Yalnız Mesajı Göster

Ümmetin Hâli Ve İslah Çağrıları

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ümmetin Hâli Ve İslah Çağrıları




Ümmetin Hâli ve Islah Çağrıları

Şeyh Salâh el-Budeyr

06/02/1423 Hicri - 19/04/2002 Miladi




Hüküm veren ve hükmünü sağlam kılan, helali ve haramı belirleyen Allah'a hamdolsun Öğrettiği ve tanıttığı, dininde anlaşılır kıldığı şeyler için O'na hamdederim Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur O, tektir ve ortağı yoktur Kitabı ile dinin kurallarını hazırlamış ve onu, bütün milletlere hidayet olarak indirmiştir Ve şehadet ederim ki; Muhammed, O'nun kulu ve rasulüdür Hak bir din ve mükelleflerine karşı hoşgörülü bir şeriat ile, arap ve acem, bütün alemlere rahmet olarak gönderilmiştir İnsanları ona davet etmiş, delilleri ile onu savunmuş, kesin hükümleri ile onu korumuştur Muhaliflerin hiçbir delilini bırakmadan hepsini çürütmüş ve inkar edenlerin şüphelerine cevap vermiştir Allah O'na, ailesine ve ashabına, bu yolda onlara uyanlara ve bu görüşe mensup olanlara çokça salât ve selam eylesin
Bundan sonra Ey Allah'ın kulları! Allah'tan hakkıyla korkun! Çünkü Allah'tan hakkıyla korkmak (takvâ), en iyi azık ve ahiret için en güzel sondur
Ey Müslümanlar! Milletler; izzet ve zillet, çokluk ve azlık, zenginlik ve fakirlik, bilgi ve üretim, cahillik ve helak gibi yaygın ve farklı haller arasında, çeşitli dönemler ve tabakalar içerisinde dönüp durmaktadır Şuurlu milletler ne kadar sıkıntı çekerse çeksin, başına ne bela gelirse gelsin ve ne kadar düşmanların tuzağıyla karşılaşırsa karşılaşsın; çabucak gafletten kurtulur ve uykusundan uyanır Hiçbir hain kendisine karşı çıkmaya cesaret edemesin ve hiçbir hilekar düşman ona zarar veremesin diye kendini güçlendirmek üzere bozulan yönleri düzeltir ve eksikliklerini tamamlar
İslam ümmeti bugün, düzenini bozan ve birliğini dağıtan çetin savaşlar ile karşı karşıyadır Hiçbir mü'mine acımayan, kafir, facir, hain, düzenbaz ve hilekar bir kavmin yürüttüğü çirkin savaşlarla karşı karşıyadır
İşte mübarek Filistin Sabah-akşam felaket acısı ve facia sancısı, trajedi görüntüleri ve çile manzaraları, küçüklerin bağrışaları, işkence ve kuşatma çığlıkları, dul kadınların kederleri ve yetimlerin inlemeleri ile yaşamakta Peşpeşe kefenlenmiş insan safları arasında sabahlayıp- akşamlamakta ve cenazeleri defnetmekte Evler yıkılmış, camilerin kutsallığı çiğnenmiş Kalpleri yaralayan, ciğerleri parçalayan ve dehşetiyle yürek ürperten büyük olaylar! Müslümanlara seslenen, onları savaşa ve yardım çağıran olaylar Bu çağrıya katılan yok mu? O kanlar ve cesetler için bir şeyler yapan yok mu?
Sayı bakımından insanların en çoğu ve kaynak bakımından en zengini oldukları halde kardeşlerini; tanklara ve ve zırhlı araçlara, füzelere ve uçaklara hedef olarak; kafirlere ve zalimlere lokma olarak sapıklık çetesine, zalim ve işgalci Yahudilere, azgın nefislere ve uluyan kurtlara teslim etmek Müslümanlara yakışır mı?
Ey Müslümanlar! Bu olaylar ve görüntüler; Müslümanların durumlarını görmeleri, ibret almaları ve uyanmaları için bir fırsattır Yaşadıkları üzücü olaylardan dersler ve ibretler çıkarırlar Geçici ve anlamsız tepkilerden, güçsüz ve boş sloganlardan uzak; zafere ve başarıya götürecek faktörler üzerinde dururlar Yaşantılarını düzeltir, zillete ve hezimete götüren etkenlerden uzaklaşırlar
Ey Müslümanlar! İslam ümmeti bilmelidir ki, kendisine isabet eden ancak, Hükümdarlar Hükümdarı Allah'a karşı kusurları nedeniyledir Şeriatıyla hükmetme, hükümlerine ve öğretilerine saygı duyma, sınırlarını aşmama gibi konulardaki ihmali nedeniyledir Ümmeti içinden kemiren, genç erkeklerini ve genç kızlarını yiyip bitiren kötülük rüzgarlarına ve batılılaştırma çabalarına karşı koymaması nedeniyledir İslam ümmeti; kendisine emanet edilen en büyük ve en değerli emanete; dinin muhafazasına ve batılılaştırmaya direnme görevine ihanet ettiğinden beri, yeni yetişen nesilleri arasında yoldan sapma çığlıkları duyar olmuştur
