Prof. Dr. Sinsi
|
Müslüman Oluş Sıralarınıza Göre İlk Müslümanlar
KUDÂME B MAZ’UN (r anh)
Kudâme b Maz’un Cumah oğullarındandır Annesi Gaziye bint-i Huveyris b Anbes’tir Osman b Maz’un’un baba bir, anne ayrı kardeşi olup, aynı zamanda Hz Ömer’in eniştesi, Abdullah b Ömer ile Hz Hafsa’nın da dayısıdır
Kudâme b Maz’un ilk sıralarda Müslüman oldu ve Allah yolunda yapılan ikinci Habeş hicretine katıldı Medine’ye de hicret ederek iki hicreti birleştirdi
Kudâme b Maz’un Bedir, Uhud, Hendek gibi bütün savaş-larda peygamberimizin yanında bulunmuş, hicretin otuz altın-cı yılında vefat etmiştir
Kudâme b Maz’un uzun boylu esmer tenliydi Ağaran saç-larını boyayıp değiştirmezdi
Allah (c c) ondan razı olsun
============
ABDULLAH B MAZ’UN (r anh)
Abdullah b Maz’un Cumah oğullarından olup Osman b Maz’un’un kardeşidir
Abdullah b Mazun kardeşi gibi ilk sıralarda Müslüman oldu ve Allah yolunda yapılan ikinci Habeş hicretine katıldı Habeş’ten dönerek Medine’ye hicret edip iki hicreti birleştirdi Bütün savaşlarda peygamberimizin yanında bulundu Hz Ömer devrinde hicretin otuzuncu yılında vefat etti Kardeşi gibi esmer tenli, orta boylu, geniş ve uzun sakallıydı
Allah (c c) ondan razı olsun
==========
EBU MUAVİYE UBEYDE B HÂRİS (r anh)
Ebu Muaviye Ubeyde b Haris peygamberimizin dedesi Abdülmuttalib’in amcası Muttalib’in torunudur Annesi Sakiflerden Süheyla bint-i Huzaî’dir Peygamberimizden on yaş daha yaşlı idi
Ubeyde b Haris; Ebu Ubeyde b Cerrah, Osman b Maz’un, Abdurrahman b Avf ve Ebu Seleme b Abdülesed gibi gençler-le peygamberimizin yanına gelmişti Peygamberimiz onlara kuran okudu, İslam şeraitlerini anlattı İslam’ı arz ve teklif etti Hepsi de aynı saatte Müslüman oldular
Ubeyde b Haris’in peygamberimizin katında çok büyük değeri vardı
Ubeyde b Haris peygamberimizin Hz Hamza’dan sonra bir askeri birliğin başına geçirip sancak bağladığı ikinci kişidir
Bedir savaşında müşrikler Müslümanlara meydan okuyup er dileyince peygamberimizin emriyle ortaya çıktı Şeybe b Rebia ile çarpışırken ayağı kesildi, ilikleri akmaya başladı O halde peygamberimizin yanına getirilince:
-Ey Resulallah! Ben şehit değil miyim? Diye sordu
Peygamberimizde:
-Ey Ubeyde! Sen şehitsin buyurdu
Ebu Ubeyde yanaklarını peygamberimizin ayakları üzerine koyarak:
-Ya Resulallah! Eğer Ebu Talib sağ olsaydı söylediği söze kendisinden çok benim layık olduğumu anlardı dedi ve Ebu Talib’in bir beytini okudu
Ebu Talib Müşriklerce öldürülmek üzere peygamberimiz kendisinden istendiğinde:
-Bizler onun çevresinde çoluk çocuklarımızı unutturacak derecede çarpışıp yerlere serilmedikçe Onu size teslim edece-ğimizi mi sanıyorsunuz mealli bir beyit söylemişti
Ubeyde b Haris Bedir’den dönülürken Safrâ denilen yerde vefat etti ve oraya defnedildi
Safrâ Bedir’den Medine’ye doğru bir konaklık mesafede suyu, ekini ve hurması bol bir vadidir
