Yalnız Mesajı Göster

Hiçbir Şeyi Allah'tan, Elçisinden Ve Mücadeleden Ü

Eski 08-01-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hiçbir Şeyi Allah'tan, Elçisinden Ve Mücadeleden Ü




HİÇBİR ŞEYİ ALLAH'TAN, ELÇİSİNDEN VE MÜCADELEDEN ÜSTÜN GÖRMEMEK


Müminin yükümlülüğü, tüm yaşamı boyunca Allah'a kulluk etmektir Varlığımızın amacı ve dolayısıyla yegane işimiz, Allah'a kul olmaktır Dünya üzerindeki yaşamımız, ancak Allah'a kul olmanın bir parçası ise anlam taşır Allah'a kulluk etmek dışında başka herhangi bir mantık üzerine kurulmuş olan bir hayat, Allah'ı inkar etmek ya da O'na ortak koşmak anlamına gelir ki, sonu cehennemdir


Bir başka deyişle, dünya yaşamının tümü, mümin için bir araç olmalıdır Hayatın her parçasını, Allah'a yakınlaşmak ve O'nun dinine hizmet etmek için bir vesile olarak görmelidir Eğer araç amaç haline gelirse, ki inkarcıların yaptığı budur, o halde ortada büyük bir tehlike var demektir


Kulluk etmekten başka bir amaç için yaşamayan mümin, dünyadan çoktan vazgeçmiştir Allah, bu durumu şöyle açıklar:


Hiç şüphesiz Allah, mü'minlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; (bu,) Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da O'nun üzerine gerçek olan bir vaaddir Allah'tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' budur (Tevbe Suresi, 111)


Müminler mallarını ve canlarını satmışlardır Dolayısıyla, malları ya da canları üzerinde herhangi bir tasarrufları olamaz Allah neyi emrederse, onu şevkle yaparlar Allah bir nimet verirse, onu kullanır ve Rablerine şükrederler Allah kendi yolunda cihadı emrettiğinde ise, göz göre göre ölüme gitmekten çekinmezler


Böyle bir mümin, hiçbir fedakarlıktan kaçınmaz ve dünya üzerindeki hiçbir şey de onu mücadeleden alıkoyup oyalayamaz Allah'ın emrini yerine getirmek için dünyanın en güzel nimetlerini bırakıp bir anda kendisini ölüm tehlikesinin içine atabilir Aksi bir tavır ise, insanın malını ve canını satmadığını, hala onları sahiplendiğini gösterir ki, sonu hüsrandır Allah şu hükmü verir:


De ki: "Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kâr getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah'tan, O'nun Resulü'nden ve O'nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyedurun Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez (Tevbe Suresi, 24)


Bu iman ve bu bilinç sahabede o kadar güçlüydü ki, savaşa gitmekten çekinmek bir yana dursun, Peygamberin yanında savaşa gidebilmek için her yolu deneyen, gitmek imkanı olmadığında ise üzüntüsünden ağlayanlar vardı Allah, bu salih müminlerle sahtekarlar arasındaki farkı şöyle haber verir:


Allah'a ve elçisine karşı 'içten bağlı kalıp hayra çağıranlar' oldukları sürece, güçsüz-zayıflara, hastalara ve infak etmek için bir şey bulamayanlara bir sorumluluk (günah) yoktur İyilik edenlerin aleyhinde de bir yol yoktur Allah, bağışlayandır, esirgeyendir


Bir de (savaşa katılabilecekleri bir bineğe) bindirmen için sana her gelişlerinde "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum" dediğin ve infak edecek bir şey bulamayıp hüzünlerinden dolayı gözlerinden yaşlar boşana boşana geri dönenler üzerinde de (sorumluluk) yoktur


Yol, ancak o kimseler aleyhinedir ki, zengin oldukları halde (savaşa çıkmamak için) senden izin isterler ve bunlar geride kalanlarla birlikte olmayı seçerler Allah, onların kalplerini mühürlemiştir Bundan dolayı onlar, bilmezler (Tevbe Suresi, 91-93)

Alıntı Yaparak Cevapla