08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hazret-İ Ali (Radıyallahü Teâlâ Anh),
Hazret-i Ali (radıyallahü teâlâ anh), Allah Resulünün damadı, Hazret-i Ömer’in kayınpederidir İslam halifelerinin ve ismen Cennetle müjdelenen on kişinin dördüncüsüdür Ehl-i beytin birincisidir Allahü teâlânın aslanı idi Çeşitli hadis-i şeriflerde methedildi Evliyanın büyüğü, vilayet yolunun reisidir Her tarikatta herkese Vilayetin feyzleri ve marifetleri Hazret-i Ali’den gelmektedir  “BANA HER ŞEYİ SORABİLİRSİNİZ!”
Hazret-i Ali bütün ilimlerde fevkalade bilgi sahibi idi Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Ben ilmin şehriyim Ali de kapısıdır )
Bir gün Hazret-i Ali (radıyallahü anh) mescidde minbere çıkarak cemaate:
“Arş-ı ala’nın aşağısından yeryüzüne kadar ne varsa her şeyi bana sorabilirsiniz Benim şu göğsümde (kalbimde) derya gibi ilimler var Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimiz benim ağzıma şerefli ağız suyundan sürdü, onun bereketi ile dilimden hikmetler akmaktadır Canım kudret elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki, eğer bana izin verilseydi Tevrat ve İncil’deki bütün ilimleri insanlara anlatırdım ve herkes beni tasdik ederdi  ”
Hazret-i Ali’nin bu konuşmasını yaptığı mecliste Yemenli bir adam vardı Kendi kendine;
“Bu çok büyük laflar ediyor Şunu bir rezil edeyim de görsün gününü!” dedi Hazret-i Ali’ye yönelerek;
“Sana bir sorum var!” dedi Hazret-i Ali;
“Beni zora düşürmek ve imtihan etmek için değil, bir şeyler öğrenmek için sor” dedi Adam;
“Beni buna sen zorladın! Ey Ali, sen hiç Rabbini gördün mü?” diye sordu Hazret-i Ali;
“Ben görmediğim bir Rabbe ibadet etmem!” dedi Adam;
“O’nu nasıl gördün?” diye sordu Hazret-i Ali şöyle cevap verdi:
“O’NU BAŞ GÖZÜ GÖREMEZ!”
“O’nu baş gözü göremez; fakat kalpler O’nu imanın hakikati ile (Allah’ın verdiği bir nurla) görür Rabbim birdir ve tektir, ortağı yoktur O birdir, ikincisi yoktur Tektir, benzeri yoktur O, zaman ve mekanla sınırlanmaz Duyu organları ile hissedilemez ve Hiçbir ölçü ile ölçülemez!”
Hazret-i Ali’nin bu cevabı üzerine Yemenli adam yere yığıldı Bir müddet öylece kaldı Sonra yanına gittiklerinde, öldüğünü gördüler  
|
|
|