Peygamberimiz bir sefer dönüşünde Safrâ’ya yakın bir yerde konakladığında yanındakiler:
-Ya Resulallah burası ne güzel misk kokuyor dediler Bu-nun üzerine peygamberimiz:
-Bunda şaşılacak ne var ki? Ebu Muaviye’nin kabri bura-dadır buyurdu
Ubeydullah b Haris’in zevcesi Zeybep bint-i Huzeyme iyi bir Müslüman olup iyice ihtiyarlamıştı Kocası Ubeydullah b Haris şehit olunca peygamberimiz onu nikahlayarak koruması altın almış, Zeynep bint-i Huzeyme müminlerin annelerinden birisi olma şerefine ermiştir
Ubeyde b Haris orta boylu güzel yüzlü esmer tenliydi
Allah (c c) ondan razı olsun
===========
ÜMMÜLMÜMİNİN
HZ ZEYNEB bint-i HUZEYME
Ebu Muaviye Ubeyde b Haris’in zevcesidir Kocası ile bir-likte Müslüman olmuş, kocasının şehit olmasından sonra pey-gamberimiz onu nikâhına alarak müminlerin annelerinden biri olma şerefini bahşetmiştir
Zeynep bint-i Huzeyme peygamberimizle nikâhlandığında yaşlı bir kadındı Kendisi son derece cömert, sadakası bol bir kişi idi Bu nedenle ümmülmesakin=fakirlerin annesi olarak tanınırdı
Ümmülmüminin olduktan sonra fazla yaşamamış, birkaç ay sonra vefat etmiştir
Allah (c c) ondan razı olsun
========
SAİD B ZEYD (r anh)
Ve
FATIMA BİNT-İ HATTAB (r anha)
Said b Zeyd b Amr b Nüfeyl Adiyy oğullarındadır Anne-si Ümeyye oğullarından Fatıma bint-i Bâ’ce’dir Babası Zeyd b Amr b Nüfeyl İbrahim’in Hanif dinini arayanlardandı
Said b Zeyd’in ata soyu peygamberimizin ata soyu ile Kâ’b b Lüey’de birleşir
Said B Zeyd Hz Ömer’in hem eniştesi, hem amcasının oğ-lu, hem de kayın biraderiydi
Hz Ömer kız kardeşi Fatıma bint-i Hattab Said b Zeyd’in eşi, Said b Zeyd’in kız kardeşi Âtike bint-i Zeyd’de Hz Ömer’in eşiydi
Said b Zeyd ve hanımı Fatıma bint-i Hattab ilk sıralarda Müslüman olanlardandır
Said b Zeyd sağlıklarında kendilerine cennetle müjdele-nen on mutlu sahabiden birisidir Allah’ın duası makbul kul-larındandır Bu konuda şu menkıbe rivayet edilir
Erva Bint-i Üveys adında bir kadın Said b Zeyd’in evinin bir kısmı hakkında hak iddia edip dava açar Kadın kesinlikle haksızdır Bunun üzerine Said b Zeyd:
-Siz onu bana bırakınız Ben Resulallah aleyhisselamı her kim hakkı olmaksızın bir karış yer alırsa kıyamet gününde yedi kat yerin dibinden başlayarak onun boynuna dolanacak buyururken işittim dedikten sonra ellerini açıp:
-Allah’ım! Eğer bu kadın yalancı ise gözlerini görmez et Kabrini de evinde yap diye dua etti
Çok geçmeden kadının gözleri görmez oldu Evinde duvar-ları tutunarak yürümeye başladı Bu şekilde dolaşırken evinin içinde bulunan kuyuya düşerek öldü
Said b Zeyd Allah yolunda Medine’ye hicret etti Bütün savaşlarda peygamberimizin yanında bulundu Hicretin ellinci yılında bir Cuma günü Akîk’ta vefat etmiş, cenazesi Medine’ye getirilip, oraya defnedilmiştir
Said b Zeyd uzun boylu, esmer tenli ve gür saçlı bir Zat-ı Muhterem idi
