Yalnız Mesajı Göster

Sabır, Şükür, Tövbe Ve Diğer Salih Amel

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sabır, Şükür, Tövbe Ve Diğer Salih Amel




(b) Şükür (Hamt) etmek


Şükür, Allah’ın verdiği her türlü nimetine (mal –
mülk, geçimlik nesneler, sağlık, kabiliyet, eş ve çocuklar
gibi) karşı duyulan hoşnutluluğu, Allah’a arz edip O’na
şükran borcunu ödemektir İnanmış kişilerin doğru yola
iletilmesinde kendilerine rehber olan Kuran-ı Kerimin
Fatiha suresinin 2 ayeti, Allah’a hamt ile başlar ve Allah’ın
nitelikleri belirtilir Şöyle ki, “Hesap gününün sahibi,
dünyada bütün insanlara, ahirette ise, müminlere rahmet
edici olan, âlemlerin Rabbine hamt olsun!” denilerek, hamt
etmenin ancak Allah’a karşı yapılacağı belirtilir
Yüce Rabbim biz kullarını, sağlık, beceri, ilim sahibi
olma, zenginlik, eş ve çocuk sahibi olma, meslek edinme
gibi olanaklarla dener Yani imtihan eder Bu olanaklara
sahip kişi bunları kendi gayret ve becerisi sonucu elde
ettiğini düşünerek başkalarına karşı büyüklük duygusuna
kapılırsa sınavı kaybeder Peki, ne yapması gerekir?
Bu sevindirici imkânları kendisine lütfedenin Allah
olduğunu düşünerek O’na şükretmelidir Allah’ın her
hükmünde ibret alınacak bir hikmet vardır Bilinçli olan kişi
bu perspektiften bakıp neticeye ulaşmaya çalışır Örneğin,
Allah bir kişiyi zenginlikle ödüllendirmiş ise, buna karşılık
sorumluluk da yüklemiştir Ne gibi sorumluluk? İmtihan
sorumluluğu! Soruların cevabı nerede? Kuran ve Hz
Peygamberimizin (s) sünnetinde Evet, böyle bir lütfe
mazhar olan mümin kişi, öncelikle mülkün esas sahibine
şükredecek, sonra zenginliğin zekâtını fakirlere dağıtacak,
kurban kesecek, sağlığı izin verirse hac ve umre görevlerini
yapacak, ayrıca dilenen veya iffetinden dolayı dilenemeyen
muhtaçlara geçimlik yardımında bulunacak, öldükten sonra
kendisine sevap kazandıracak “sadaka-i cariye” denen hayır
kurumlarına hizmet ve bağış yapacak Böylece bu ve buna
benzer hayır işlerinde parasını harcamış ise Kuran’da
nitelikleri sayılıp övülen o mutlu muttakiler ( gerçek
müminler) safında yer almış olacaktır Cimrilik eder,
kazancından kimseye koklatmazsa, o zaman ahirette
cezasını çok ağır ödeyecektir Demek ki, bilinçli Müslüman,
kendisine lütfedilen maddi ve manevi olanaklardan dolayı,
bunları kendisine karşılıksız veren Rabbine şükredecek
Şükretmek, hem ibadet yerine geçip sevap kazandırır ve
hem de imtihanını başarmasına yardımcı olur Şükür, yalnız
mal – mülk, eş ve çocuklar veya menfaati gerektiren
herhangi bir olanak karşılığında değil, yaşamın her anı ve
aşamasında yapılmalıdır Neden mi? Çünkü Allah Teâlâ ne
buyuruyor:
“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk
(ibadet) yapsınlar diye yarattım” (Zarıyat Sur/56)

Yaratılış amacının ibadet olduğuna ve hamd etmenin de
ibadet sayıldığına göre her Müslüman, Allah’ın emri olduğu
için hamt etmelidir Örneğin, sabah uyanıp hayatta
olduğunu görünce şükredecek, kahvaltısını bitirince yine
şükredecek, işbaşı yapınca lütfedilen bu imkândan dolayı
şükredecek, işyeri arkadaşlarının hal- hatır sorularına
şükrederek cevap verecek, bir kaza sonucu zarar görüncedaha
kötüsü olabilirdi düşüncesiyle- yine şükredecek, akşam
evine dönünce kavgasız gürültüsüz bir gün geçirdiği için
hamt edecek Yani kişi yeter ki, Allah’ın emrine uysun;
hamt edecek fırsatları devamlı önünde hazır bulacaktır
Peki, bir kişi sahip olduğu olanaklar için
şükretmezse ne olur? İbadet yapmış olma sevabını
(ödülünü) alamaz Dahası, kendisinde kibir denen hastalık
belirir ve devamlı günah kazandırır Başka bir deyişle ahiret
hayatını karartır


Alıntı Yaparak Cevapla