Yalnız Mesajı Göster

Selefin İbadet Anlayışı

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Selefin İbadet Anlayışı




Selefin İbadet Anlayışı

Şeyh Abdulbâri es-Subeyti



21121421 hicri



İnsanları taat ve ibadet için yaratan Allah'a hamdolsun O'na -subhanehu- nibadet yollarını kolaylaştırdığı için şükreder ve hamdederim Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur O, tektir ve ortağı yokturMü'minlere hüsnayı (cenneti) ve ziyadeyi (cemalini seyretmeyi) vadetmiştir Ve şehadet ederim ki Muhammed O'nun kulu ve rasulüdür Her türlü hayra teşvik etmiş ve sapıklıktan sakındırmıştır Allah O'na ailesine ve ashabına salat ve selam eylesin

Selef alimlerinden biri şöyle der:"Allah azze ve celle kullarına nimetler vermiş ve onları güçleri yettiğince şükretmekle sorumlu tutmuştur Az da olsa şükretmek, her hediyeye karşılık çok da olsa iyilikte bulunmak gerekir Kul şükretmezse nimeti ortadan kalkmaya terketmiş ve onu dalalet nişanıyla nitelemiştir"

Mü'minin nefsi hiç durmaz ve arzusu azalmaz Nefsi her duruşunda ona yeni bir gayret verir ve şöyle der: "Ey nefis, müjde! Varılacak yer yaklaştı ve kavuşmaya az kaldı Oraya ulaşmadan yarı yolda kalma ve seninle sevdiklerinin bulunduğu yer arasına engel girmesin"

Nâfi' rahimehullah ,İbni Ömer radyallahu anhumâ'nın, yaptığından sorulunca şöyle der:"Her namaz için evinde abdest alır ve arasında Kur'an okurdu" Hasan el-Basri rahimehullah selefin ibadet etmeye olan gayretini anlatırken şöyle der:"Öyle insanlar gördüm ve öyle kimselerle birlikte oldum ki kendilerine gelen bir dünya nimetine sevinmez ve kendilerinden giden bir şeye üzülmezlerdiOnların gözünde bunlar bastıkları topraktan daha değersizdi Rablerinin Kitabıyla ve Nebilerinin sünnetiyle amel ederlerdi Gece olunca ayakları üzerine kalkar,yüzlerini yere sererlerdi Gözyaşları yanaklarından akardı"

İbni Ömer bir vakit cemaatle namazı kaçırırsa bir gün oruç tutar, geceyi ihyâ eder ve bir köle âzât ederdi Emiru'l Mü'minîn Ömer b Abdülaziz'in hanımı Fatıma binti Abdülmelik şöyle der: "Ondan daha çok namaz kılan ve oruç tutanı görmedim Ondan daha çok Allah'tan korkanı görmedimYatsı namazını kılar ve gözleri kapanıncaya kadar Allah'ı zikretmek üzere otururdu Sonra yeniden uyanırdıBazen yatakta iken ahiretle ilgili birşey hatırlardı da serçenin sudan ürktüğü gibi ürkerdi ve oturur ağlardı Üzerine yorganı örterdim" Veki'in şöyle dediği rivayet edilir: "A'meş yetmiş yaşına yaklaşmıştı ve hiçbir zaman imamla birlikte iftitah tekbirini kaçırmamıştı Altmış yıldan fazla yanına gidip geldim, bir rekatı bile kaza ettiğini görmedim" Süleymen b Hamza el-Makdisi şöyle der: "İki kere hariç hiçbir farz namazını yalnız kılmadım Onları da sanki kılmamış gibiyim" Öldüğü zaman doksanına yaklaşmıştı Allah Teâlâ, onlara rahmet eylesin

Bunlar; yürekleri Allah sevgisiyle dolan ve kalpleri ferahlayan, nefisleri sükunete eren ve âzâları mutmain olan insanlara ait ibretli işaretler ve onların hayatından derlenmiş örneklerdir Sevgi düşüncesi, isyan düşüncesinin yerini; Allah'a yaklaşma isteği, O'na karşı çıkma ve isyanın yerini; dilin ve âzâların ibadet ile hareketi, günah ile hareketinin yerini almıştır