Allah (c c) onlardan razı olsun
============
HZ ÜMMÜ KÜLSÜM bint-i RESULULLAH (R ANHA)
Peygamberimizin üçüncü kızıdır Annesi Hatice bint-i Hüveylid’tir
Peygamberimize peygamberlik geldiği zaman henüz altı yaşındaydı Yedi yaşına gelince hemen Müslüman oldu ve namaz kılmaya başladı
Peygamberimiz onu Hz Osman’ın zevcesi Hz Rukayye vefat edince Hz Osman ile evlendirdi Hz Osman peygambe-rimizin iki kızıyla evlenerek Ona iki kere damat oldu Bu ne-denle Hz Osman’a Zinnureyn=İk nur sahibi lâkabı takıldı
Hz Ümmü Külsüm Hz Osman’ın nikâhı altındayken Me-dine’de vefat etmiştir
Allah (c c) ondan razı olsun
=============
FATIMATÜZZEHRA bint-i RESULALLAH (r anha)
Hz Peygamberimizin ilk zevcesi Hz Hatice’den dünyaya gelen dört kızının en küçüğüdür Hicretten on sekiz yıl önce miladi 605 senesinde dünyaya gelmiş, hicretten on bir yıl sonra henüz yirmi dokuz yaşındayken Resulallahın vefatından altı ay sonra Medine’de vefat etmiştir
Şüphesiz ki peygamberimiz bütün evlatlarını seviyordu Fakat Onun katında Fatımatüzzehra’nın yeri başkaydı Bir ba-kıma o peygamberimizin gözünün nuruydu Nübüvvet geldi-ğinde henüz beş yaşlarında küçük bir kız olduğu halde pey-gamberimizi müşriklerin işkence ve eziyetlerinden korumak için canla başla mücadele etmiştir
Resulallah vefat etmeden kendisine ilk önce onun kavuşa-cağını bildirdiği rivayet edilir
Hz Fatıma bint-i Resulallah hicretin birinci yılında Hz Ali ile evlenmiştir Hz Ali’den Hz Hasan Hz Hüseyin Ümmü Külsüm, Zeyneb ve Rukayye isimlerinde beş çocuğu olmuştur Kızlarına ablalarının isimlerini vermiştir
Peygamberimizin soyu Fatımatüzzehra’dan olan torunları Hz Hasan ve Hz Hüseyin yoluyla devam etmiştir
Allah (c c) ondan razı olsun
=========
SÜHEYL B BEYZÂ (r anh)
Süheyl b Beyza’nın babası Vehb b Rebiadır Fakat Süheyl annesi Beyza Da’d bint-i Cahdem’e nispet edilmiş, annesinin adıyla anılmıştır
Süheyl b Beyza ilk sıralarda Müslüman oldu ve Müslü-manlığını gizlemedi Pek çok işkencelere maruz kaldı Allah yolunda yapılan birinci ve ikinci Habeş hicretine katıldı Daha sonra Mekke’ye dönüp oradan da Medine’ye hicret etti Böyle-ce iki hicreti bir araya getirmiş oldu
Süheyl b Beyza bütün savaşlarda peygamberimizn yanın-da bulunmuştur Hazerde seferde peygamberimizin yanından pek ayrılmazdı
Tebük seferine giderken peygamberimiz:
-Ey Süheyl diye seslenince hemen koşarak:
-Lebbeyk ya Resulallah diye cevap vermiş peygamberimiz-de ona:
-Allah’tan başka ilah yoktur O birdir Onun eşi ortağı yok-tur diye şehadette bulunan kimseye Allah cehennem ateşini haram kıldı buyururarak bu büyük müjdeyi ilk ona vermişti
Süheyl b Beyza hicretin dokuzuncu yılında Medine’de ve-fat etti Cenaze namazını peygamberimiz kıldırdı
Allah (c c) ondan razı olsun
============
ABDULLAH B MES’UD (r anh)
