Borlu Ahmed Kuddûsî (K.S.) (1769 – 1849) 1
Çay taşını cevher sanuban destine alma
Gel tâlib isen la'l-i güher-kânı açıldı
&
Tevhîd ile bu devleti buldum
Çok diyen anı bahtiyâr oldı
&
Mağlûb-ı 'ışk oldı bu Kuddûsî hemîn mest-i müdâm
Yazmaz o meczûbun ferişte deftere evzârını
&
Ledün 'ilmiyle açılur basîret gözi kardaş
Nazar eyler bu göz-ile gören âsâre toğrı
Bu 'ilme nâ'il olmak ister isen cân u dilden
Çalış dilin alışsun rûz u şeb ezkâre toğrı
&
'Azâb yok ümmetime âhiretde dimiş ol şâh
'Azâbı anların dünyâdaki derd ü cefâsı
&
'Adet olmış dürlü dürlü kesb-i kâr Kuddûsîyâ
Hak viren rızkı sebeb eyler imiş şunı bunı
&
Gönlümi sayd eyledin dâm üzre döküb dâneyi
Yok halâsa çâre pes nâçâr iden sensin beni
&
Bildi çün dil hüsnini artdı mahabbet gün-be-gün
Pes güzel sevmekde yekta eyledi 'ışkın meni
&
Bu-durur 'âdet ider 'âşık niyaz ma'şûkı nâz
Vâdî-yi hicranda iskân eyledi bu 'ışk meni
&
Nefsimi bildirdi bu 'ışk bana sonra Rabbimi
Pes sadefde lü'lü'-i meknûn iden 'ışkdır meni
&
Yokluk ile takrîb ider şol pâdişâha bendesi
Ma'şûka virir varını hem canını merdân-ı 'ışk
&
Nice ümmî söylemek bilmez sığır çobanının
Dilini bülbül sözüni dürr-i meknûn itdi 'ışk
&
Devam it zikre Kuddûsî sözin tut
Güç işin zâkirin teysîr ider 'ışk
&
Mecâzî 'ışk beni tahrîk idüb dâ'im gezerdim
Gelüb bir hûb dahi takdı bu dem gönlime çengel
&
Çok uyuma gicelerde kıl temellük Hâlika
Bitmek istersen işin hoş cilve-i eshâra gel
&
Beher dem her nefes zikre devâm it olma gâfıl
İder Allah ne deñlü var ise müşkil işin hal
&
Celisiñ Hak olınca her işm biter seniñ bî-şek
Hemân ısmarla cümle işin aña tevekkül kıl
&
Hulûs 'ışk-ıla vü 'ışk zikr-ile kalbde olur hâsıl
Gice gündüz çalış tevhide olgıl muhlis ü kâmil
&
Neye meyl eylese göñlüñ seniñ ma'budiñ oldur
Bu şirkden eyleyüb tevbe 'afîf ü bî-günâh ol
&
Kaç hemân tenhâ yire nâsa karışma ol 'azîz
İştigâl it zikre mezkûrı gönül kasrında bul
&
Yidi kat gökler ü yirler rûhımın seyrân-gehi
Dahi cennet sidre tûbâ 'arş u kürsî levh kalem
&
Halk-ı cihân senden dilerler cümlesi maksûdların
Sen var iken kul kapusına varmağa utanıram
&
Mâsivâdan kalbi safî idici kâr istedim
Zikr-i Hak hoş kâr imiş bu kârdan evlâ bulmadım
&
Ol cezbeye tevhîde devam itmek ile pes
Nâ'il oluban Halikı her zerrede gördüm
&
Kelâmında buyurmışsın ki tevhîd ehline ben
Kıyâmetde 'ikâb itmem Kerîmim hem Cevâdım
&
Gönlüm mülevves oldı kesretle
Bahr-i vahdetde yunmaya geldim
&
Himmet eyler saña hâlince bu Kuddûsî fakîr
Adımı aheste aheste yürüyüb atalım
&
Kamu eşyaya bakuban 'ayânen anı gördüm
Ki 'uşşâkın dilin kapan şeh-i hûbânı gördüm
Sözüm yalan değil and içerem dostlar inanın
Beher zerrât-ı mevcûdâtda ben ol canı gördüm
&
Bu Kuddûsî teşekkür eyleyüb dir kim 'ayânen
Nazar itdim kamu eşyada ben Yezdânı gördüm
&
Bilemez bir kimse Hakkı kendi nefsin bilmeden
Cevher-i 'irfan bulunmaz bahr-i fikre talmadan
&
Aldanma nakşa sâlikâ nakkaşa it ikbâl hemân
Yokdur nukûşda hîç vefâ anın ile sen kal hemân
&
Basîret gözümi aç göreyim her şeyde vechiñ
Yiter ağlatdığın hicr-ile kıl vaslınla handân
Buyurduñ kör olan dünyâda pes 'ukbâda kördür
Seni her zerrede kim görmez anıñ işi hüsrân
