Yalnız Mesajı Göster

Müslüman, Mümin

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Müslüman, Mümin




Müslüman, mümin
Müslüman

Bazen müslüman ve mümin sözlerini karıştırabiliyoruz, veya bu iki kelimenin aynı anlamı taşıdığını düşünüyoruz Gelin bir kez daha bu kelimelerin anlamına bakalım
Müslüman, İslâm dinini kabul eden, Allah'a teslim olmuş kişi İslâm'a girmek; Yüce Allah'a itaat etmek, Peygamberimiz Hz Muhammed'in getirdiği din adına bildirmiş olduğu şeylerin hepsini benimsemek, şer'î hükümlere bağlılık göstermek, İslâmiyeti bir din olarak kabul etmektir (Bkz el-Bakara: 2/112, 131-133; Âlu İmrân: 3/20, 83; en-Nisa: 4/125; el-Mâide, 5/44; el-En'âm: 6/14; en-Nahl: 16/81-83; el-Hacc: 22/34; en-Neml: 27/44; Lokman: 31/22, es-Sâffât: 37/103; ez-Zümer: 39/54; el-Fetih: 48/16; el-Cinn: 72/14)

"Müslüman, diğer müslümanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir" (Buhârî, İman: 4; Müslim, İman: 64, 65, 66; Ebu Davud, Cihad: 2; Tirmizi, Kiyame: 52; Nesâî, İman, 8, 8);
"Kim bizim kıldığımız namazı kılar, kıblemize yönelir ve kestiğimiz kurbanın etinden yerse, işte o müslümandır" (Nesaî, İman: 9);
"Müslüman müslümanın kardeşidir Ona zulmetmez ve başkalarının zulmetmesine de razı olmaz" (Buhârî, Mezâlim, 3); "Bir müslümana küfretmek fâsıklık, onu öldürmek ise küfürdür"(Buhârî, İman: 36; Müslim, İman: 116)
"Müslüman, sevdiğini Allah için seven, Allah'ı ve Rasûlü'nü her Şeyden çok seven ve Allah'ın kendisine imanı nasip ettikten sonra tekrar küfre dönmeyi, cehenneme yüz üstü atılmaktan daha tehlikeli gören kimsedir" (Nesâî, İmân: 3, 4);
"Müslüman, diğer müslümanların canına, malına ve namusuna saygı duyan kimsedir" (Ahmed b Hanbel, age, II, 491);
"Bir müslümanın, din kardeşine üç günden fazla dargın durması helâl olmaz" (Buhârî, Edeb: 57; Müslim, Birr: 23, 25; Ebu Davud, Edeb: 47; Tirmizi, Birr: 21, 24; İbn Mace, Mukaddime: 7; Ahmed b Hanbel, age, I, 176)
Hangi müslümanlık daha hayırlıdır diyen birine Rasûlüllah (sas); "Tanıdığın ve tanımadığın herkese yemek ikram eder ve selam verirsin " cevabını vermiştir (Buhârî, İman: 6, 20; Müslim, İman: 63; Nesaî, İman: 12) Şu halde cömertlik ve Allah'ın selâmının yayılması da İslâm'ın prensiplerinden ve müslümanların örnek vasıflarındandır
Kalbinde imanı olan her insan aynı zamanda müslümandır Fakat her müslüman mü'min olmayabilir İslam'da asıl olan iman ve amelin birlikte bulunmasıdır İbadetler, insanlar arası münasebetleri düzenleyen hükümler ve bunlara uymayanlar için öngörülen dünyevî ve uhrevî müeyyideler bir bütün olarak alınır, birbirini tâmamlayacak şekilde kişi ve toplum hayatında uygulamaya konulursa "İslâm'a gir, kurtulmuş olursun" hadisinin haber verdiği gerçek ortaya çıkar
Sonuç olarak müslüman; özü, sözü ve işleriyle en doğru hareket eden, haksızlık yapmayan, daima her işin iyi yanını görmeye ve almaya çalışan, dünyada her davranışının yazıcı melekler tarafından tespit edildiğine inanan kimsedir

Mümin

Mü'min, emirlere uyup kötülüklerden sakınır İşlediği bu amelleri, âhirette bir cezalandırma ve mükâfaatlandırma olduğunun bilincinde olarak işlemesi gerekir Dünyada ise, imanın zahire varan tarafıyla muamele görür Çünkü hiç kimse, onun, iç dünyasında imanına halel getirecek olan şirk hali üzere olup olmadığını bilemez Bu, namaz, oruç, zekât vb imanın alâmetleri olan amellerde de böyledir: Bir câriye Peygamber (sas)'e getirildiğinde, ona; "Allah nerededir?"diye sormuş, cariye de; "göktedir" cevabını vermişti "Ben kimim?" diye sorduğunda da cariye; "Sen Allah'ın Resûlüsün" cevabını verince, Rasûlüllah, cariyenin sahibine; "Onu azad et Çünkü o, bir mü'minedir" demişti (Müslim, Mesâcid, 33) Bu olay, dünyada insanın dışa vurduğu imanın durumuna göre muamele göreceğini açıkça ortaya koymaktadır İnsanın içinde saklayıp, hiç bir dış yansıması olmayan inancı, onun ahirette saadete erişen kullardan olmasını temin etmez
Yani özetle: müslüman kimse Rabbimiz Allah'a ve Efendimiz Muhammede (sav) iman etmiş insandır, inanan kimsedir, fakat mümin ise inandığı gibi yaşayan kimsedir Mümin olmak için inanmak yetmez, o inanç doğrultusunda yaşamak gerekir, yani Allah'ın emirlerini tam olarak yerine getirenler mümindir inşAllah
Bu yüzden bizler müslüman olmakla kalmayalım, söylediklerimizi bilelim, bildiklerimiz ile amel edelim ve müslümanlıktan müminliğe geçelim!
Herkes tesettürün farz olduğunu bilir fakat uymaz, demekki herkes müslümandır (inanır) ama mümin değildir (inandığı gibi yaşamaz) Allah'u Alem (en doğrusunu ALLAh bilir)

Alıntı Yaparak Cevapla