Ey Müslümanlar! Basiretle bakan kişi; İslam'ın ilkeleri ve değerleri ile Müslümanların bugünkü hali arasındaki büyük farkı görür Şunu açıkça ifade etmek gerekir ki; ümmet, hem bugününü hem de yarınını etkileyen büyük kusurunu ve tehlikeli ihmalini görmedikçe, durumunu gözden geçirme ve düzeltme görevini yerine getirmedikçe; işgal edilen topraklarını ve gasbedilen mallarını geri almaktan bahsetmek, saldırılar zincirinin önüne geçmekten bahsetmek, hayale kapılmaktan ve ümmetin üzerinde sonu gelmeyen kötü etkiler bırakacak bir kandırmacadan öte bir şey olamaz!
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in sahabileri Uhud Savaşı'nda O'nun bir emrine muhalefet ettiler de başlarına neler geldi Ya bizim sonucundan korktuğumuz sayısız kötülüklerimize ve apaçık muhalefetlerimize ne demeli?!
Ey Müslümanlar! İslam ümmeti şayet Allah'ın yardımını ve desteğini istiyorsa, olayların akışına yeniden etki etmeyi istiyorsa; İslam ülkelerindeki yaşam şeklini İslam dinine göre yeniden düzenlemelidir Dünyayı din ile idare etmeli, bozguncuların etkisini silmeli, şer kaynaklarını kurutmalı ve fesat araçlarını yok etmelidir Hedeflerini gerçekleştirmek, gücünü kurmak ve hazırlamak için çalışmalı; akide ve ahlak yönünden, toplumsal ve ekonomik açıdan durumunu kapsamlı bir şekilde düzeltmeye gayret etmelidir ki; meydan okumalar ve entrikalar karşısındaki direnişi, zillet ve bozgunlar zincirine dönüşmesin!
Gerçek ıslah; anlık etkilerin veya gelişen olayların harekete geçirdiği bir ıslah değildir Bilakis; sağlam bir imandan ve samimi bir inançtan; her kulun, Rabbinin kendisine gözetme görevi verdiği her şeyden sorulacağı günde, Allah azze ve celle önündeki sorumluluğunu hissetmesinden kaynaklanan bir ıslahtır
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: "Hepiniz bir çobansınız ve elinizin altındakilerden sorumlusunuz İnsanların başındaki emir onların çobanıdır ve onlardan sorumludur Erkek, ev halkının çobanıdır ve onlardan sorumludur Kadın, kocasının evinin ve çocuğunun çobanıdır ve onlardan sorumludur Köle, efendisinin malının çobanıdır ve ondan sorumludur Dikkat edin; hepiniz çobansınız ve hepiniz elinizin altındakilerden sorumlusunuz" Bu hadisi, Buhari rivayet eder
Ey Müslümanlar! Yahudiler, Hristiyanlar ve dinsizlerden oluşan din düşmanları İslam'ı hayattan uzaklaştırmak, uygulamadan kaldırmak, ikinci plana atmak ve sınırlandırmak, İslam dünyasını batılı bir hayata uymaya boyun eğdirmek için plan yapmada hiçbir girişimden geri durmamaktadır Bir takım batı hayranı fasıklar ve laik münafıklar da bu konuda onlara destek vermektedir Kur'an ve Sünnet'in naslarını tevil ederek ve eğip bükerler İslam alimlerine dil uzatırlar İyiliği emreden ve kötülükten sakındıran davetçilere saldırarak onları alaya alırlar ve kendilerinde olmayan şeylerle onları itham ederler Kadın ve erkeğin aynı ortamı paylaşmasına, kadın özgürlüğüne ve erkeğin kadın üzerindeki idareciliğinin bir kenara atılmasına çağırırlar
Karmaşa çıkaran ve rahatsızlık yaratan, ayrılık tohumları eken koyu bir cahilliğe ve kötü düşüncelere sahiptirler Münafıklığın yuvalandığı kalpleri üzerine ıslah elbisesi giyerler Onlar; temizlik, iffet ve haya ağacından olgunlaşmadan düşüp atılmış; çürümüş, kokmuş ve bozulmuş meyve gibidir; onlardan ne fayda gelir?!
Yeryüzünde bozgunculuk yaparlar ve ıslah etmezler (Onlara; "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiği zaman, "Biz ancak ıslah edicileriz" derler Dikkat edin; gerçekten onlar bozgunculuk edenlerin ta kendileridir, fakat farketmezler) (2/el-Bakara/11-12)






Alıntı Yaparak Cevapla