Abdullah b Mes’ud’un annesi Ümmü Abd Bint-i Abd-i Vüdd hanımdır Abdullah b Mes’ud Said b Zeyd ile zevcesi Fatıma bint-i Hattab’ın Müslüman olduğu sıralarda Müslüman olmuştur
Muhammed Aleyhisselama peygamberlik geldiği günlerde Abdullah B Mes’ud Ukbe b Muayt’ın davarlarını gütme işini yapıyordu Resulallah elyhisselam yanında Hz Ebu Bekir ol-duğu halde İslam’ı yaymak için dolaşmaktaydılar Bu arada onun yanına da uğradılar Abdullah b Mesud davarlarının yanındaydı Ona:
-Ey delikanlı! Yanında bize içireceğin süt var mı? Diye sor-dular
O da bu soruya:
-Evet vardır Fakat ben emanetçiyim Şu davarlar benim değildir Size süt içirmeye yetki ve salahiyetim yoktur diye yanıtladı
Bunun üzerine Resulallah aleyhisselam:
-Ey delikanlı! Üzerine koç çekilmemiş bir davarın var mı yanında? Diye sordu
Abdullah b Mes’ud’ta:
-Evet vardır size böyle bir davar getireyim deyip yanlarına üzerine koç çekilmemiş bir davar götürdü Resulallah aleyhisselam davarın bacaklarını ayırdı Besmele çekip elleriyle sığayınca davarın memeleri sütle doldu Ebu Bekir çukurca bir taş bulup getirdi Peygamberimiz sütü bu kabı içine sağıp sağdığı sütü içti Sonra tekrar sağdı Ebu Bekir’e içirdi Sonrada Abdullah b Mes’ud için süt sağdı ona da içirdi Sonrada ona İslamiyet’i arz ve teklif etti Abdullah b Mesud’ta hemen Müslüman oldu, peygamberimizin yanından hiç ayrılmadı
Peygamberimizin Kuran-ı Kerim okuduğunu görünce Ona:
-Ey Resulallah! Bana şu güzel ve tatlı kelamdan, şu Ku-ran’dan bir şeyler öğretsene dedi Bunun üzerine peygambe-rimiz onun başını sığayarak:
-Allah sana rahmetini ihsan etsin Allah öğrenmek istediğin leyi sana mübarek kılsın Hiç şüphesiz sen öğretilmiş çok bilgili bir genç olacaksın buyurdu
Abdullah b Mesud bizzat Resulallahın ağzından yetmiş sure ahz ve hıfz etti Kuranın geri kalanını da resulallahın as-habından öğrendi
Abdullah b Mesud çok güzel kuran okur, helalini haramı-nı çok iyi bilirdi Dinin bütün hükümlerini ve peygamberimi-zin sünnetlerini tamamıyla kavramıştı
Abdullah b Mesud Hz Ömer’inde üç kere tekrarlayarak söylediği gibi içi ilimle dolu bir dağarcıktı
Hz Ömer onu ve Ammar b Yasiri Kûfe’ye gönderirken yazdığı yazıda:
-Ben size Ammar b Yasiri vali Abdullah b Mes’ud’u da öğ-retmen ve vezir olarak gönderiyorum ki bunlar Bedir savaşın-da katılanlardan olup resulallahın ashabının en seçkinlerin-dendirler Siz onlara uyunuz ve itaat ediniz Kendisinden baş-ka ilah olmayan Allah’a yemin ederim ki ben sizi kendime tercih ederek Abdullah’ı yanımdan ayırdım Muhtaç olduğu-nuz her bilgiyi ondan alınız demiştir
Abdullah b Mes’ud kadar dünyadan el çekip ahreti özle-yen, vera ve takvaya sarılan bir başka kimse yoktu
Abdullah b Mes’ud peygamberimizin ashabına kendile-rinden Kuran-ı Kerim öğrenmelerini tavsiye ettiği dört sahabiden birisidir
Abdullah b Mes’ud kuran okurken sesini güzelleştirirdi
