Prof. Dr. Sinsi
|
Ne De Güzel Dişleri Var
"Ne de güzel dişleri var!"
Eski zamanlarda, hükümdarın biri, bütün dişlerinin döküldüğünü görür rüyasında Bir tabirci bulup yorumlamasını ister O da, "Sultanım, rüyanız hayra alâmet değil; bütün akrabalarınız ölecek, siz tek başınıza kalacaksınız " der Hükümdar, "Bu nasıl tabir?" deyip adamı cezalandırır Sonra, başka birini çağırır Bu da şöyle tabir eder:
"Sultanım güzel bir rüya görmüşsünüz Cenab-ı Hak uzun bir ömür ihsan etmiş size Uzun bir saltanatınız olacak Akrabalarınız içinde en uzun ömürlü siz olacaksınız  "
Bu tabir, hükümdarın hoşuna gider ve tabirciyi mükâfatlandırır Aslında iki tabircinin de söylediği aynı Aralarında sadece söyleyiş farkı var İşte bütün mesele bu farkta; bu farkı yakalayabilmekte Bu farktan dolayı, biri ceza aldı; diğeri mükâfat  
Bunun için hem kendimize, hem de başkalarına faydalı olmak istiyorsak, olaylara olumsuz tarafından değil, hep olumlu tarafından yaklaşmalıyız Her olumsuzluktan mutlaka olumlu bir mesaj çıkarmak mümkün Birgün Hz İsa havarileri ile dolaşırken, pis kokusu her tarafa yayılan bir köpek ölüsü görürler Herkes burnunu tutup nefretle bakarken, "Bembeyaz ne de güzel dişleri var!" buyurur Hz İsa
Felâket tellâllığı, karamsarlık kimseye fayda getirmez Aksine ruh dengesini bozar insanın Zamanımızın en tehlikeli hastalıklarından biri bu zaten Bundan kurtulmak için, her olaya iyi yönden bakmayı kendimize prensip edinmeliyiz
Meselâ, bir arkadaşınız size, bir toplantıda yapacağı konuşma metnini getirip, görüşünüzü mü almak istiyor? Siz baktınız, yazı çok ciddî; dinleyicileri sıkar
Buna hemen, "Bu nasıl yazı? Böyle ciddî, ağır konular toplantılarda gitmez Sen bu yanlışı nasıl yaptın?" demeyiniz! Arkadaşınıza şöyle söyleyebilirsiniz:
"- Bu konuşma metni çok güzel; ciddî bir makale olmuş Bir dergide rahatlıkla yayınlanabilecek kadar doyurucu Seni tebrik ederim Fakat böyle ciddî bir yazıyı konuşma olarak kullanmasan daha iyi olur Bunu da sakın atma, ileride kullanırsın "
Arkadaşınız, böyle bir tenkidi anlayış, hatta sevinçle karşılar "Demek ki güzel bir makale yazabilmişim" der, memnun olur Böylece üzmeden, kırmadan ona doğruyu göstermiş olursunuz
Genç bir kardeşiniz yanlış bir iş mi yaptı? Hemen tenkide başlamayın ve "Ben ne yapıyorum? Ben ondan yirmi yaş büyüğüm On bin defa daha tecrübeliyim ondan Benim gibi davranabilmesini nasıl isteyebilirim?" diye düşünün
Ona şöyle yaklaşmalısınız:
"- Hatanız, senin yaşında iken benim yaptığım hatadan daha küçük Biz ne hatalar yaptık Ama sen bunu da yapmamalısın Sen benden daha kültürlüsün Çünkü, bugünün imkânları çok daha geniş "
Kendi hatalarımızdan bahsetmemiz, başkalarının da kendi hatalarını kabullenmelerini kolaylaştırır Dikkat edin, sevilen kimseler emir vermez, "Şöyle yapın, böyle yapın!" demez "Şunu değerlendirebilir misiniz? Bir de böyle düşünür müsünüz?" şeklinde konuşur Yapılması gerekenleri, kavrayıp yapmaları için insanlara ortam hazırlar Yani, hataları söylemez; hata sahibinin, hatasını görmesine çalışır Meselâ, "Acaba böyle daha mı iyi olur?" diyerek karşısındakini düşünmeye sevk eder
Böyle bir davranış şekli, hatanın, kökünden düzeltilmesini sağlar Direnişe, hatada ısrara zorlamaz insanı Hatayı beraberce düzeltmek arzusu doğurur Doğrudan emirler yağdırmak yerine, yapmaları gerektiğini hissettirmeli insanlara  
Karşınızdaki insana, meziyetlerinin farkında olduğunuzu hissettirmeniz, onun, meziyetlerini geliştirmesini sağlar Hiçbir meziyeti olmayan birisi bile, kendisinde olduğu söylenen meziyete sahip olmaya çalışır Sizi mahcup etmemek için gayret gösterir "Bir adama kırk defa deli derseniz, deli olur " derler Kırk defa değil, bir defa, "Sen dürüstsün" derseniz dürüst olmaya, en azından dürüst görünmeye çalışır insanoğlu  
Tedbiri elden bırakmamak kaydıyla, baştan çıkmış birini yola getirmek için, ona güvenilir adam muamelesi yapmak, en akıllıca bir davranıştır Bu davranış onu öyle sevindirir ki, lâyık görüldüğü şekilde karşılık vermek ister Bir başkasının gösterdiği itimat, ona kendini düzeltmede ivme kazandırır
İnsana öyle değer veriniz ki, bu değerin altında ezilsin; o değere gerçekten sahip olmak istesin Sahip olamasa bile o tarafa yönelsin  O yolda olsun  Bunu az görmeyin; küçümsenecek bir şey değildir bu  
Mehmet Oruç
|