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'e gelince; ibadet sevgisi O'nun kalbine iyice işlemişti İbadetinin en büyük göstergesi, her halukarda Allah azze ve celle'ye teslimiyeti idi Allah Teâlâ şöyle buyurur: (İhsan ile yüzünü Allah'a teslim edenden din olarak daha iyi kim vardır?) Her anında Allah'tan korkar, daima O'nu zikreder ve O'ndan bağışlanma dilerdi Şöyle buyurdu: "Allah'a yemin olsun ki, hergün Allah'a yetmiş kereden fazla tevbe eder ve O'ndan bağışlanma dilerim" Bu hadisi, Buhari rivayet eder Geceleri Allah'a ibadet eder, bir gecede onüç rekat namaz kılardı Namazda, ayakları şişene kadar kıyamda dururdu O'na, "Ey Allah'ın Rasulü! Geçmiş ve gelecek bütün günahlarını Allah bağışladığı halde bunu neden yapıyorsun?" denilince, "Şükreden bir kul olmayayım mı?" buyurdu Bu hadisi, Buhari ve Müslim rivayet eder Oruç tutar ve sadaka verirdi İki dağ arasını dolduran bir sürüyü dahi verirdi

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ibadetine hayret! O, en yüce ibadet mertebeleri ile ümmetin idaresini birlikte yapardı Şöyle buyurur: "Allah'a yemin olsun ki; ben sizin Allah'tan en çok korkan ve O'na karşı en çok takvalı olanınızım Fakat ben, oruç tutarım ve iftar ederim Namaz kılarım ve uyurum Kadınlarla evlenirim Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, benden değildir" Bunu, Buhari rivayet eder

İbni Teymiyye rahimehullah şöyle der: "Kalp, tek Allah'a ibadetten başka bir şeyle ıslah olmaz ve kurtulmaz Şevinç ve huzur bulmaz, lezzet ve tat almaz Sakin ve mutmain olmaz Yaratılmış bütün lezzetleri elde etse bile tatmin olmaz ve sükunet bulmaz Çünkü fıtratı gereği Rabbine özellikle ihtiyacı vardır O; onun ilahı, sevdiği ve istediğidir"

İbadet çeşitlerinin en büyüğü; Allah'ın farz kıldığını yerine getirmek ve Allah Teâlâ'nın haram kıldığından kaçınmaktır Ebu Hureyre radıyallahu anh'tan rivayet edilen bir hadiste Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: "Allah azze ve celle buyurur ki: Kulum bana, kendisine farz kıldığımdan daha sevimli bir şeyle yaklaşmaz" Bunu, Buhari rivayet eder

Selefin hayatının tümü ibadet etmek olunca ve yaptıkları bir çok ibadet çeşidi olunca; acaba ne ile başlarlardı? Neyi öne çıkarırlardı? Rabbani alim İbnu'l Kayyım rahimehullah, bunu şöyle cevaplandırır: "Amellerin en faziletlisi, o vakitte Allah'a en sevimli olanı ve Allah azze ve celle'nin razı olduğudur" Sonra bunu şöyle açıklar: "Misafirlerin varlığında en faziletli amel; onların hakkını yerine getirmek, müstehap zikirler yerine misafir ile meşgul olmaktır Eş ve ailenin haklarını yerine getirirken de bu böyledir Seher vakitlerinde en faziletli amel; namazla ve Kur'an'la, dua ve zikirle meşgul olmaktır Ezan vakitlerinde en faziletli amel, yaptığı zikri bırakıp müezzinin sözlerine karşılık vermektir Beş vakit namaz vakitlerinde en faziletli amel; namazı, ciddiyet ve samimiyetle eda etmek ve hemen namaza koşmaktır

İhtiyaç sahibi kimsenin; makamla, bedenle veya malla yardıma muhtaç olduğu vakitlerde en faziletli amel; ona yardım etmek ve sıkıntısını gidermektir Bunu, günlük zikirlere ve inzivaya tercih etmelidir Müslüman bir kardeşinin hastalığında ya da ölümünde en faziletli amel; onu ziyaret etmek, cenaze namazında ve defnedilmesinde bulunmak; bunları inzivaya tercih etmektir

Sıkıntıya uğradığın ve insanların sana eziyet ettiği anda en faziletli amel, onlarla ilişkinde sabır yükümlülüğünü yerine getirmen ve onlardan kaçmamandır"

Sonra şöyle der: "Kul, sürekli ibadet makamları arasında dolaşmaktadır Alimleri gördüğünde onu da onlarla beraber görürsün Abidleri gördüğünde, onu da onlarla birlikte görürsün Allah'ı zikredenleri görürsen, onu da onlarla birlikte görürsün Sadaka verenleri görürsen, onu da onlarla görürsün Nefsinin rahatı ve lezzeti başka bir yerde olsa bile o, Rabbinin isteği doğrultusunda yürür" İbnu'l Kayyım'ın açıklaması bu şekilde sona erer Allah ona rahmet eylesin





Alıntı Yaparak Cevapla