Yalnız Mesajı Göster

Fethullah-İ Verkânisî

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fethullah-İ Verkânisî




Fethullah-ı Verkânisî vefâtından iki sene kadar önce talebelerinden birine; "Sen niçin hacca gitmedin?" diye sordu Çünkü o, talebelerinin her türlü hayırlı işlerini teşvik ederdi Ertesi sene olunca talebesi hac yolculuğu için gerekli hazırlıkları yapıyordu Fethullah-ı Verkânisî hazretleri, insanlara İslâmiyeti anlatmak üzere çıktığı bir yolculuktan dönünce, yapılan hazırlıkları gördü Hanımına dedi ki: "Eğer Allahü teâlânın emri olmasa, onu bu seferden men ederdim Çünkü vakit daraldı, yâni benim vefâtım yaklaştı Talebelerimden en yakın olanı ve bana en faydalı olanı budur" Aradan fazla geçmeden vefât etti

Vefâtından bir sene kadar önceydi Ramazan ayının otuzuncu günü sabah namazından döndükten sonra ocağın karşısına oturdu ve hanımına buyurdu ki: Bu gece ay, evliyânın sultanı Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni'ye gelerek; "Esselâmü aleyküm ey Allahü teâlânın veli kulu Ben ramazan ayıyım Sana geldim ve vedâ etmek istiyorum Çünkü bu son bir araya gelişimizdir" dedi "Bu sözleri söyledikten bir müddet sonra ertesi sene Ramazan ayına erişmeden vefât etti

Talebesi Muhammed Ziyâüddîn Nurşînî, vefât etmeden önce Şevval ayı içerisinde Fethullah-ı Verkânisî hazretlerine gelerek bâzı talebelerine hilâfet verip vermeyeceğini sordu Fethullah-ı Verkânisî ona cevap olarak; "Sonbahara kadar bekleyin O zaman işler kolay olur O zaman işler sana kalır ve istediğin gibi hareket edersin" buyurdu Böylece kendisinin vefât edeceği zamânı ve yerine Muhammed Ziyâüddîn Nurşînî'yi halîfe bırakacağını işâret etti Dediği zaman da vefât etti

Vefâtından üç ay kadar önce talebelerinden birine: "Oğlum Alâeddîn'i sana teslim ettim Ona sonuna kadar ders okutamayacağım" dedi Sonra oğlu Alâeddîn'e dedi ki: "Sana Vadia Risâlesi'nden ders okutuyordum Geriye bir ders kaldı Fakat bundan sonra okutamayacağım Sana ders verme işini hocana bıraktım" buyurdu Böylece vefâtını işâret etti ve bu onun son dersi oldu

Fethullah-ı Verkânisî, son zamanlarında bile Peygamber efendimizin ve Ehl-i beytinin sevgisiyle doluydu Ölüm hastalığı sırasında Peygamber efendimizin hayâtını ve güzel ahlâkını anlatan Mevâhib-i Ledünniyye kitabını ve şerhini mütâlaa ediyordu Birinci cildini okudu Vefâtından yedi gün kadar önceydi Hanımı Tayyibe Hâtuna; "Lambayı tut Bu kitabı bitirmeden bırakmaya gönlüm râzı değil" dediBirinci cildi okuyup bitirdikten sonra; "Bana diğer cildi veriniz" dedi Ona ikinci cildi verdiler Okumaya devâm etti Sonunda okuyacak tâkatı kalmadı Ondan da üç sayfa kadar okudu Hazret-i Ali ile hazret-i Fâtımâ'nın evlenmeleri husûsuna gelince durdu Kendinden geçip dalgın bir hâle geldi

Hastalığı sırasında oğlu Alâeddîn'e âlim ve sâlihlerle bulunmasını tavsiye ettiAyrıca sadaka vermesini emretti Çünkü sadaka, hastalıklarının şifâsı olacaktı Ayrıca her sene bir kendisi bir de hocasının rûhu için kurban kesilmesini vasiyet etti

