Yalnız Mesajı Göster

İmâm-İ Rabbânî Kaddesallahu Sırrahulaziz

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İmâm-İ Rabbânî Kaddesallahu Sırrahulaziz




Allah’ın Emir ve Yasaklarına Uymak
“Ey oğul!
Varlıkların özü olan insanın yaratılmasındaki gaye, oyun ve oyuncakla eğlenmek, yemek ve içmek değildir Onun yaratılmasındaki gaye, kulluk vazifelerini yerine getirmek, devamlı bir şekilde Allah’a iltica ve niyazda bulunmaktır
Dinin anlattığı ibadetlere gelince, bunların edasından gaye, kulların faydası ve onların yararıdır Bunlardan hiçbirine Cenab-ı Hakk’ın ihtiyacı yoktur
Durum böyle olunca, onların edası memnuniyete sebep olmalıdır Bu emirlerin yerine getirilmesi ve yasaklardan kaçınmak için koşmalı, çabalamalıdır
Cenab-ı Hak sonsuz zenginliği ile kullarına emir ve yasaklar yolundan ikramlar eylemiştir Bu durumda bize düşen, tam manasıyla bu nimetlere şükretmektir Memnuniyetin en üstün derecesi ile emir ve yasaklardan ne varsa hepsinin yerine getirilmesi için çaba harcamaktır” (Mektubat, 73 mektup)
Mal ve Mülk Allah’ındır
“Ey oğul! Nefis kendi özünde cimridir İlahi emirleri yerine getirmekten kaçar İnsanlara dini anlatırken devamlı yumuşak konuşmalıdır Mal ve mülk bütünüyle Allah’ındır, kula asıl layık olan zekatı tam bir memnuniyetle vermektir
Yoksa nefsin arzularına uyarak ibadetin edasında tembellik edip ağırdan almak yakışmaz
Zikir Gafletin Kovulmasıdır
“Ey oğul!
Fırsat ganimettir Sağlık ve boş zaman ise iki ganimettir Vakitlerini devamlı olarak Allah’ın zikrine harcamak gerekir Hangi amel olursa olsun, dinin emri istikametinde ise o zikre dahildir, isterse alış veriş olsun
Bütün hal ve hareketlerde dinin hükümlerine riayet etmek gerektir Ta ki onların hepsi zikir ola… Zikir, gafletin kovulmasından ibarettir Bütün işlerde emir ve yasaklara riayet edilirse, emirleri veren yasakları bildiren Zata karşı gaflet esaretinden kurtuluş nasip olur O Yüce Hakkın da devamlı zikri hasıl olur

Alıntı Yaparak Cevapla