08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İbn-İ Merzûk Mısrî (Sa'd Bin Osman)
İbn-i Merzûk Mısrî (Sa'd bin Osman)
Hadis ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimidir Mısır evliyâ ve ulemâsının meşhurlarından Osman bin Merzûk Kurâşî’nin oğludur Mısır’da doğduğu için Mısrî denildi İbn-i Merzûk diye tanındı 592 (m 1196) yılında Bağdad’da vefât etti Ma’rûf-i Kerhî hazretlerinin yakınına defnedildi MISIR VE BAĞDAT’TA İLİM ÖĞRENDİ
Mısır’da yüksek din bilgilerine temel olan din ve âlet ilimlerini öğrenen İbn-i Merzûk, oradaki âlimlerin ilimlerinden istifâde ettikten sonra Bağdad’a gitti Ebü’l-Feth bin Mûsâ’dan Hanbelî mezhebi fıkıh bilgilerini öğrendi Ebû Muhammed bin Hassâb’dan hadîs-i şerif ilmini tahsil etti O sırada Bağdad’da evliyâ sultânı, feyzler menbâı Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri sohbet ediyor, ölü kalbleri diriltiyordu O mübarek zâtın sohbetlerine iştirak etti
Kitabında yer alan Hadis-i şeriflerden bazıları:
“Lâ ilâhe illallah kelimesini bilen (inanan) kimse Cennete girer ”
“ Tevhid ehlinden biri Cehenneme girerse, günahı kadar azâb görür (sonra çıkar) ”
“Güzel bir abdest alanın hatâları (küçük günahları), bedeninden, hattâ tırnaklarının altından dökülür ”
“Abdest üzerine abdest alan kimseye on hasene yazılır ”
“Namazı unutan kimse, hatırladığı ânda kılsın ”
“Namazdan bir rek’ate yetişen kimse, namaza (cemâate) yetişmiştir ”
“İkindi namazını kaçıran kimse, ailesini ve malını kaybetmiş gibidir ”
“İkindi namazını terk eden kimsenin amelleri yok olur ”
“Benim mescidimdeki namaz, Mescid-i Haram müstesna, diğer mescidlerde kılınan bin namazdan daha hayırlıdır ”
“Kalbimde (Envâr-ı ilâhiyyenin gelmesine engel olan) perde hâsıl oluyor Bunun için günde yüz kerre tövbe ediyorum ”
“Îmân, Süreyya yıldızına asılı olsaydı, ona, Fâris’ten birisi erişirdi ” (Bu hadîs-i şerif, İmâm-ı a’zam hazretlerini müjdelemektedir )
SECDEDE İKEN VEFAT ETTİ
Hayâtının sonlarında, insanların fitnesinden kurtulmak için inzivaya çekildi Evinden dışarı çıkmaz oldu Sultanlardan, halktan ve devlet adamlarından bir kuruş kabul etmezdi Birçok talebe yetiştirdi Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin tekkesinde sohbet ederdi Namaz kıldığı bir sırada, secde hâlinde iken vefât etti
|
|
|