Vefât edeceği gün oğlu Alâeddîn ve talebeleri yanına geldiler Ona yönelerek oturup ağladılar Fethullah-ı Verkânisî onlara baktı ve yüzlerinde üzüntü belirtilerini gördü Onlara; "Ağlamayınız!Allahü teâlâ benim hastalığıma şifâ verirse, sizin babanızım Eğer şifâ bulamazsam, babanız yâni size sâhip çıkacak olan Muhammed Ziyâüddîn'dir Çünkü onun insâfı diğer insanların insafından fazladır" buyurdu Devâm ederek; "Ölüm sarhoşluğu olan bu son ânımda, gasl ânımda ve defnedilmem esnâsında benimle ilgili hiçbir sünneti terk etmeyiniz" dedi

Fethullah-ı Verkânisî vefât edeceği günün sabahı ebedî yolculuk için gerekli hazırlıkları yaptı Rabbinin huzûruna temiz çıkmak için gusül (boy) abdesti aldırıldı Sağ tarafının üzerine kıbleye karşı yatırılmasını istedi Bir an evvel Allahü teâlâya kavuşmayı arzuluyordu Zaman zaman diğer yanı üzerine de çevriliyordu Bâtın hâliyle Allahü teâlâyı zikrediyordu Yâni sesli olarak herhangi bir tesbih veya kelime söylemiyordu Vefâtı yaklaştığı sırada misvakının yıkanarak kendisine verilmesini söyledi Misvakını yıkayıp getirdiler Bir defâ dişlerini misvakladı Fakat kollarını oynatacak tâkatı kalmadığı için talebelerinden birisi misvakı alıp, onun dişlerini misvaklamaya devâm etti Ayrıca hocasının halîfelerinden Molla Reşîd'e; Yâsîn sûresini okumasını söyledi Yâsin-i şerîf bitince, Şeyh Fethullah-ı Verkânisî; "Lâ ilâhe illallah" dedi ve yüzünün su ile mesh edilmesini istedi Fethullah-ı Verkânisî Allahü teâlâya kavuşma vaktine yaklaştıkça yüzü güzelleşiyordu Nihâyet 1899 (H1317) senesi Cemâziyelevvel ayının 21 Salı günü Bitlis'te vefât etti Defin için gerekli hazırlıklar yapıldı İnsanlar grup grup cenâze namazını kıldılar Vasiyeti üzerine evinin yanında defnedildi

Fethullah-ı Verkânisî'nin Bitlis'te bulunan türbesi sevenleri tarafından ziyâret edilmektedir Onun Nakşibendiyye yolunun edeplerini anlatan bir risâlesi vardır

GELEN HEDİYE

Fethullah-ı Verkânisî, Sibgatullah Arvâsî'nin talebelerinden birisine; "Ben vefât edinceye kadar başkasına söylememen şartıyla sana bir şey anlatacağım" buyurdu ve devâm ederek; "Bana Sıbgatullah Arvâsî ve hocam Abdurrahmân-ı Tâgî ile üç hûrî geldiHûriler gâyet süslü elbiseler giymişler, yüzleri ayın on dördü gibi parlar vaziyetteydiSıbgatullah Arvâsî ve hocam Abdurrahmân Tâgî bana; "Biz sana, bizimle gitmen için geldik Senin Allahü teâlâya kavuşma vaktin yaklaştı" dediler Ben onlara; hoş geldiniz, dedim Onlardan hûriler hakkında sordum Bu hûrilerden biri Sıbgatullah Arvâsî için, birisi hocam Abdurrahmân Tâgî içindir Diğeri kim içindir, dediğimde; "Allahü teâlâ o hûriyi sana hediye gönderdi" Ben onlara, benim hastalığım pek şiddetlendi Hûri nerede, ben nerede? Ben kendi derdimle meşgûlüm, deyince, onlar; "Allahü teâlâ böyle emretti" buyurdular

Sonra, ben Rabbimin verdiklerine râzıyım, dedim Bu konuşmalar sırasında bu üçüncü hûrinin hocamın kızı olan hanımım olabileceği aklıma geldi Dikkatle bakınca onun olmadığını anladım Bu hûri, Allahü teâlânın hazînelerinden bir ihsânıdır, diye düşünüp, Allahü teâlâya şükrettim"

1) Sohbetler; s11,21
2) Eshâb-ı Kirâm; (7 Baskı) s403
3) Minah; s264-291

Alıntı Yaparak Cevapla