Prof. Dr. Sinsi
|
Nazar Değmesinden Sonra
NAZAR DEĞMESİNDEN SONRA
Yukarıda, nazar değmemesi için alınacak tedbirler ve korunma çareleri açıklanmıştı Nazar değdikten sonra da şeriata uygun çareler vardır Kur'an-ı Kerim'de ve hadis-i şeriflerde bu hususa işaret eden deliller bulunmaktadır
Yine şu sure ve ayetler dua maksadıyla okunmalıdır
a) Fatiha Suresi,
b) Ayetü'l-Kürsî,
c) Felâk Suresi,
d) Nâs Suresi,
e) Ayrıca Cebrail Aleyhisselâm'ın, Resûlüllah (s a v ) Efendimiz'e okuduğu ve öğrettiği şu dua okunmalıdır:
"Allah (c c ) 'in ismi ile sana rukye ederim (okuyup üflerim) Sana eziyet veren her şeyin şerrinden, Her nefsin yahut hased edenin kem gözünün şerrinden Allah (c c ) sana şifa versin Allah (c c )'in ismi ile sana rukye ederim" (Buharî, Kitabu't-Tıb, 38; Müslim, Kitabu's-Selam, 40; Ebu Davud, Kitabu't-Tıb 19; Tirmizî, Kitabu'l-Cenâiz, 4; İbn-i Mâce Kitabu't-Tıb, 36 37; Ahmed b Hanbel, Müsned 6/332 )
Yine Resûlüllah (s a v ) Efendimiz' in bir hastalığı olduğu zaman Cebrail Aleyhisselâm gelir ve şu duayı okurdu: "Allah (c c ) 'in ismi ile sana rukye ederim (okuyup üflerim) Allah (c c ) bütün hastalıklardan sana şifa versin Hased ettiği zaman hased edenin şerrinden ve bütün kem gözlülerin şerrinden (seni korusun )" (Müslim, Hz Âişe (r a )'dan rivayet etmiştir )
Bazı İslâm büyüklerinden nakledilmiştir ki; gözden sakınmanın şartı, iyilikleri, güzellikleri, zînetleri gizlemektir Bir kimsenin kendisini, ailesini veya çocuğunu süsleyip el âleme teşhir etmesi uygun değildir Allâme İbnu'l-Kayyım diyor ki: "Kim bu duaları okuyup tecrübe ederse, faydasının derecesini ve ona ne kadar çok ihtiyaç bulunduğunu anlar Bu dualar, nazar edenin tesirine mâni olur Onu okuyan kimsenin imanının kuvvet derecesine göre nazarın etkisini giderir Çünkü bu dualar silahdır Silah ise, kullanana göre etkili olur "
Abdullah es-Sâcî (r a )'ın anlattığına göre, kendisinin çok güzel bir devesi vardı
Birgün devesine binerek yol arkadaşları ile beraber sefere çıktı Yolculardan biri vardı ki, gözü değerdi Bu durumu bilenler Abdullah'ı uyardılar Devesini o adamın gözünden sakınmasını söylediler Abdullah o adamın, devesine bir zarar veremeyeceğini söyleyip pek aldırmadı Abdullah'ın sözlerini ve davranışını da o adama anlattılar Adam, kendisini ispat etmek için Abdullah'ı kollamaya başladı Bir mola sırasında Abdullah oradan ayrılınca, adam hemen gelerek deveye nazar etti Biraz sonra deve hastalanıp yere düştü O sırada Abdullah da çıkageldi Deveyi o vaziyette görünce neler olduğunu sordu
Dediler ki: "Sen gidince hemen o adam gelip deveye nazar etti
Hayvana bakınca o da bu hâle geldi "
Bunun üzerine Abdullah: "O adamı bana gösterin" dedi
Onlar da gösterdiler Abdullah, adamın yanına varıp karşısında durdu
Sonra şu duayı okudu:
"Allah (c c )'ın ismiyle hapsedenin hapsinden, Kuru taşın (şerrinden), Yakıcı kıvılcımın (şerrinden Allah 'c c )'a sığınırım)
Nazar edenin gözdeğmesi, kendi aleyhine dönsün ve en sevdiği kişinin üzerine dönsün
Gözünü çevirip de (sema' ya) bak! Bir bozukluk görüyor musun? Sonra gözünü iki kez çevir de yine bak Göz hor, Hakir, Bitkin ve ümidini kesmiş olarak tekrar sana döner " (Bu duanın son kısmı, Mülk Suresi'nin 3 ce 4 ayetleridir Bkz Mülk, 67/3-4 )
Abdullah es-Sâcî bu duayı okuyunca gözdeğmesi kalktı Allah (c c )'ın izni ile devesi iyileşti
Cevap 4:
UYARILAR
1) BİRİNCİ UYARI: Gözdeğmesi (nazar) bazan insanlardan olur Bazan da cinlerden olur
