08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Meşakkatin Farklı Olmasına Bağlı Olarak Ecrin De
Meşakkatin Farklı Olmasına Bağlı Olarak Ecrin De Farklı Olması
Bir fiilin, kolay bir fiile oranla daha fazla ecir kazandırması için, meşakkatli olmasının ölçüsü nedir sorusuna şöyle cevap verilebilir: iki fiil rükünleri, şartları ve üstünlük açısından bir olup bir tanesinin meşakkati fazla olsa bile yapılan her şey aynı olduğu için her iki fiilin ecri de aynı olur Ancak Allah için daha fazla meşakkate katlanan kişi meşakkatin bizatihi kendisinden ötürü değil, meşakkat karşısında gösterdiği tahammülden ötürü ayrıca sevaba nail olitr
Zira Allah'a yaklaşma meşakkatle olmaz, O'nu yüceltmekle olur Meşakkatin bizzat kendisi Allah'ı yüceltme ya da O'na saygı gösterme içermez Nitekim bir kimsenin hizmetinde çalışan kimse, meşakkate maruz kalmak için değil, bu durumu kendi yararına gördüğü için meşakkate katlanır Zira hİz-met esnasında meşakkate katlanması kendisi içindir
Yaz ve ilkbahar mevsimlerinde gusül alma, kış soğuğunda gusül almaya nispetle daha meşakkatsizdir Ama yerine getirilen şart ve erkan aynı olduğu için her iki fiilin ecri de aynıdır Ancak kışın gusül alanın ecri ayrıca soğuğa katlandığı için daha fazladır Ecirlerdeki farklılık bizatihi alınan gusül-lerde değil, bilakis onların zorunlu sonucu olarak katlanılan şeylerdedir
Aynı şekilde ibadet etmek üzere mescide veya hacca giden ya da sefere çıkan kimsenin yolunun kısa olması İle uzun olması durumlarında, o ibadette yerine getirilen şart ve rükünler aynı olması hasebiyle verilen sevap aynıdır Ancak ibadete vesile olup katedilmesi gereken yolun farklılığından ötürü sevapta farklılık olur Zira Allah (cc) ibadetlerin bizatihi kendilerine sevap verdiği gibi, onlara vesile olan şeylere de sevap verir, ibadetlerle onlara vesile olan şeylerin ecirleri farklı faklıdır
Bundan dolayı namazı cemaatle kılmak üzere atılan her bir adım kişinin derecesini yükseltir ve günahlarının azalmasına vesile olur Dolayısıyla mescide kadar daha uzun bir yol yürüyenin ecri, daha az yürüyenin ecrinden büyüktür Yine cihada çıkan kimseler için karşılaştıkları açlık, susuzluk, yorgunluk, büyük veya küçük harcamalar yapmak, vadiler katetmek, düşmana karşı başarı elde etmek, inkarcıları kızdıracak şekilde düşman topraklarına ayak basmak vb fiillerinden ötürü salih amel ecri vardır İbadetlerden ve ibadetlere vesile olan şeylerden doğan meşakkatlere katlanmadan ötürü ecir kazanılır Bu ecirler, meşakkatin şiddetine göre farklılık arzeder
Bu konuda Buhari ve Müslim'in sahihlerinde Hz Aişe'den rivayet ettikleri hadis itiraz olarak ileri sürülebilir Hz Aişe şunları söylemişti; "Dedim ki, ya Resulallah, insanlar memleketlerine iki ibadetle dönüyor, bense bir ibadetle dönüyorum Resulullah; bekle de temizlendiğin vakit Ten'im'e çık oradan ihrama gir, sonra bizi filan yerde bul, lakin bu umre senin meşakkatine (yahut senin nafakana) göredir buyurdu "
Bu itiraza şöyle cevap verilir; bu hadiste Hz Peygamberin "meşakkatine göredir" mi dediği yoksa "nafakana göredir" mi dediği şüphelidir Şayet "nafakana göredir" demişse, Allah'a itaat karşılığında kula verilenlerin azı ile çoğunun farklı olduğunda zaten şüphe yok Şayet "meşakkatine göredir" buyurmuşsa bu durumda yukarıda anlattıklarımız muvacehesinde mana şu şekilde takdir edilmelidir; "senin katlanacağın meşakkate göredir " Allah (cc)'ın indirdiği kitaplardan birinde şöyle dediği söylenmiştir: "Benim uğrumda sıkıntılara katlananlar benim gözetimim ve desteğim altındadır "
Dinin bize bildirilen kaynaklarından biliyoruz ki, dinin maksadı insanların ahiret ve dünya maslahatlarını temin etmektir Meşakkat ise maslahat değildir Ancak meşakkati gerektiren durumlar, doktorun hastaya taca acı, hiç hoş olmayan ilaçları vermesi gibidir Doktorun amacı sadece ve sadece hastanın şifa bulmasıdır
"Doktorun maksadı ilacın acılık meşakkatini hastaya çektirmektir, tedavi etme kastıyla yapsa bile güzel bir davranış değildir" diyen kimseye şöyle cevap verilir: Aynı şekilde baba bile oğlunun hayatını kurtarmak için kangren olan kolunu kestiriyor Babanın maksadı o kolun kesilmesi suretiyle oğluna acı çektirmek değil, bilakis onun hayatını kurtarmaktır Ancak bu, elin kesilmesinden ötürü çocuğun acı çekmesiyle mümkün olabiliyor
Resulullah (s a v ) Allah (cc)'ın şöyle buyurduğunu söylemiştir; "Ölümden çekinen mümin kulumun canını almakta gösterdiğim tereddüdü hiçbir şeyde göstermem Ben mümin kuluma acı çektirmek istemem, ancak onun için başka bir yol yoktur " Meşakkatin meşakkat olması itibariyle mümin olan olmayan herkes için kötü olduğunda şüphe yoktur Ancak mümin meşakkate katlanmanın karşılığında ecir ve sevap kazanacağı için bu durum onun için pek önemli değildir
|
|
|