08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Takva Bilîncînîn Kazandırdıkları
TAKVA BİLÎNCÎNÎN KAZANDIRDIKLARI (A)
A- Kısa Vadede Kazandırdıkları:
Takva bilinci ile hareket etmek imanî bir görevdir İnsanın vazifesi, âlemlerin Rabbi Allah'a karşı sorumluluk duymak, bu şuurla yaşamak, sürekli Allah'ı hesaba katarak amelde bulunmaktır Bu şekilde davrananların kazançları hesap edilemeyecek kadar çoktur Takvanın sonuçlarını dünyalık ölçülerle ölçmek mümkün değildir Kur'an, takva bilincinin Müslümana kazandıracağı kazançları, ona sağladığı faydaları, kavuşacağı sonuçları farklı âyetlerde, farklı hükümleri bildirirken açıklıyor Biz bunları iki başlık altında anlatmak istiyoruz Takvanın yakın vadede kazandırdıkları derken, yani dünyada, kişi henüz hayatta iken kazandırdıklarını, uzak vadede kazandırdıkları derken de ahirette kazandıracağı ödülleri kastediyoruz
Her şeyden önce Allah (cc), takva sahibi olanların velisi (koruyucusu ve dostu) olur Allah'ın dost (veli) olduğu kimselere korku ve hüzün yoktur, dünya ve ahirette onlar için müjdeler vardır
Hakkıyla ittika edenler, Allah'ın rahmet ve mağfiretini (bağışlamasını) hak ederler
İnsanlar Allah'tan hakkıyla korkup sakınırlar ve salih amel işlerlerse, şüphesiz O iyilik edenlerin karşılığını verir
Kurtuluş, ancak iman, imanın hayata hâkim olmasında sabır ve takva ile olur Kur'an bu gerçeği insanlara bir emir olarak haber veriyor:
"Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın, (sınırlarda) nöbetleşin (cihada hazır olun), Allah'tan ittika edin Umulur ki kurtuluşa erersiniz "
İman edenler, başlarına gelebilecek musibetlere, İslâm'ın emirlerine uymada ve kendilerini günaha götürmek isteyen sebeplere karşı sabrederler, direnirler Şartların olumsuzluğu, düşmanlarının zararları veya zorluklar karşısında telâşa, korkuya kapılmazlar Sabırda yarışırlar, direnirler Yüreklerinin kapısında, imanlarını korumak için uyanık bir asker gibi âdeta nöbet tutarlar Gerekirse Müslümanları ve onların mukaddeslerini korumak üzere her zaman cihada hazırlıklı olurlar
Bütün bunları da Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaparlar Allah'a karşı gelmekten, O'nun emrine muhalefet etmekten sakınırlar Bilirler ki dünyadaki ve ahiretteki kurtuluş, nimetlere kavuşma, Allah'ın rızasını kazanmak buna bağlıdır
En büyük kurtuluş, elbette kişinin, ahirette gerçekleşecek olan mizan olayındaki ebedî kurtuluşudur Dünyada yapılan bütün amellerin hesabını yüz akıyla verebilmektir İnsanı dehşete düşürecek denli korkunç cehennem azabından berat alabilmektir Kur'an bunu ve diğer kurtuluş şartını da takvaya bağlıyor:
"De ki, 'Murdar (pis ve haram) ile temiz -murdarın çokluğu hoşunuza gitse de- bir olmaz Ey temiz akıl sahipleri, Allah'tan ittika edin Umulur ki kurtuluşa erersiniz ”
Allah'tan korkup sakınanların mutlaka kurtuluşa ereceklerini Rabbimiz kesin ifadelerle şöyle açıklıyor:
"Gerçek şu ki, muttakiler için 'bir kurtuluş ve mutluluk' vardır "
|
|
|