Mü'minlerin annesi Ümmü Seleme (r a )' dan rivayete göre, Resûlüllah (s a v ) Efendimiz, evinde bir kız görmüştü Kızın yüzünde bir değişme farketti ve şöyle buyurdu: "Ona rukye yapınız (okuyup üfleyiniz) Çünkü onda gözdeğmesi (nazar) vardır " (Buharî ve Müslim, Ümmü Seleme (r a )'dan rivayet etmişlerdir )
Hafız el-Bağavî diyor ki: "Resûlüllah (s a v ) Efendimiz nazar değmesine işaret ederken cinlerden nazar değmiş olacağını kasdetmiştir "
Deniliyor ki: "Cinlerin nazar etmesi, mızrak ucundan daha tesirlidir " Şüphe yok ki, insan kirli elbiselerini değişmek için çıkardığı vakit, Yahut tuvalet ihtiyacını gidermek için, Ya da bir başka sebeple avret yerini açtığı vakit cinlerin nazarından korunmak için dua etmelidir Bu da Cenab-ı Hakk'ın ismini zikretmekle olur
Resûlüllah (s a v ) Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Onlardan (insanlardan) biri helaya girdiği zaman, başka bir rivayette, elbisesini çıkarıp bir yere koyduğu zaman bismillah demesi, cinlerin gözleri ile Ademoğlunun avret mahallinin arasında bir perdedir " (Tirmizî Sünen'inde ve Ahmed b Hanbel de Müsned'inde rivayet etmişlerdir )
2) İKİNCİ UYARI: Cenab-ı Hakk'ın ihsan ettiği sağlığı, Güzelliği, Nâli olduğu nimetler ve sair sebeplerle gözdeğmesine hazır olan kimse, daima tedbirli olmalı ve kendisini teşhir etmemelidir
Özellikle kadınlar kendi güzelliklerini ve bilhassa kız çocuklarının güzelliklerini aşırı derecede teşhir etmemelidirler Çünkü bunun sonucunda birçok üzücü olaylara şahit olunmaktadır
Resûlüllah (s a v ) Efendimiz Esma binti Umeys (r a )'a hitaben şöyle buyurmuştur:
"Bana ne oluyor ki, kardeşoğullarının cisimlerini zayıf görüyorum! Yardıma muhtaç duruma gelmişler " (Müslim, Câbir b Abdullah (r a )'dan rivayet etmiştir ) Bunlar Hz Cafer b Ebu Tâlib'in çocukları idiler Esma dedi ki: "Onların bir hastalıkları yok Fakat onlara nazar değdi "
Bunun üzerine Resûlüllah (s a v ) Efendimiz şöyle buyurdu: "(O halde) sen onlara rukye yap (okuyup üfle )" (Ahmed b Hanbel Müsned, 3/333 )
3) ÜÇÜNCÜ UYARI: İnsanlardan bazıları rukye tedavisi (okuyup üfleme) talep ettikleri zaman okuyan kişinin inancının sağlam olup olmadığını, Maksadını, İlmini araştırmıyorlar Bu sebeple de sahtekârlara, Büyücülere ve kötü maksadlı olanlara yöneliyorlar O bozguncular, yapıcı olmaktan çok yıkıcıdırlar Hatta onların içinde niceleri vardır ki, haram olan şeyleri, Yahut bid'atları, Ya da şirk olan şeyleri insanlara emrederler Böyle kimselerin şerlerinden muhafaza etmesini Yüce Allah (c c )'dan dileriz
Rukye (okuyup üfleme) talep eden kimseye gereken şey, dikkatli olması ve işini sağlam apmasıdır Yani, ya kendisi okumalı, Yahut da buna ehil olan imanlı ve ihlâslı kimseleri bulmalıdırlar Şunu da iyi bilmelidir ki; Eğer şeriatın uygun gördüğü şartlar uygun olmazsa, rukye yapmak caiz olmaz
Hz Yusuf Aleyhisselâm'ın kıssasını anlatan şu ayetin mânâsını derin derin düşünmeliyiz:
"Ayrı ayrı kapılardan (şehre) girin (ki size nazar değmesin ) Yine de Allah'ın takdir ettiği bir şeyi ben sizden gideremem Hüküm ancak Allah'ındır Ben ona güvenip dayandım Tevekkül edenler de yalnız ona güvenip dayanmalıdırlar " (Bkz Yusuf, 12/67 )
Bilmelidir ki, gözdeğmesinden (nazardan) korunmak ve onu tedavi etmek, ancak Allah (c c )'dan ve onun Resûlü'nden gelen şeylerin doğruluğuna inanmakla mümkün olur Eğer bu konuda şüphe ve tereddütleri olursa, ilacın tesiri de azalır
|