Teşerrüf ideriz ism-i şerifin itmek-ile yâd
Be-küllî derdlere zikrin devâdır yâ Resûlullah
&
Gönül mir'âtını tesvîd iden yağ ile kandır
Mücellâ eyle gönlüni idüb anları ifrâg
&
Hudânın kubbeler altında gizlü evliyâsı çok
Di her kimi görürsen bu velîdir dime bîgâne
&
Zenbim katı çok mu'terifem gerçi velîkin
Bir katrece rahmet yetiştir bahr-i keremden
&
'Alâmet bu ki zikr eyler kişi mahbûbını çok
Bu Kuddûsî de Hakkın zikrini kesmez dilinden
&
Ey sâlik-i Hak geç bu zamânın geçeninden
Hem şimdiki hâlinden anıñ hem geleninden
Tedbîr-i umûr Hazret-i Hallâka yaraşur
Ismarla aña her işi kurtul şeceninden
&
Çün oldı 'ıyâl mâl ü menâl heb sana düşmân
Sür koma gönülden çıkar anları nidersin
&
'Hallâk-ı cihân rızkına çün zâmin olubdur
Mü'minsen eğer rızk içün efkârı nidersin
&
Sen sende gözet Hakkı hemân gezme yabânda
Kendinde iken sen anı gayrîde ararsın
&
İksâr-ı zikr itmek ile çıkar gönülden mâsivâ
Şâhâ kılalım menzili ol sevgilü mihmân içün
&
Az yimek az uyumak az söylemek az ihtilât
Evliyanın hilyesidir bâ-husûs nâsdan firar
&
Gice gündüz iştigâl it zikr-i Hakka sâlikâ
Sa'y iden irer murada gafili gaflet yıkar
&
Zikrini iksâr idüb olurlar imiş çün velî
Evliyadan yaz beni fazlınla eyle bahtiyar
Anlara iden teşebbüh karışurmış anlara
İtdi Kuddûsî teşebbüh anlara hem hubbı var
&
Sakın beyhude sanma çekdiğin zahmeti Kuddûsî
Terakkiye sebebdir cümlesi her şeyde hikmet var
&
Reşk ider gökde ferişte ol gürûhın seyrine
Çünki anlar bir nefesde 'arş-ı Rahmana gider
&
Şol kişi kim zikr-i Mevlâ ile istînâs ider
Evliyaya karışur Hak anı hayrü'n-nâs ider
&
Hak yolına sâlik olan kişi dahi böyledir
Tîz açılmaz mübtedîye râh-ı kapu bacalar
&
Görür her şeyde Allahı bilür 'ayne'l-yakîn bî-şek
Kamu mahlûkda Hallâkı bulan tevhide sa'y eyler
&
Yârdan özge her ne ki goñlüñde var zünnârdır ol
Fehm idebilmezsin aslâ yâr nedir ağyâr nedir
&
Bu bir 'ilm-i ledünnî kim bilen dimez diyen bilmez
Bilür 'ârif bu 'ilmi sen yüri var anı andan sor
&
Sohbet iden ol gürûh-ile şakî olmaz imiş
Eşkıyâdan ise de ol zümreden ma'dûd olur
&
Her ne kim kişi severse ol aña ma'bûd olur '
Âşıkın ma'bûdı Mevlâ kendüsi mes'ûd olur
&
Mültefit olur mı hîç 'âşık-ı zât gayriye
Bakmaya ağyâra bî-tâkat u bî-tûş olur
&
Mecazî 'ışkı özine makam idinme zinhar
Ki Hak 'ışkı-durur maksûd değildir göz-ile kaş
&
Bu çarşûda zühd ü verâ' didikleri mergûb değil
Çünki bu yir cân satılub yâr alınan bâzâr imiş
&
Ur tabii mutrib sen hemân yansun gürûh-ı 'âşıkân
Rûhıyla çengi dinleyen 'ışk odına yanar imiş
&
Bakılmaz hîç muhibbin zenbine 'âdet kadîmden
Ne devletdir ne 'izzetdir ne ni'metdir mahabbet
&
Sevmek dir isen şahını bende nice olur
Turmaz dili her dem ider ezkâr ile ülfet
&
Kılmaz anı çalışmağa muhtâc gice gündüz
Ol zümreden olur yoğise dahi liyâkat
Olur aña mensûb kişi itmek ile da'vâ
Eyler aña ben Kâdirîyem dimek kifayet
&
Sakın kîn ü küdûretden halîm ol ma'rifet kesb it
Kıyamet kopsa 'arif Teñriden bilür hazîn olmaz
&
İki cihanın nakşına aldanmayız 'âşıklarız
Gizlü velîlerdür kubâb altında dervîşânımız
&
'İlm ü 'amel keşf ü keramet çoklığı virir gurur
İblîs yiter 'ibret bize var çün bizim iz'ânımız
|