Abdullah b Mesud Allah yolunda yapılan Habeş hicretine katıldığı gibi Mekke’den Medine’ye de hicret ederek iki hicret birleştirmiştir
Abdullah b Mes’ud hayatı boyunca peygamberimizden hiç ayrılmadı Öyle ki annesiyle beraber peygamberimizin ya-nına sık, sık girip çıkmaları nedeniyle yakından tanımayanlar onları peygamberimizin ailesinden zannederlerdi
Abdullah b Mes’ud peygamberimiz yıkanacağı zaman çev-resine örtü gerere uykudan uyandırılmasını istediği zaman uyandırır korkulu yerlerde gideceği zaman yanında yürürdü
Peygamberimizin seferde ayakkabılarını giydirip çıkarmak yastıklarını abdest ibriğini taşımak misvâklarını saklamak gibi özel hizmetlerini bakardı
Hazerde ise ayakkabılarını giydirir, asa ile önünde yürür, bir meclise varınca ayakkabılarını çıkarıp koltuğunun altına alıp korur, asasını eline verirdi Peygamberimiz kalkmak iste-dikleri zaman ayakkabılarını giydirir, evine kadar önünde asa ile yürür, eve de önce girerdi
Abdulah b Mes’ud ömrü boyunca Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutmuştur
Abdullah b Mes’ud hastalandığında Hz Ömer ona ziyarete gitmişti Onu yatar bir halde görünce:
-Ey İbn-i Mes’ud! Hastalığın nedir? Diye sordu
Oda:
-Günahlarımdır dedi
Hz Ömer:
-Canın ne istiyor diye sordu
Abdullah B Mes’ud:
-Rabbimin rahmetini dedi
Hz Ömer:
-Ben seni hayli hasta görüyorum Senin için bir doktora emir versem olmaz mı? Diye sordu
Abdulalh b Mes’ud:
-Doktor beni hastalandırandır dedi
Hz Ömer:
-İstersen sana ihsan için emir vereyim dedi
Abdullah b Mes’ud:
-Benim ihsana ihtiyacım yoktur diye cevap verdi
Hz Ömer:
-Ey İbn-i Mes’ud! Belki kızlarının ihsana ihtiyaçları vardır dedi
Abdulah b Mesud doğrulmaya çalışarak:
-Ey Halife! Sen kızlarım hakkında yoksulluktan mı korku-yorsun? Ben kızlarıma her gece Vakıa suresini okumalarını emretmiş bulunuyorum Çünkü Allah’ın resulünden işittim ki kim her gece Vakıa suresini okursa o hiç bir zaman yoksulluğa uğramaz buyuruyordu dedi
Abdullah b Mes’ud hicretin otuz ikinci yılında Medine’de vefat etmiştir Cenaze namazını Hz Osman kıldırdı, Baki me-zarlığına defnedildi
Abdullah b Mes’ud bir çocuk gibi kısacık boylu zayıf be-denli, simsiyah tenli ince bacaklıydı Öyle ki ayakta durduğu zaman ucun boylu bir adamın oturuşuna hemen, hemen denk gelirdi
Kendisi bir ağaca tırmanırken bacaklarının inceliğine bakıp gülüşenlere peygamberimiz:
-Şu incecik bacaklara bakıp güler misiniz? Halbuki onlar kıyamet günü mizanda Uhud dağından daha ağır basarlar bu-yurmuştu
Abdullah b Mes’ud’un saçları omuzlarına dökülürdü Na-maz kılacağı zaman saçlarını kulaklarının arkasına iterdi
Saçının aklığını boyayıp değiştirmezdi
Abdullah b Mesud demir bir yüzük takınırdı
İnsanların en iyi beyaz elbise giyeniydi Teni, teri misler gibi kokardı Geldiği kokusunun güzelliğinden bilinirdi Kendisi Kuran hafızıydı
Allah (c c) ondan razı olsun
==========
UTBE B MES’UD (r anh)
