Yalnız Mesajı Göster

Yahyâ Bin Muâz-İ Râzî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yahyâ Bin Muâz-İ Râzî




YAHYÂ BİN MUÂZ-I RÂZÎ

Büyük velîlerden İsmi Yahyâ bin Muâz bin Câfer Râzî, künyesi Ebû Zekeriyyâ, lakabı Vâiz'dir Rey'de doğdu Doğum târihi bilinmemektedir 872 (H258) târihinde Nişâbur'da vefât etti

Yahyâ bin Muâz hazretleri Bağdât ve Belh şehirlerine gitti Tasavvuf ehli büyük âlimlerle görüşüp sohbet etti İshâk bin Süleymân er-Râzî, Mekkî bin İbrâhim el-Belhî, Ali bin Muhammed ve başka âlimlerle görüşüp, kendilerinden ilim tahsil etti İlim, amel ve ahlâkta, nefsiyle mücâdele etmekte şaşılacak hâl ve üstünlük sâhibiydi İbrâhim ve İsmâil adında iki kardeşi olup, onlar da yüksek hâl sâhibi idiler Kardeşlerinden birisi Mekke’ye gidip oraya yerleşti Yahyâ hazretlerine bir mektup yazıp; “Üç arzum vardı Ömrümün sonunu en kıymetli yerde geçirmek, bir hizmetçimin olması ve ölmeden önce sizi bir defa daha görmek Bunlardan ikisine kavuştum Şu anda Harem-i şerîfte bulunuyorum ve bir hizmetçim var Duâ edin de Allahü teâlâ üçüncü arzuma da kavuşmayı nasîb etsin” dedi Yahyâ bin Muâz, cevap yazıp; “Sen insanların en iyisi ol da, istediğin yerde yaşa Yerler, insanlarla değer kazanır, insanlar yerlerle değil İki cihânın efendisi Resûlullah efendimiz o taraflarda bulunduğu için, oralar çok kıymetli olmuştur Hizmetçiye sâhib olmak gibi bir arzun keşke bulunmasaydı Efendilik Allahü teâlânın, hizmetçilik ise kulun sıfatıdır Birini kendine hizmetçi edip de, o kimsenin Hakk’a kulluk etmesine mâni olmak mürüvvete yakışmaz Uygun değildir Beni görmek arzu ettiğini söylüyorsun Eğer hep Allahü teâlâyı hatırlar, her an O’nunla meşgûl olursan, beni hatırına getirmezsin Şu anda bulunduğun yer, evlâdı kurbân etmek yeridir O’nu bulmuş isen, ben senin işine yaramam Eğer O’nu bulamadınsa, benden sana ne fayda gelir” buyurdu Sevdiklerinden birine yazdığı mektubda da; “Dünyâ, uyku; âhiret ise uyanıklık yeridir Rüyâda ağlayan uyanıklıkta güler, sevinir Sen dünyâ hayatında ağla ki, âhiret uyanıklığında gülesin ve neşeli olasın” buyurdu

Yûsuf bin Hüseyin-i Râzî diyor ki: “Âlim ve velîleri görmek için yüz yirmi şehir gezdim Yahyâ bin Muâz hazretlerinden daha tesirli ve daha güzel söz söyleyeni görmedim

Yahyâ bin Muâz-ı Râzî hazretlerinin hikmetli sözlerinden bâzıları şöyledir:

“İlmi ile âmil olan âlimler, müslümanlara analarından babalarından daha şefkatli, daha merhametlidirler Çünkü onlar, insanın âhiretini kurtarıp, Cehennem’e girmemelerini temin ederler Ana-baba ise, insanı ancak dünyâ ateşinden ve felâketinden koruyabilir

“Bir kimse, hocasının hareket ve davranışlarından istifâde edemiyorsa, sözlerinden hiç istifâde edemez

