Abdülaziz'in gönderdiği mimarlar tarafından, Hacı Bektaş Veli Dergahı postnişini Ali Celalettin Çelebi'nin nezaretinde yeni baştan yapılmış ve türbeler onarılmıştır Vakıflar Genel Müdürlüğü 1958-59 yıllarında tamire muhtaç yerleri onartmış ve 16 Ağustos 1964 yılında Külliye, müze olarak açılmıştır

1 Avlu: Nadar Avlusu

Külliye'nin birinci avlusuna, son restorasyondan sonra yeniden yapılmış cümle kapısından girilir Eskiden bu kapıya 'Taç Kapı'da deniliyordu Tamirden önce kapının dış yüzüne 'Burası aşıkların kabesidir Eksik gelen tamam olur' anlamında kitabe vardı Birinci avlu, eskiden beri 'altın avlu' anlamına gelen 'Nadar Avlusu' adı ile anılmıştır Avlu'nun girişe göre sağ tarafında, Fatma Fikriye Hanım tarafından yaptırılan, motiflerle süslü Üçler Çeşmesi yer alır

2 Avlu: Dergah Avlusu

Meydan Avlusu da denilen Dergah Avlusu'na piramit üstlüklü Üçler kapısından girilir Konuklarca Arslanlı Avlu olarak bilinen Dergah Avlusu'nun girişe göre sağ tarafında Arslanlı Çeşme, Aş Evi, Cami, Sol tarafında Mihman Evi, Meydan Evi, Kiler Evi vardır Avlunun iki, tarafı Selçuki revaklarla çevrilmiştir Arslanlı Çeşme'nin ilk yapılışı oldukça eskidir Yusuf Bali Çelebi'nin oğlu Bektaş Çelebi'ye konuk olan Ali Bey oğlu Malkoç Bali Bey, dergaha bergüzar olarak bu çeşmeyi yaptırmıştır

Üç kapı ve iki koridordan geçildikten sonra Aş Evi'ne girilmektedir Aş Evi'nde ortadaki ocakta bulunan büyük kazan, Kara Kazan diye anılmaktadır Aş Evi geçildikten sonra Dergah Camisi'ne varılır Kısa minaresi ve özel yapısı ile çevredeki binalara uyan sağlam cami, 1827 yılında, Nakşibendi usulü ibadet yapılmak üzere Osmanlı Padişahı 2 Mahmut tarafından yaptırılmıştır Dergah Avlusu'na girişe göre soldan ilk kapı Mihman Evi'nindir Aynı sıradaki ikinci kapı Meydan Evi'ne açılmaktadır Burası yedi kat gökyüzünü temsil eden tavanı ile dikkat çekicidir Hacı Bektaş Veli'nin arslanla geyiği kucaklayan minyatürünün orijinali ve diğer bazı müze eşyası burada sergilenmektedir Meydan Evi geçildikten sonra, avlunun sol köşesindeki Kiler Evi'ne gelinir

Yeniçerilerin gür sesi

1826 yılına kadar Osmanlı Ordusu savaşa gitmeden önce, Yeniçeri ocağından bir müfreze Hacıbektaş'a geliyor, Dergah Avlusu'nda saf tutarak, Hacı Bektaş Veli Evladı'ndan postnişin olan zatın da katılması ile: 'Mü'miniz kalu-beli'den beri Hakkın Birliğine eyledik ikrar Bu yolda vermişiz seri Nebimiz vardır Ahmed-i Muhtar La Yezal mestaneleriz Nur-ı ilahide pervaneleriz Sayılmayız parmak ile tükenmeyiz kırmak ile On iki imam Pir-i tarikat cümlesine dedik beli Üçler, beşler, yediler Nur-ı Nebi Kerem-i Ali, Pirimiz üstadımız Hünkar Hacı Bektaş Veli Demine devranına Hu diyelim Hu!' diye gülbang çekiyorlar (dua ediyorlar) ve Pir'den himmet istiyorlardı O tarihlerde yaşayan kişilerden aktarılan bilgilere göre Yeniçeriler'in gür sesi Hacıbektaş'ın her tarafından duyuluyordu

