08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Eziyet Ve İşkenceler
Eziyet Ve İşkenceler
Tağutlar tarafından tatbik edilen eziyet ve işkenceler çeşit çeşit, sınıf sınıf değişik bir şekilde karşımıza çıkmaktadır Allah davetçisi, İslam yolunda canından, malından, ailesinden ve ırzından dolayı çeşitli işkencelere ve eziyetlere maruz kalmaktadırlar Bu eziyet ve işkenceler, Allah'a davet edenler üzerinde ya ferdi olarak Allah düşmanları tarafından, ya da güçsüz ve zayıf batıl ehli merkezleri kanalıyla gerçekleştirilmektedir Burada güçlü değil, güçsüz ve zayıf merkezler tabirini kullanıyorum Çünkü onlar, önlerine çıkan Hakk davetine karşı bir delil getirebilecek güce sahip değillerdir Zaten bu yüzden zayıf metodlara sığınıyorlar Yakalamak, Hakk davetçilerini yok etmek, öldürmek, eziyet ve işkencelerle sindirmeye çalışmak gibi Davetçileri öldürmekle, işkence ve eziyetlere maruz bırakmakla zannediyorlar ki, Hakk'ın gür sesi susacak veya Allah'ın nuru sönecek Hayır, hayır  Onların bu zanları boşunadır
"Onlar, ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar Halbuki, kafirler hoşlanmasa da Allah nurunu tamamlayacaktır (bundan başka bir şeye razı olmaz )"
Davetlerde Allah'ın sünneti şudur:
"Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler sizin de başınıza gelmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı ve öylesine sarsıldılar ki, Peygambere, beraberindeki mü'minler: "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyorlardı Dikkat edin, şüphesiz Allah'ın yardımı pek yakındır "
Davetçi bu eziyetlere tahammül etmediği, mükafatını Allah katından alacağını düşenerek onlara sabretmediği, dininden ve hakla beraber olmaktan taviz verme pahasına esenlik ve rahatlığı tercih ederek davet yolunda sürekli bir cihattan vazgeçip bir kenara çekilmeye razı olduğu zaman; artık bu engelleri aşmada başarısız olmuş ve mücahidler kafilesine katılma şerefinden yoksun olmuştur Allah da, böylelerini bir başkasıyla değiştirir:
"Eğer siz yüz çevirecek olursanız, sizden başka bir kavmi getirip değiştirir Sonra onlar, sizin gibi olmazlar,"
Gerçekten Allah (c c )'ın, ne bizim cihadımıza ne de bize ihtiyacı vardır O, ğaniy (Hiç bir şeye ihtiyacı olmayan)'dır
"Kim cihad ederse yalnızca kendi nefsi için cihad etmiş olur Hiç şüphe yok ki, Allah alemlerden müstağnidir "
Allah davetçisinin, cehennem ateşi ve Allah'ın azabı dışında, bütün belaların bir afiyet ve esenlik olduğunu bilmesi Allah katındakini tercih ederek Allah'dan sürekli yardım istemesi, daha yolun başlangıcında başına gelen her türlü işkence ve eziyetlere tahammül etmesi ve bu uğurda azm-u sebat göstermesi, üzerine vaciptir Eziyet ve işkencelere karşı tahammül etmek ve dayanmak, sabretmek ve Hak ile beraber sebat etmek hususunda Allah Resulü (a s ) ve ashabı bizim için çok hayırlı bir Örnektir Şunu bilmemiz ve unutmamamız gerekir ki, şüphesiz zafer ancak sabırla beraberdir Zorlukla beraber mutlaka bir kolaylık vardır Tatbik edilen bu işkence ve eziyetler ise, Allah'dan bir yardımın ve zaferin müjdecileridir:
"Doğrusu, senden önce de Peygamberler yalanlandı; onlara yardımımız gelinceye kadar yalanladıkları ve eziyete uğratıldıkları şeye sabrettiler Allah'ın sözlerini (vaadlerini) değiştirebilecek kimse yoktur "
Mustafa Meşhur
|
|
|