“Açlık nûrdur Tokluk ateştir Şehvet odundur Şehvet ve tokluk bir araya gelince, ateş yanmaya başlar Sâhibini yakıp bitirir

“Gâfillerden, câhillerden ve yaltakçılardan uzak dur

“Dünyâya aldanmaktan çok sakınınız Burası, yolcu konağı gibi geçicidir Bugün buradayız Belki yarın, belki daha önce göç edeceğiz Burada bir an evvel azığımızı tamamlayalım O kadarçabuk olalım ki, konuşmaya vaktimiz kalmasın Konuşmayı âhirete bırakalım

“Kalbinde dünyâ hırsı bulunan bir kimsenin ilmi, Abdullah ibni Abbâs hazretlerinin ilmi kadar olsa, o kimse, insanlar için zararlıdır Çünkü onun kendisine hayrı yoktur Başkalarına nasıl olsun?”

“Evliyâ, insanları şeytanın elinden kurtaran zâttır

“Bir şeye ihtiyaç duyulduğu halde, çalışıp onu temin etmemek, çoluk çocuğu perişan bırakmak, câhillik ve tenbelliktir

“Ölümü bir tabağa koyup çarşıda satsalardı, âhiret ehli, başka bir şeye bakmayıp onu satın alırdı

“Cehennemliklerin amellerini işleyip, sonra da Cennet'i istemek büyük ahmaklıktır

“Tövbeden sonraki bir günah, tövbeden önceki yetmiş günahdan daha çirkindir Kalb ve beden hastalıklarımız için en iyi ilâç, günahı terketmektir

“İhlâs, ameli kusurlardan temizlemektir

“Dînî ve ahlâkî bir vazîfeyi îfâ etme fırsatını elden kaçırmak, ölümden daha zordur

“İbret alınacak hâdiseler pekçok, bunlardan ibret alanlar ise çok azdır

“Allahü teâlâyı sevdiğin kadar, herkes seni sever Allahü teâlâdan korktuğun kadar, herkes senden korkar Allahü teâlâya kulluk ettiğin mikdârda, herkes sana yardımcı olur

“Dünyâ sevgisini terk etmek gâyet zordur Ama Cennet’e kavuşmak için, dünyâyı terketmek lâzımdır

“Dünyâ ekin yeri, insanlar da sanki ekindir Ölüm, bu ekinleri biçen oraktır Azrâil (aleyhisselâm) harman sâhibi, mezar da harman yeridir Cennet ve Cehennem ise, ekinlerin durumuna göre konulacağı ambar gibidir İnsanların da bir kısmı Cennet’e ve bir kısmı da Cehennem’e gideceklerdir

“En çok sevindiğim ve sevdiğim şey, Allahü teâlânın bana ihsân ve ikrâm ettiği îmân nîmetidir En çok korktuğum şey ise, onun benden gitmesidir

“Para akrebdir Panzehirin yoksa, onu eline alma Çünkü seni sokar ve öldürür Paranın panzehiri, helâl yoldan kazanıp, meşrû yere sarfetmektir

“Allahü teâlâya itâat etmek, bir hazîneye benzer Bu hazinenin anahtarı duâ, anahtarın dişleri de helâl lokmadır

“Herkesin kalbinde, cömertlere karşı muhabbet, cimrilere karşı nefret vardır

“İnsanlar, fakir olmaktan korkarak dünyâlık için çalıştıkları kadar, Cehennem'den korkup, korunmak için çalışsalardı, mutlaka Cennet’e giderlerdi

“Dünyâda, Allahü teâlâdan en çok korkan kimse, kıyâmet günü insanların en emîni olur

“İnsanı Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeyleri aramakta, kişiler için zillet, âhireti aramakta ise izzet vardır Yok olacak şeylerin peşlerinde koşarak zillete düşmek, ebedî olanı terkedip, kendisini izzete ulaştıracak şeyleri terkedene ne kadar çok şaşılır



Alıntı Yaparak Cevapla