08-02-2012
|
#6
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Takvanın Boyutları
6- Takva Hevaya Uymamaktır:
Takva, nefis insanı günah işlemeye davet ettiği zaman ona Allah'ı hatırlatır ve o günahı işlemekten vazgeçirir
Emirlerin hepsinin özü Allah'a yönelmek, O'nun rızasını istemek ve O'na yaklaşmaktır Çeşitli vesileler ve şevklerin amacı da O'na ulaşmaktır Bir kimse bu konuda bir gayret göstermezse veya cennete ve onun nimetlerine kavuşmaya bir arzu duymazsa, Allah (cc) o kimseyi velilerinden saymıyor Bir kimsede bunu arzu etmek için yüce bir istek bulunmuyorsa, isyan edenlere vaad ettiği ateşten haşyet duymuyorsa, o kimse bilsin ki böyleleri cennet için değil cehennem için yaratılmışlardır
Allah (cc) hevâya (aşırı isteklerine) muhalefet edenlere cennet için bir yol kılmıştır:
"Artık kim taşkınlık edip azarsa ve dünya hayatını seçerse, hiç şüphesiz cehennem, (onun için) bir barınma yeridir
Kim de Rabbinin makamından korkar ve nefsini de hevâ (istek ve tutkular)dan sakındırırsa, artık şüphesiz cennet, (onun için) bir barınma yeridir "
Bir insan masiyet (günah) sayılan bir amel işlemeye niyet veya teşebbüs eder, sonra Allah'ın makamını düşünüp, O'ndan korkarak bu kötü işten vazgeçerse, Allah (cc) ona iki cennet söz veriyor
Kim kendi hevâsına (istek ve tutkularına) tâbi olur, başka birşeye kulak asmazsa, o kimse doğru yoldan ayrılır
"Ey Dâvud, gerçek şu ki, biz seni yeryüzünde bir halife kıldık Öyleyse insanlar arasında hak ile hükmet, istek ve tutkulara (hevâya) uyma; sonra seni Allah'ın yolundan saptırır  "
Allah'ın hidayetini bırakıp hevâya uyanlar, zalimlerin zalimi olurlar
"Buna rağmen sana icabet etmeyecek olurlarsa, artık bil ki, onlar, gerçekten kendi hevâ (istek ve tutku)larına uymaktadırlar Oysa Allah'tan bir kılavuz (doğru yol gösterici) olmaksızın, kendi hevâsına uyandan daha sapık kimdir? Hiç şüphe yok, Allah zulmetmekte olan bir kavme hidayet vermez "
Görüldüğü gibi Kur'an, tâbi olmayı iki kısma ayırmaktadır: Kişi ya peygamberle gelene uyar, ya da hevâya Üçüncü bir yol yoktur
Takva, Allah'ı ve O'nun cezalandırmasını hesaba katarak hevâya (aşırı istek ve tutkulara) uymamak, nefsin gayrimeşru isteklerine sınır koymaktır
|
|
|