Çicek bahçesi Hazret Avlusu

Hacı Bektaş Veli dergahında, üst tarafı kubbe ile örtülmüş Altılar Kapısı'ndan girilen Hazret Avlusu bir çiçek bahçesi görünümündedir Tam karşıda Hacı Bektaş Veli Türbesi ve Kırklar Meydanı girişi, Avlu'nun sağ köşesinde de bal peteği rengindeki yontma taşlarla yapılmış Balım Sultan türbesi vardır Kırklar meydanına üç kemerli bir eyvandan girilmektedir Sağ tarafta, tek pencerinden pek az ışık alan Çile Damı (Kızılca Halvet) vardır Hacı Bektaş Veli'nin sağlığında mevcut olan tek yapı burasıdır Tonos kubbeli koridorun sonundaki kapıdan Mürüvvet penceresinin aydınlattığı Kırklar Meydanı'na girilir Güneş motifli ahşap tavanla örtülmüş Kırklar Meydanı'nda ünlü Kırk Budak, Hz Ali'nin el yazması olduğu söylenen Kur'an yaprağı, tarihi değeri olan eserler sergilenmektedir Kırklar Meydanı'nın doğu kısmındaki terasta on Hacı Bektaş evladından iki zatın mezarı bulunmaktadır

Hacı Bektaş Veli türbesi

Kırklar Meydanı'nda girişe göre sağ tarafta, etrafı mermer kaplama küçük bir kapıdan Hacı Bektaş Veli (1209-1271) türbesine girilmektedir Mermer kaplamaların işlemeleri arasında üç balık dört güvercin motifi vardır Gök Eşik diye adlandırılan kapının altında, türbeyi yapan mimar Derviş Sadık'ın mezarının bulunduğu söylenir Kesin olmayan bazı söylentilere göre de bu mezar Kadıncık Ana'ya aittir Ortasında yüksekçe bir sanduka bulunan Hacı Bektaş Veli Türbesi, Külli'yenin en önemli yeridir Türbenin duvar ve pencereleri işlemeli puşidelerle süslenmiştir Çiçek motifli kubbe aşab piramid şeklindedir

Hacı Bektaş Veli Külliyesi dışında kalan ziyaret yerleri

Bektaş Çelebi Türbesi

Hacıbektaş Bala mahallesinde klasik kümbet şeklinde yapılmış türbede Hacı Feyzullah Çelebi'nin oğlu Bektaş Çelebi'nin mezarı vardır (1710-1761) Şiirler'inde Şiri mahlasını kullanan Bektaş Çelebi'nin türbesi 18yüzyıl sonlarında yapılmıştır Türbe 1906 yılında Cemalettin Çelebi tarafından restore edilmiştir

Atkaya

Hacıbektaş Bala mahallesindedir Menkıbedeki anlatıma göre, Seyyid Mahmut Hayrani'nin arslana binip yılanı kamçı ederek geldiğinin haber verilmesi üzerine, Hacı Bektaş Veli'nin 'O canlıya binmiş, bizse cansıza binelim' diyerek yürüttüğü kaya, Atkaya olarak anılmaktadır

Çilehane

Hacıbektaş'a yaklaşık 2 Km uzaklıktadır Kulunç kayası, ünlü alıç ağacı, Delikli Taş, Zemzem Çeşmesi, Veliyettin Çelebi türbesi buradadır Hacı Bektaş Veli'nin çile doldurduğu menkıbelerde anlatılan taşdan oyulmuş küçük bir mağaradan adını alan Çilehane, Hacıbektaş'a gelen herkesin görmek istediği bir yerdir

Balımevi

Hacıbektaş Zir mahallesinde, ünlü Ak Pınar çeşmesinin biraz yukarısında, Kadıncık Ana'nın babası İdris Hoca'ya ait olduğu sanılan üç odalı bir evdir Elbisesiz kalan Kadıncık Ana'nın sığındığı tandır, bahçe ile çevrili bulunan bu evin içindedir

Karahöyük

Ankara yönünden gelirken Hacıbektaş'ın girişinde bulunan yığma bir hüyüktür Menkıbelerde, Hacı Bektaş Veli'nin güvercin donunda buraya konduğu anlatılır Höyüğün içinde milattan öncesine ait tarihi kalıntılar bulunmaktadır Ak Pınar ve Hamur Kaya da buradadır

Han Bağı

Hacıbektaş'ın güney yönünde 2 Km uzaklıktadır Dergaha vakfedilen Han Bağı'nda, bir babanın yönetiminde çalışan dervişler dergahın sebze, üzüm, bal ihtiyacını karşılaşıyorlardı

Rıza Zelyut’un yazı dizisinden alınmıştır




Alıntı Yaparak Cevapla