08-02-2012
|
#3
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Stres Nedir Ve Nasıl Ortaya Çıkar?
Gevşeme tekniği:
+Gevşeme tekniği uygulanırken;
-Rahat bir pozisyonda (oturarak veya yatarak)
gözleri kapatıp düşünceleri vücut organlarının her biri
üzerinde ayrı ayrı yoğunlaştırmalı ve bu bölgelerden
sıkıntının çıktığını hayali olarak hissetmeli; diğer bir
ifadeyle beyinle beden arasında ilişki kurup düşüncenin
organlar üzerine odaklanması,
-Vücudun kaslarını (5’e kadar sayarak) sıkıp
gevşetmeli,
-Kişi kendisini rahatlatıcı bir ortamda bulunduğunu
hissederek rahat nefes alıp vermeli Rahat nefes almak
gevşeme için gereklidir Ancak farklı nefes alma metotları
vardır Kimisi göğsünü genişletip kasarak” göğüs nefesi”
alırken, bazıları ciğerlerini doldurmak için omuzlarını
kaldırarak “omuz nefesi”, diğer bir bölümü de diyaframla
(karınla) nefes alıp verirler Doğru seçim diyafram
kullanılarak nefes almaktır Diyaframla nefes alıp verirken
rahatlanıp gevşeyebilmek için;
-Burundan nefes alıp ağızdan verilmeli (hava hem
süzülmüş hem de ılıtılmış olur),
-Nefes alıp vermeyi yavaş tempoyla yapmalı, nefes
verdikten sonra belirli bir süre bekleyip tekrar nefes
alınmalı,
-Böylece yavaş nefes alıp verme işlemini 5-10 defa
tekrar edip sıkıntıların da nefesle beraber dışarı atıldığını
hissetmelidir
+Egzersiz yapmak:
Stresle başa çıkmak için diğer bir yöntem de fiziksel
hareketlerdir Beden sağlığı dikkate alınıp uygun bir metot
geliştirilmelidir Sportif faaliyetler, kültür- fizik hareketleri,
uygun bir mekânda ölçülü gezinti ve yürüyüşler hem bedeni
zindeleştirir, hem de stresin atılmasına yardımcı olur
+Hobilerle uğraşmak:
Stresten kurtulmada uygulanması gereken başka bir
yöntem de, kişinin kendine özgü hobilerle uğraşmasıdır
Diğer bir deyişle, neden hoşlanıp haz duyuyorsa kendisini o
yöne yönlendirmelidir Bu bağlamda, dostlarıyla sohbet
etmek, müzik dinlemek, dini inançlarının gereğini yerine
getirmek, hoşlandığı kokuyu koklamak, doğa güzelliklerini
seyretmek gibi uygulamalar akla gelebilir (29) Ayrıca kişiyi
rahatlatıcı bitkisel çay ve meşrubat içilmesi önerilir
2006 yılında toplum gündemine sunulan haberlerin
birinde ney sanatçısı bir vatandaşın İstanbul’da hayvanat
bahçesindeki aslana ney dinleterek sakinleştirdiği, dahası o
vahşi ve saldırgan hayvanı kuzu gibi uslu hale getirip çoğu
kez onunla güreşip oynaştığı bildirilmişti
Başka bir haberde ise, yine İstanbul’da, kalp
ameliyatı geçiren hastalarına ney dinletip kısa sürede
iyileşmelerine katkıda bulunan uzman bir doktorun
başarılarından söz edilmiştir Konumuz için önemli olan
olayların cereyan tarzı değil, musikinin insan sağlığına
olumlu etkisini vurgulamaktır
Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden
Prof Dr Mustafa Güler,” Duanın Tedavideki Yeri” konulu
yaptığı araştırmada yer alan bazı veriler şöyle:
-Dindar insanın daha uzun ve sağlıklı yaşadığı,
-İbadetine düşkün ve düzenli olarak dua eden
insanların daha seyrek hasta oldukları,
-Dindar olmayan hastaların dindar olanlara göre üç
katı daha uzun süre hastanede yattıkları,
-Herhangi bir dini aktiviteye katılmayan kalp
hastalarının ameliyat sonrası ölüm riski, dindar olanlara
kıyasla on dört kat daha fazla olduğu, şeklinde
Araştırmada ayrıca, yurt dışındaki üniversitelerde
yapılan çalışmalara da yer verilerek örnekler gösterilmiştir:
ABD’de çalışan Müslüman bilim adamı Dr Ahmet
El Kadı,” Kuran ve Stres” konusunda yaptığı araştırmaya
ilşkin hazırladığı tebliği,1984’de İstanbul’da yapılan Tıp
Kongresine sunmuştur Tebliğinde, Kuran’ın Arapça
metnindeki kelimelerin ses özelliklerinin stresi azalttığını
deneyerek saptadığını savunmuştur
Harvard’lı bilim adamı Dr Herbert Benson, son 30
yılını duanın insan fizyolojisi üzerindeki etkilerine adamış,
tüm duaların stresi gideren, bedeni sakinleştiren ve
iyileşmeyi hızlandıran etkisi olduğuna dikkat çekmiştir Dua
halinde iken insanların yaşadıkları değişiklikleri beyin MR
çekimleriyle izleyen Benson, dua esnasında beyinde
kompleks bir aktivitenin gerçekleştiğini saptamıştır
3
Bu olaylarda, musikinin ritim ve ahengi, duyu sinir
hücrelerini terapi yaparak “mutluluk hormonu”
salgılanmasını aktif hale getirdiği; korku, heyecan, öfke,
üzüntü ve kaygı veren olayların sonucu metabolizmada
oluşan stres hormonları etkisini bastırarak kişiyi
sakinleştirdiği bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır
|
|
|