Yalnız Mesajı Göster

Şeyh Merzübân-İ Velî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şeyh Merzübân-İ Velî




ŞEYH MERZÜBÂN-I VELÎ

On üçüncü yüzyılda yaşamış velîlerden Asıl adı Mahmud'dur Merzübân lakabı sınır muhâfızı, hâkim, pâdişâh anlamındadır Peygamber efendimizin torunlarından olup seyyiddir Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamlaşması döneminde şeyhi, Tac'ül-Arifîn Ebü'l-Vefâ hazretlerinin mânevî işaretleriyle on ikinci asır sonlarına doğru Buhara'dan Anadolu'ya gelmiştir Sivas ili Zara ilçesi yakınlarındaki Tekke köyüne yerleşerek halkı irşâda başlamıştır Pekçok kerâmetleri görülmüştür Anadolu Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubad, doğuda bir sefere giderken, yolu üzerindeki Zara'ya uğramış ve Şeyh hazretleriyle görüşüp kerâmetine mazhar olmuştur Zara ilçesinin bugünkü yerinde "Zaro" isimli bir Ermeninin çifliği vardır Ağa, sultanı akşam yemeği yedirmek için çifliğine dâvet eder Yemekten sonra, 3-4 km uzakta bir ışığın yandığını farkeden Sultan, Zaro Ağaya ışık yanan yerde köy olup olmadığını sorar Ağa da; "Köy yok efendim, fakat orada bir sarhoş adam var, civar köylerden avane toplayıp âlem yapıyorlar Bu yüzden zaman zaman bizi de rahatsız ediyorlar" der Zekî bir insan olan Alâeddin Keykubad, Ağa'nın bu sözlerinden şüphelenip; "Ağa, öyleyse o sarhoşa içki göndermek gerek" der Sabahleyin bir katır yükü içki yükletip askerleriyle Şeyhe gönderir Katır, Şeyhin Dergâhına yaklaşınca, daha ileri gitmez Bunun üzerine içkiyi götüren asker, Şeyhe gidip; "Sultanın kendisine içki gönderdiğini, fakat katır yorulduğu için getiremediğini, içkileri gelip kendisinin almasını söyler" Şeyh hazretleri askere;"Sultanına selam söyle, gönderdiği içkiler yağ bal olsun, askerine yedirsin" der Asker geri döner, durumu Sultan'a anlatır Katırdaki yükler indirilir, gerçekten de içkilerin yağ, bal olduğu görülür Alâeddin Keykubad bu zâtın büyük bir velî olduğunu anlar, gidip elini öpüp hayır duasını ister Kendisine istediği kadar arazi vakfeder Şeyh de bu arazilerin gelirleriyle medrese kurdurup yüzlerce insan yetiştirir

Kendisinden sonra, torunları da bu işe devam etmiş Tekke ve Zaviyelerin kapatılmasına kadar hizmeti sürdürmüşlerdir Bugün bu mübarek zâtın türbesi sıkıntıya düşen, derdi olan pekçok kişi tarafından ziyâret edilir, himmet beklenir

1) Baki Ay ve Ömer Hocaoğlu şahsi arşivinden
2) Zara Folkloru
3) Dünden bugüne Zara
4) Yakup Bozalioğlu şahsi fotoğraf albümünden
5) Faruk Aburşu'nun şahsî arşivindeki "Şeyh Merzübân Vakfiyesi" örneğinden

Alıntı Yaparak Cevapla