Utbe b Mesud b Gafil Abdullah b Mesud’un anne baba bir kardeşidir
Mekke’de ilk sıralarda Müslüman oldu Allah yolunda ya-pılan ikinci Habeş hicretine katıldı Oradan Medine’ye göçerek hicreti birleştirdi Uhud savaşından itibaren bütün savaşlarda peygamberimizin yanında bulundu Hz Ömer’in halifeliği döneminde Medine’de vefat etti Cenaze namazını Hz Ömer kıldırdı
Utbe b Mesud kardeşi Abdullah b Mesud gibi fakîh, takva sahibi bir Zat-ı Muhterem idi
Bu konuda İmam-ı Zührî:
-Abdullah b Mes’ud bizce kardeşi Utbe’den daha fakih, daha yüksek, sahabelikte ve hicrette daha eski değildir Fakat Utbe ondan daha çabuk öldü buyurmuştur
Allah (c c) ondan razı olsun
=============
ESMÂ BİNT-İ EBU BEKİR (r anha)
Esma bint-i Ebu Bekir Abdullah Atik b Ebi Kuhafe Osman Hz Ebu Bekir’in büyük kızı olup Teym oğullarındandır An-nesi Kuteyle bint-i Abdüluzza’dır
Esma bint-i Ebu Bekir Abdullah b Ebu Bekir’in anne baba bir kardeşi, Hz Aişe validemizin ise baba bir anne ayrı ablası, Zübeyr b Avvam’ın eşi, Abdullah b Zübeyr’in annesidir
Esma Bint-i Ebu Bekir on yedi insandan sonra Müslüman oldu Hicret gecesinde peygamberimizin azık bohçasını hazır-lamış, bu nedenle Onun dua ve iltifatlarına mazhar olmuştur
Esma bint-i Ebu Bekir azık bohçasını hazırlarken ne yemek sofrasının, nede su tulumunun ağzını bağlayacak bir şey bu-lamadı Bunun üzerine babasına:
-Vallahi ben nıtakımdan (kuşağımdan) başka bağlayacak bir şey bulamadım dedi
Ebu Bekir’de:
-Ey kızım! Sen nıtakını (kuşağını) ikiye ayır, birisiyle su tulumunun ağzını diğeriyle de azık sofrasını bağla dedi
Esma bint-i Ebu Bekir’de öyle yaptı Nitakını ikiye ayırdı Bir parçasıyla su tulumunun ağzını, diğeriyle de azık bohçası-nı bağladı
Bunu gören peygamberimiz Ebu Bekir’e:
-Allah onun nıtakını cennette iki nıtakla değiştirsin Ona cennette cennet nıtaklarından iki nıtak var buyurdu
Bundan dolayı Esma bint-i Ebu Bekir’e Zatünnıtakayn = İki nıtak sahibi lakabı verildi
Nıtak Arap kadınlarının kuşandıkları kuşaklardan bir ku-şak olup onu bellerine bağlarlar, yukarısını aşağısının üzerin-den dizlerine doğru salıverirler, alt ucu yerlerde sürünürdü
Esma bint-i Ebu Bekir çok iyi düş yorardı Düş yormayı babasından öğrenmişti Ayrıca o çok cömert bir kadındı Bu konuda kocası Zübeyr b avam:
-Ben Aişe annemizle zevcem Esma Bint-i Ebu Bekir kadar cömert kadınlar görmedim Fakat onların cömertlikleri birbi-rine uymazdı
Aişe validemiz önce biriktirir, sonra da verilecek yerlere dağıtırdı Esma ise hiç bir şeyi ertesi güne bırakmaz hemen dağıtırdı demiştir
Esma bint-i Ebu Bekir hicretin yetmiş üçüncü yılında vefat etti
Allah (c c) ondan razı olsun
===============
HABBAB B ERETT (r anh)
Habbab b Erett Temim oğullarındandır Annesi Ümmü Siba’ b Abdüluzza’el Huzaî’dir Kendisi Mekke’de kadın sünnetçisi idi
