Yalnız Mesajı Göster

Toprak Ve İnsan

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Toprak Ve İnsan










Insanin ilk maddesi ve mayasi toprak; avdet ve intikal edecegi yer yine topraktir Topraksiz insan anasiz evlat gibidir Baska bir ifade ile topraksiz insanlar ve milletler sahili olmayan bir denizde yüzen ve bir yere tutunamayan sahipsiz bir sandal gibidir Onun için vatan ve millet kavramlari çok önemlidir

Vatansiz millet, milletsiz vatan düsünülemez Bundan dolayidir ki "Hubbul Vatani Minel Iman" buyurulmustur Yani vatanini sevmek imandandir Bazi kimseler bu ibarenin Hadis olmadigini iddia etmektedir Hadis olmasa bile alinmasi gereken gerçek paylari vardir Bir millet veya insan; dogup büyüdügü topragindan, suyundan yiyip içtigi faydalandigi, evbark apartman camii ve mescit yapip ibadet ettigi ve barindigi tarla, bag bahçe edindigi yurdunu sevmesi, müdafaa ve muhafaza etmesi gayet normal ve tabidir
Vatani olmayan nerede barinacagi ve nerede ikamet edecegi belli olmayan bir kimse ve bir toplum; geregi gibi dinini de icra edemez Ibadetlerini yapamaz veya yapmakta güçlük çeker Hiçbir zaman huzur içinde degildir Tarih boyunca savaslar, göçler, kavga ve münakasalar hep vatan, din, mukaddesat, namus, can ve mal ugruna yapilmistir






Tevafuk bu yazı çıktı karşıma

Toplum olmak,vatan sahibi olmak hiç bir millete kolay olmamıştır bunun değerini iyi bilmek lazımVarsada aksaklıklar düşman olarak değil hizmetle iyileştirmek ve o aksaklıkları düzeltmek adına çaba harcamak lazım
Emek verilen herşey zamanla sevilirEmek verilmez isede en ufak sorunlar karşısında düşmanlık duygusunun gelişmesi tabiidirDüşman olanda sadece kendisine düşman olmuşturBu negatif tohumu barındıra barındıra kalp kararır ve geriside malumunuz
Cenab-ı Mevlamız düşmanlarımı sevmeyin diyerek düşmanlık yapın demiyor,düşmanlık hissedin demiyor kalplerinize sevgilerini yerleştirmeyin diyorSize saldırmasalarda saldırın demiyor,saldırırlarsa kendinizi koruyun diyor

Eğer seninle çekişip-tartışırlarsa, de ki: "Ben, bana uyanlarla birlikte, kendimi Allah'a teslim ettim" Ve kitap verilenlerle ümmilere de ki: "Siz de teslim oldunuz mu?" Eğer teslim oldularsa, gerçekten hidayete ermişlerdirFakat yüz çevirdilerse, artık sana düşen yalnızca tebliğ(etmek)dir Allah, kulları hakkıyla görendir(Al-i İmran Suresi, 20)
HzMuhammed (sav)'in peygamberliği süresince adil tutumuna örnek teşkil eden birçok olay yaşanmıştır
Peygamberimiz (sav)'in yaşadığı coğrafyada çok çeşitli din, dil, ırk ve kabileden insan birarada yaşıyordu
Bu toplulukların birarada huzur ve güven içinde yaşamaları, aralarına nifak sokmaya çalışanların etkisiz bırakılmaları çok zordu
En küçük bir sözden veya tavırdan hemen bir grup diğerine karşı öfkelenip saldırabiliyordu
Ancak Peygamberimiz (sav)'in adaleti, Müslümanlar için olduğu kadar bu topluluklar için de bir huzur ve güvence kaynağı olmuştur

Asr-ı Saadet döneminde Arabistan Yarımadasında Hıristiyan, Musevi, putperest, ayırt etmeksizin herkese adil davranılmıştır
Peygamberimiz (sav) Allah'ın "Dinde zorlama (ve baskı) yoktur…" (Bakara Suresi, 256) ayetine uyarak, herkese hak dini anlatmış ancak seçimlerini yapmak konusunda serbest bırakmıştır


Allah, Peygamberimiz (sav)'e bir başka ayetinde de, farklı dinlerden insanlara karşı nasıl bir adalet ve uzlaşma içinde olması gerektiğini şöyle bildirmiştir:

Şu halde, sen bundan dolayı davet et ve emrolunduğun gibi doğru bir istikamet tuttur
Onların heva (istek ve tutku)larına uyma
Ve de ki: Allah'ın indirdiği her kitaba inandım
Aranızda adaletli davranmakla emrolundum
Allah, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir
Bizim amellerimiz bizim, sizin amelleriniz sizindir
Bizimle aranızda 'deliller getirerek tartışma (ya, huccete gerek)' yoktur
Allah bizi biraraya getirip-toplayacaktır
Dönüş O'nadır
" (Şura Suresi, 15)

Peygamberimiz (sav)'in Kuran ahlakına uyarak gösterdiği bu güzel tavrı, bugün farklı dinlerden insanların birbirlerine karşı tutumları konusunda örnek olmalıdır

Peygamberimiz (sav)'in adaleti, farklı ırklardan insanlar arasında da uzlaşma sağlamıştır
Peygamberimiz (sav) birçok konuşmasında, hatta Veda Hutbesinde de ırklara göre bir üstünlük olamayacağını, Allah'ın ayetinde haber verdiği gibi "üstünlüğün takvaya göre olacağını" bildirmiştir
Ayette şöyle buyrulmaktadır:
Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık
Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır
Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır
(Hucurat Suresi, 13)



düşman olmaktansa önce inşaallah takvamızı tartmamız ve eksiğimizi tamamlamamız lazım


Eline sağlık Enenisa kardeşimMevlam razı olsun senden


Alıntı Yaparak Cevapla