08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hazret-İ Ömer (Radıyallahü Teâlâ Anh),
Hazret-i Ömer (radıyallahü teâlâ anh),
Peygamber efendimizin ikinci halifesi ve kayınpederidir Hafsa validemiz onun kızıdır Hayatta iken Cennet ile müjdelenmiş on kişiden ikincisi olup, Hazret-i Ebu Bekir’den sonra Eshab-ı kiramın en büyüğüdür Çok âdil, abid, çok merhametli, aşağı gönüllü bir zat idi  “BUNUN ASLI NEDİR Kİ?”
Menakıb-i Cihar-yar-i Güzin kitabında geçen bir kıssa şöyledir:
Hazret-i Molla Abdürrahmân Câmî’nin “kuddîse sirruh” (Şevâhid-ün Nübüvve) adlı kitâbından tercüme olunmuştur:
Hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh” halîfe iken, Eshâb-ı Güzîn “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” hazretlerinden birisini serdâr (komutan) tayin edip, İslâm askeri ile gazâya göndermişti Askerler gittikten sonra, bir gün hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh” oturduğu yerde, üç kerre sesli olarak “lebbeyk” dedi Hiçbir kimse bunun sırrına vâkıf olmayıp, sormaya da kimse cesâret edemedi Zîrâ Hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh” çok fazla şanlı idi Kimse teklîfsiz huzûrlarında söz söyleyemezdi Bu hâlin olduğu günün târîhini yazdılar “Görelim bunun aslı nedir”, dediler 
Bir zamân sonra o serdâr ve askerleri, nice fetihler yapıp, sâlimen ve ganîmetler ile geri geldiler Serdâr, Hazret-i Ömer’e “radıyallahü teâlâ anh” sefer ahvâlini bir bir anlattı Hazret-i Ömer buyurdu ki:
“Ya o yiğidin hâli ne oldu” dedi O da, dedi ki:
“Allahü teâlâ hazretlerine ma’lûmdur, yâ Ömer! Kasd ile olmadı Soyunup, suya girdi Meğer o su gâyet soğuk olup, tâkat getiremeyip, üç kerre; ‘yâ Ömer diye’ bağırdı ve rûhunu teslîm etti 
“EVLADINA DİYETİNİ ÖDE!”
Hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh” buyurdu ki:
“Benden sonra âdet olmayacağını bilsem, seni katlederdim Ammâ var git, o yiğidin evlâdına akça borcunu ver, yanî diyetini öde!”
Hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh” bu derece âdil idi Askerin ahvâline çok fazla alâka gösterirdi Hattâ o yiğidin vefât ettiği yer bir aylık yol idi Bu uzaklıkdaki yoldan çağırdığı gibi, Medîne-i münevverede, izzet ve saâdet ile oturduğu yerde, o yiğidin bağırmasını işitip, üç kerre “lebbeyk” demesinin sebebi bu idi  

|
|
|