08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Şükrün Kabul Olma Şartı
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dünyada, Ehl-i sünnet
itikadındaki bir Müslümandan daha zengini, daha bahtiyarı yoktur Yeter ki
ayağı yanlış yere kaymasın, yanlış iş yapmasın Sormadan iş yapmamalı, eli
ateşe sokmamalı Ehl-i sünnet itikadı için Allahü teâlâya ne kadar hamd edilse
azdır Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri buyuruyor ki:
(Allahü teâlâ bir kuluna iman verdi, ne ki ona vermedi? Allahü teâlâ bir kuluna
iman vermedi, ne ki ona verdi?)
Onun için, lütf-u ilahiyle mübarek zatlar vesilesiyle, onların kıymetli kitapları
vasıtasıyla Ehl-i sünnet vel cemaat itikadını veren yüce Allah`a ne kadar hamd
etsek, şükretsek azdır Yeter ki O, bizim teşekkürlerimizi kabul etsin; fakat
bunun da şartı var O şartı yerine getirmeyenlerin de teşekkürünü Allahü teâlâ
kabul etmiyor Mübarek bir zatla bir talebesi beraber yürüyerek bir yere
giderler Mübarek zatın, yolda anlattıklarından bir tanesi çok ibretlidir Buyurur
ki:
Evladım, geçenlerde bir talebemiz, benden dua istedi Ben eve geldim Bu
talebe hakkında bizim hanıma sordum Bizim hanım, (O bahsettiğin kişi,
annesini çok üzüyor Geçenlerde annesi geldi, çok dert yandı) dedi Ben de
ona dua etmedim; çünkü ben dua etsem Allahü teâlâ kabul etmez Peygamber
efendimiz, (Size iyilik eden birisine, siz eğer teşekkür etmezseniz, Allahü
teâlâya şükretmiş olamazsınız) buyuruyor
Bu yüzden, evvela şükretmemiz, teşekkür etmemiz lazım olan anne ve
babamızdır; çünkü kulağımıza ilk ezanı okuyan, Kelime-i şehadeti söyleyenler
onlar Anne babalarımız ilk mürşidlerimizdir Dolayısıyla onların duasını
almayanın, onların rızasını almayanın, başkasının duasıyla kurtulması zordur
Ama sana dua etsem, Allah kabul eder Çünkü annen, sana çok dua
ediyormuş, her zaman (Ben ondan çok razıyım, Allah da razı olsun) diyormuş
İkinci teşekkür etmemiz gereken, bize dinimizi öğreten, İmam-ı Rabbani
hazretleri gibi Ehl-i sünnet âlimleridir O büyükler, kendilerine bir bardak çay
verene, bana iyiliği dokundu diye senelerce dua ederlerdi Bir bardak çay için
bu kadar vefakâr olduktan sonra, bizim dünya ve ahiret saadetimiz için her
şeylerini feda eden bu büyük zatlara teşekkür etmezsek, bir Fatiha okuyup
mübarek ruhlarına hediye etmezsek ne kadar yanlış iş yapmış oluruz Teşekkür
edersek kazanan biz oluruz Etmezsek, kaybeden yine biz oluruz O halde,
nereden kaybettiğimizi, nereden kazandığımızı iyi düşünelim
M Ali Demirbaş
|
|
|