08-02-2012
|
#5
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kişiliğin Üst Tabakası Ve İşleyişi
(D) ZİHİNSEL OLGU
Dikkat ve algı, öğrenme, belleme, düşünme, imgeleme, hatırlama ve unutma, zekâ gibi hususlar psikolojinin zihinsel olgu çerçevesinde değerlendirdiği insana ait özelliklerdir İnsanın her türlü eyleminde zihinsel bir faaliyet sözkonusudur Bilhassa insanların inandıkları değerler, toplumdan edindikleri normlar bir dizi zihinsel çaba sonucu insan benliğinde yerleşirler Gerek fizyolojik güdülerin ve beşerî eğilimlerin zihne yolladığı mesajlar, gerekse değer yargılarının bilgisi kalpte değerlendirilir, kabul veya reddedilir, eyleme geçirilmesine ya da unutulmasına karar £ verilir İnsan, öğrendikleriyle, bilgi ve tecrübeleriyle zihinsel analizlerde bulunarak belli güç ve değerlere inanmaya, davranışlarını iyice düşünerek yapmaya başlar
Akıl, şuur, tefekkür, tezekkür, ulu'l-elbâb, ilm Kur'an'da zihinsel faaliyeti ifâde eden kavramlardandır Bilindiği gibi zihnin algılamasının ardından kavranan bilgi kalbin onayına sunulur Dolayısıyla Kur'an'da geçen, zihinsel olguya işaret eden kavramlar kalbin doğrulama, tasdik etme eyleminden ayrı düşünülmemiştir Çünkü bir olay, bir objeyle ilgili zihinsel faaliyetin hemen ardından kalbin değerlendirmesi devreye girer Salt zihinsel aşamada bulunan bilgi objektiflik arzederken, kalbin müdahalesiyle bilgi bir anlamda tarafsızlığını yitirir Yani doğrulanır veya doğrulanmaz, kabul edilir ya da reddedilir Zihinsel eylem ile kalbin tasdiki arasındaki bu ayrılmazlık nedeniyle Kur'an'da sözü edilen zihinsel kavramlarda kalb eyleminin etkinliği sezinlenir
Akıl, aslında hapsetmek, tutmak manasına gelir İnsanın idrak ve anlayışını ifade için kullanılır İnsan onunla kötü olan şeyleri hapseder, iyi olan şeyleri akleder "Sizler Kitab'ı okuyup gerçekleri bildiğiniz halde, insanlara iyiliği emrediyor, kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?" "Akletmek", bilmek, tedebbür ve tefekkür etmek manalarına karşılık gelir
"Ulu'l-elbâb", olgun akıl sahibi, gerçek akıl sahibi, parlak zekâsıyla, güzel kavrayışıyla ileri görüşlü olan şeklinde zihinsel faaliyetleri ihtiva eden bir kavramdır
Bir şeyi duyu yoluyla bilmeye şuur denilmiştir "Çünkü onlar güya Allah'ı ve müminleri aldatırlar Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir " âyetinde "şuur" olgusu bir şeyi iyice bilmenin, duyu organlarıyla kavramanın karşılığıdır
"Tezekkür" kavramıyla düşünmek, hatırlamak, yâ-detmek, bellemek gibi muhtevalar kastedilir "Ey İsrail Oğulları! Size verdiğim nimetleri hatırlayın, bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki, ben de size vadettiklerimi vereyim Yalnızca benden korkun "
|
|
|