Habbab’ın babası Erett Kûfe köyleri halkındandı Rebialardan bir cemaat tarafından köyleri basılmış, esir edile-rek Hicaza götürülüp satılmıştı Bu sıralarda Benî Zührelerin müttefiki olan Huzaâlardan Siba b Abdüluzza’nın eline düştü Siba’ da onu kızı Ümmü Enmar’a hediye etti
Habbab b Erett demirci olup iyi kılıç yapardı
Habbab b Erett ilk sıralarda Müslüman oldu Peygambe-rimiz sık, sık dükkanın gider; onunla konuşur, görüşürdü
Habbab b Erett Müslüman olduğunu açıklamaktan çekin-meyen, dininden döndürülmek için ağır işkencelere uğratılan koruyucusu müminlerdendi
Demir gömlek giydirilip en sıcak günde güneş altında tutu-lur veya yakılan ateşin üzerine sırt üstü yatırılıp göğsüne bası-lır, ateş etinin yağıyle sönüp yer soğuyuncaya kadar öyle tutu-lur, çıplak vücudu dikenler içinde sürüklenirdi
Habbab b Erett efendisi Ümmü Enmar tarafından işkence-lere uğratılır, göğsü kızgın demirlerle dağlanırdı Zamanla bu işkenceler öylesine arttı ki Habbat daha fazla dayanamadı, bu-lunduğu durumu peygamberimize şikayet etti Bunun üzerine peygamberimiz Ümmü Enmar hakkında bedduada bulundu Bedduadan sonra Ümmü Enmar’da bazı garip değişiklikler oldu Dağ başlarına çıkıp bir kurt ya da köpek gibi ulumaya başladı Çeşitli tabiplere götürüldü ise derdine bir çare bula-madılar Sonunda tabiplerden birisi:
-Onun dermanı başının dağlanmasıyladır Onun başını kızgın demirlerle dağlayınız dedi
O günden sonra Ümmü enmar kendi ayaklarıyla Habbab b Erett’in dükkanına gelir, kızgın demirlerle başını dağlamasını emreder, o da dediğini yapar, başını dağlardı
Habbab b Erett Allah yolunda Mekke’den Medine’ye hic-ret etti Bütün savaşlarda peygamberimizin yanında bulundu Hicretin otuz yedinci yılında Kûfe’de vefat etti
Habbab b Erett orta boylu, büyük başlı ve sakallı, iki om-zunun arası geniş bir Zat-ı Muhterem idi
Allah (c c) ondan razı olsun
=============
ÂMİR B EBİ VAKKAS (r anh)
Âmir b Ebi Vakkas Zühre oğllarındandır Annesi Hamne bint-i Süfyan olup Sa’d b Eb Vakkas’ın anne baba bir karde-şidir
Âmir b Eb Vakkas Müslümanların on birincisi olup Allah (c c) yolunda yapılan ikinci Habeş hicretine katılmıştır
Allah (c c) ondan razı olsun
==========
UMEYR B EBİ VAKKAS (r anh)
Umeyr b Ebi Vakkas Benî Zührelerden olup Sa’d b Ebi Vakkas’ın anne baba bir küçük kardeşidir
Umeyr b Ebi Vakkas ağabeyleri gibi ilk sıralarda Müslü-man oldu Kayıtlara göre yirmi birinci Müslüman’dır
Allah yolunda yapılan Mekke’den Medine’ye olan hicrete katıldı
Bedir savaşına gidilirken peygamberimiz ordu içine karışan küçük yaşta çocukların çıkarılıp geri gönderilmesini em-retmişti Umeyr ise geri gönderilmemek için boyunu olduğun-dan daha büyük göstermeye ya da göze görünmemeye çalışı-yordu
Sa’d b Ebi Vakkas onu bu durumda görünce yanına gidip:
-Ey kardeşim! Sana ne oluyor? Diye sordu
Umeyr:
