Yalnız Mesajı Göster

Benâ Kureşî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Benâ Kureşî




BENÂ KUREŞÎ

Büyük velî ve Şâfiî mezhebi fıkıh âlimi Künyesi Ebü'l-Beyân olup, ismi Benâ, babasının ismi Muhammed'dir İbn-ül-Havrânî de denir Ebü'l-Beyân hazretleri, aynı zamanda şâir ve lügat âlimi idi Doğum târihi belli değildir 1156 (H551) senesi Rebiü'l-Evvel ayında Şam'da vefât etti Bâbüssagîr denilen yere defnedildi

Ebül-Beyân hazretleri, ilmiyle âmil ve Allahü teâlâdan çok korkan bir zât idi Ömrünü, ilim öğrenmek ve öğretmekle geçirdi Çok ibâdet ederdi Sünnet-i seniyye üzere yaşayan, hâller ve makamlar sâhibi idi Ebü'l-Beyân; Ebü'l-Hasan bin Mevâzinî ve Ebü'l-Hasan Ali bin Ahmed bin Kubeys el-Mâlikî'nin yanında, birçok âlimden ilim öğrendi ve hadîs-i şerîf dinledi Kendisinden de; Kâdı Es'âd bin el-Müneccî, Yûsuf bin Abdülvâhid bin Vefâ es-Sülemî, Ahmed el-Irâkî Abdurrahmân bin Hüseyin bin Abedan ve birçok âlim ilim öğrendi ve hadîs-i şerîf rivâyet etti

Ebü'l-Beyân; imâm, âlim, zâhid, âbid ve verâ sâhibi idi Nahiv, lügat ve fıkıh âlimi olup, fazîlet sâhibi idi

Bir gün Şam'da bir câmide, Ebü'l-Beyân hazretleri ile, Şeyh Reslân hazretleri oturuyorlardı Oradan ayrılıp, birlikte yüksek bir tepeye çıktılar ve sohbete başladılar Az sonra yanlarında havada durur gibi bir zât belirdi Ebü'l-Beyân hazretleri ile Şeyh Reslân hazretleri, gelen zâtın huzûrunda edeple durup, çeşitli şeylerden suâl ettiler Bir ara o gelen zât, Ebü'l-Beyân'ı işâret ederek, şu anda yeryüzündeki evliyânın büyüğü sizsiniz dedi Ebü'l-Beyân hazretleri de ona, Ebü'l-Abbâs diye hitâb ediyordu Orada bulunanlar sonradan bu zâtın Hızır aleyhisselâm olduğunun farkına vardılar

Ebü'l-Beyân hazretlerinin vefâtından sonra, talebeleri onun evinde bir araya geldiler Melik Nûreddîn eş-Şehîd, kendilerine bir haberci gönderip dağılmalarını söyledi İçlerinden Şeyh Nâsır isminde bir zât, gelen haberciye hitâben; "Sen bizim bu mübârek yerden dağılmamızı bildiriyorsun Şimdi geriye dön ve seni gönderen zâta bildir ki: Hâmile olan hanımı doğum yapacak Allahü teâlânın kendisine hayırlı bir evlâd vermesi için duâ ve niyâzda bulunsun Ebü'l-Beyân hazretlerinin yerindeki talebelerine dokunmasın" dedi Haberci, geriye dönüp bunu arzettiğinde, Melik Nûreddîn; "Vallahilazîm bunu hiç düşünmemiştim" deyip, oraya bin dirhem ve yüz çeki odun gönderdi ve bir de tekke yaptırdı

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c1, s369
2) Şezerât-üz-Zeheb; c4, s160
3) Mu'cem-ül-Müellifîn; c3, s79
4) Tabakât-üş-Şâfiiyye; c7, s318
5) El-Bidâye ven-Nihâye; c12, s235
6) Bugyet-ül-Vuât; c2, s312
7) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c6, s147

Alıntı Yaparak Cevapla