-Resulallah’ın beni küçük görerek geri çevirmesinden kor-kuyorum Halbuki ben sefere çıkmayı çok arzuluyor, Allah’ın (c c) bana şehitlik nasip etmesini umuyorum dedi
Küçük yaşta görülenler tek, tek Resulallah’a arz ediliyor, O da git ya da gitme buyuruyordu
Sıra Umeyr’e gelince Resulallah onu küçük görüp:
-Ey Umery! Sen geri dön buyurdu Bunun üzerine Umeyr ağlamaya başladı Onun savaşa katılmaya çok istekli olduğunu gören Resulallah’ta gelmesine izin verdi
Umeyr boysuz olduğundan boyuna göre hayli uzun olan kılıcını bir türlü bağlayamıyordu Kılıcını ancak Sa’d b Ebi Vakkas’ın yardımıyla bağlayabildi
Umeyr b Ebi Vakkas Bedir savaşında şehit oldu Şehit ol-duğunda on altı yaşlarındaydı
Allah (c c) ondan razı olsun
==========
MES’UD B REBİ (REBİA) (r anh)
Mes’ud b Rebî (Rebia) ilk sıralarda Müslüman oldu Allah (c c ) yolunda Mekke’den Medine’ye yapılan hicrete katıldı Kendisi Ashab-ı Suffadandı
Ashab-ı Suffa mescidi nebevinin yanında bulunan suffada barınan bir kısım sahabilerdir Bu sahabiler genelde bekâr ve kimsesizdiler Günlerinin büyük bir kısmını Kuran okuyarak, ilim öğrenerek geçirirlerdi Diğer Müslümanlara yük olmamak için sağda solda odun kırıkları toplarlar bunları satarak ge-çinmeye çalışırlardı Peygamberimizin koruması altındaydılar
Mesud b Rebî Hendek ve daha sonraki bütün savaşlara katıldı, peygamberimizin yanından ayrılmadı Hicretin otu-zuncu yılında vefat etmiştir
Allah (c c) ondan razı olsun
===========
SALİT B AMR (r anh)
Ve
FÂTIMA BİNT-İ ALKAMA (r anha)
Salît b Amr Kureyş kavminin ileri gelenlerinden Süheyl b Amr’ın kardeşidir Peygamberimizle soyu Lüey b Galib’te bir-leşir
Annesi Havle bint-i Amr Abs’ül Yemenî’dir
Salît b Amr ilk sıralarda Müslüman olanlardandır Allah (c c) yolunda yapılan Habeş hicretine hanımı ilk Müslüman-lardan Fatıma bint-i Alkama ile katıldı Sonra Medine’ye hicret ederek iki hicreti birleştirdiler
Salît b Amr Bedir’den sonra yapılan bütün savaşlarda pey-gamberimizin yanında bulundu, Onunla birlikte savaştı
Peygamberimizin İslamiyet’e davet mektubunu Hanefî ka-bilesinin ileri gelenlerinden Hevze b Ali ile Sümame b Üsal’el Hanefî’ye o götürdü
Hicretin on ikinci yılında Hz Ebu Bekir döneminde Yemâme savaşlarında şehit oldu
Allah (c c) onlardan razı olsun
============
AYYAŞ B EBİ REBİA (r anh)
Ve
ESMÂ BİNT-İ SELÂME (r anha)
Ayyaş b Ebi Rebia Mahzum oğullarından olup Esma bint-i Muharribe’dir
Ayyaş b Ebi Rebia İslam’ın azılı düşmanlarından Ebu Ce-hil Amr b Hişam’ın aynı anneden doğma kardeşiydi
Ayyaş b Ebi Rebia ilk sıralarda Müslüman olmuştur Dini için pek çok eziyet ve işkencelere katlandıktan sonra hanımı ilk Müslümanlardan Esma bint-i Selame b Muharribe ile bir-likte Allah (c c ) yolunda yapılan ikinci Habeş hicretine katıl-mışlar, daha sonra Medine’ye hicret ederek iki hicreti birleş-tirmişlerdir
Ayyaş b Ebi Rebia Yemame savaşlarında şehit oldu
Allah (c c) onlardan razı olsun
=============
|